ABD yaptırımları kapıda: Bulgaristan’ın sadece bir aylık yakıtı kaldı
- Rus enerji devi Lukoil’e yönelik ABD yaptırımlarının 21 Kasım’da yürürlüğe girmesi beklenirken, Bulgaristan’ın benzin stokunun yalnızca 35 gün, dizel stokunun ise 50 gün yeteceği açıklandı.
- Hükümet, kış öncesi olası yakıt krizi endişesiyle ABD makamlarıyla Burgaz rafinerisinin faaliyetlerini sürdürebilmesi için görüşmeler yürütüyor.
Bulgaristan, Rusya’ya yönelik yeni yaptırımların gölgesinde ciddi bir yakıt tedarik riskiyle karşı karşıya. ABD’nin, Rus enerji devi Lukoil’e 21 Kasım’da yürürlüğe girecek yaptırımları öncesinde, Bulgaristan'ın benzin stokunun yalnızca bir ay yeteceği açıklandı.
Reuters'ın aktardığına göre, Bulgaristan Devlet Rezerv Ajansı Başkanı Assen Asenov, Bulgar BTA haber ajansına yaptığı açıklamada, ülkede yaklaşık 35 günlük benzin ve 50 günün üzerinde dizel rezervi bulunduğunu belirtti. Bu durum, Bulgaristan’ın kış aylarına girmeden önce yakıt arzında zorluk yaşama riskini gündeme getirdi.
ABD ve İngiltere’nin, Ukrayna’daki savaş nedeniyle geçen ay Rusya’nın en büyük petrol şirketleri Lukoil ve Rosneft’e uyguladığı yaptırımlar, Bulgaristan’ın enerji güvenliği üzerinde baskı oluşturdu. Lukoil, ülkenin en büyük petrol rafinerisi olan Burgaz tesisini işletiyor ve yüzlerce akaryakıt istasyonuna sahip.
Enerji Bakanı Zhecho Stankov, ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi (OFAC) ile “sürekli temas halinde” olduklarını belirterek, öncelikli hedeflerinin 21 Kasım’dan sonra Burgaz rafinerisinin faaliyetlerine devam etmesini sağlamak olduğunu söyledi.
Bulgaristan hükümeti, tedarik güvenliğini sağlamak amacıyla başta dizel ve jet yakıtı olmak üzere bazı ürünlerin Avrupa Birliği ülkelerine ihracatını geçici olarak yasakladı. Ayrıca parlamentodan geçen yeni düzenlemeyle, ABD yaptırımlarının devreye girmesi durumunda rafinerinin devlet tarafından devralınmasına veya yeni bir sahibine satılmasına izin verildi.
Enerji uzmanları, Bulgaristan’ın AB ülkelerinde de belirli miktarda yakıt stoku bulunduğunu, ancak Lukoil’in yaptırımlar devreye girmeden bu kaynakları ülkeye taşıması gerektiğini ifade ediyor. Hükümet, bu süreçte hem tedarik zincirini korumaya hem de kritik enerji altyapısını güvence altına almaya çalışıyor.
