Trump’ın güvenlik politikalarıyla öne çıkan hisseler: Morgan Stanley’nin Tesla’dan MP Materials’a uzanan listesi
- Trump yönetiminin ulusal güvenlik odaklı ekonomi politikaları, piyasada yeni kazananları belirliyor.
- Morgan Stanley, Çin’le artan ticaret geriliminin gölgesinde savunma, enerji ve nadir element hisselerini öne çıkaran 'ulusal güvenlik sepeti'ni duyurdu.
- Tesla’dan MP Materials’a uzanan liste, Washington’un ekonomik güvenlik stratejisinin borsadaki yansımalarını gözler önüne seriyor.
ABD-Çin hattında geçen hafta artan gerilim, piyasalarda belirsizliği yeniden gündeme taşıdı.
Çin’in nadir toprak elementleri ve ilgili teknolojilerin ihracatına sınırlama getirmesinin ardından, ABD Başkanı Donald Trump “Çin oldukça saldırgan davranıyor” diyerek, Pekin’den ithal ürünlere yüzde 100 gümrük vergisi uygulayacaklarını duyurdu.
Bu açıklama borsalarda sert satış dalgasına yol açarken, pazar günü Trump’ın söylemlerini yumuşatması kısa süreli bir toparlanma getirdi. Ancak yatırımcılar, tarife riskleri karşısında temkinli kalmayı sürdürdü.
Stanley'den 'ulusal güvenlik sepeti'
Küreselleşme karşıtı eğilimlerin yeniden yükseldiği bu ortamda, JPMorgan ABD’nin stratejik çıkarları açısından “kritik” gördüğü sektörlere 10 milyar dolarlık yatırım planını açıkladı.
Benzer biçimde Morgan Stanley de güvenlik, enerji ve teknoloji kesişiminde faaliyet gösteren hisselerden oluşan bir “ulusal güvenlik sepeti” hazırladı.
Sepette yer alan şirketler beş ana alana dağılıyor: Lityum ve piller, uranyum/nükleer enerji, nadir toprak madenciliği, enerji depolama sistemleri, savunma ve ileri üretim teknolojileri
Banka, listedeki yedi öne çıkan hisseyi şöyle sıraladı:
- Albemarle
- Freeport-McMoRan
- MP Materials
- Nexgen Energy
- Tesla
- Uranium Royalty Corp
- Energy Fuels
MP Materials: ABD’nin 'stratejik madeni'
Sepetteki bir diğer dikkat çekici hisse ise MP Materials. Şirketin hissesi yılbaşından bu yana yüzde 520 oranında değer kazandı.
BMO Capital Markets analisti Raj Ray, “Savunma Bakanlığı ile yapılan dönüştürücü ortaklık, MP Materials’ı ABD’nin nadir toprak elementlerindeki lideri haline getirdi.” dedi.
Bu ortaklık, Çin’e bağımlılığın azaltılması ve yerli üretim kapasitesinin artırılması hedefiyle ABD’nin stratejik maden politikasında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
