Enerji ve maden alanlarına yönelik düzenlemeler içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda

PAYLAŞ
  • AK Parti Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu, "Maden ruhsatı alıp üretim yapmayan madencilerimiz var. Şekli ve şartları, evrak işlemlerini yerine getirmiş olabilirler ve ruhsatların uzatılma durumlarını kendilerine hak görebilirler ama biz buna bu kanun teklimizle son veriyoruz." dedi.
Enerji ve maden alanlarına yönelik düzenlemeler içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda

Teklifin tümü üzerine görüşmelerin öncesinde, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, teklifin bazı maddelerinin Anayasa'ya aykırı olduğunu belirterek, usul tartışması açılmasını istedi. Usul tartışması üzerine milletvekillerinin yaptığı değerlendirmelerin ardından Meclis Başkanvekili Celal Adan, teklifin komisyon aşamasında Anayasa'ya aykırılık önergelerinin görüşüldüğünü ve komisyon tarafından önergelerin reddedildiğini söyledi. Adan,"Usulüne uygun şekilde komisyonda görüşülmüş, Genel Kurul gündemine girmiş bir teklifin görüşmelerine Anayasa'ya aykırılık iddiasıyla başlanmaması İçtüzüğe uygun değildir. Başkanlığımıza bu konuda verilmiş bir yetki de bulunmaktadır." dedi.

Genel Kurul'da daha sonra enerji ve maden alanlarına yönelik düzenlemeler içeren kanun teklifinin tümü üzerinde görüşmelere geçildi.

Teklifin tümü üzerinde konuşan Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, teklifte yer alan Çevresel Etki Düzenlemesi (ÇED) ile ilgili düzenlemeleri eleştirdi. Komisyonda ilgili bürokratların anlam karmaşasını ortadan kaldırmak için düzenleme yapıldığını, ÇED sürecinin halen uygulamada olduğunu söylediğini aktaran Özdağ, teklif metindeki söz konusu düzenlemenin bir kelime ya da cümle değişikliği olmadığını söyledi.

Söz konusu teklifle ÇED raporu verilmesinin bir önemi kalmadığını savunan Özdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Söz konusu teklifle ÇED raporu verilmesinin bir önemi kalmamaktadır. Ama herkes için değil elbette, birileri için. Şimdi birileri ÇED başvurusu yapacak ve bu başvuru dört ay içerisinde sonuçlandırılacak, neticelenmesine yani yetkili kurum başvuru hakkında bu süre içinde olumlu ya da olumsuz bir karar vermezse ÇED izni otomatik verilmiş olacak. Ne güzel İstanbul, ne güzel cennet bu."

İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, teklifle ÇED sürecinin zayıflatıldığını öne sürdü. Tüm izin süreçlerinin teklifle Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne (MAPEG) devredildiğini ifade eden Uz, "Teklifle, ormanlar ve meralar madenciliğe açılıyor. Rehabilitasyon adı altında, doğayı ticarileştiren bir sistem getiriliyor. İtiraz süreçleri ortadan kaldırılıyor. Görüş bildirmeyen kurum, olumlu görüş vermiş sayılır gibi bürokrasiyi susturan düzenlemeler getiriyor." dedi.

Uz, teklifin bir günde komisyondan geçirildiğini, ciddi bir etki analizinin de yapılmadığını söyledi. Uz, "Bir ağacı toprağından koparıp başka yere taşımakla sadece biyolojik bir işlem yapmıyorsunuz, onu hayattan, tarihten, kültürden koparıyorsunuz. Bu topraklarda zeytin sadece bir meyve değildir. Siz bugün Meclis'te zeytine kıyıyorsunuz." sözlerini sarf etti.

- "Yenilenebilir enerji yatırımları hayati öneme sahiptir"

MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, kanun teklifinin sadece bir mevzuat güncellemesi değil, Türkiye'nin enerji güvenliği, doğal kaynak yönetimi, çevreye duyarlılık, yatırım ikliminin iyileştirilmesi ve kalkınma hedefleri açısından önemli bir adım olduğunu söyledi.

Teklifteki düzenlemelerin Türkiye'nin doğal kaynaklarını yerli ve milli bir bakış açısıyla değerlendirerek, bu kaynaklardan en yüksek faydayı sağlayacak üretim modellerini oluşturma gayesi taşıdığını vurgulayan Başkan, MHP olarak bu yaklaşımı desteklediklerini, teklifin yasalaşmasını Türkiye adına yerli üretimi, çevre hassasiyetini ve stratejik planlamayı esas alan bir kazanım olarak değerlendirdiklerini söyledi.

Teklifte yer alan ÇED ile ilgili düzenlemelere değinen Başkan, şöyle konuştu:

"Düzenlemeyle, ÇED sürecinin etkinliğini zedeleyen 'ÇED gerekli değildir' kararı artık kaldırılmakta ve herkes ÇED'e tabi olmaktadır. Kanunla birlikte, ÇED süreçlerinde kamu kurumlarının görüşlerini en geç 3 ayda bildirmesi zorunlu kılınmış, cevap verilmemesi durumunda görüşün 'olumlu' sayılacağı hükmü getirilmiştir. Bürokrasiyi değil, üretimi ve çevresel dengeyi esas alan bu anlayışla birlikte; artık bir yatırımcı üç ayda bir yanıt bekleyecek mi, dosyası rafta mı bekletilecek, böyle sorular geride kalacaktır. Bu adım, çevreyi korurken yatırımcının önünü açma kararlılığını ifade etmektedir."

"Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak adına yenilenebilir enerji yatırımları hayati öneme sahiptir" diyen Başkan, teklifle rüzgar ve güneş enerjisine dayalı projelerin imar planı, ruhsat ve yapı izinlerinin ilgili Bakanlık tarafından doğrudan yürütülebileceğini söyledi.

DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat, teklifin doğayla insanın bağını koparan, çevre hukukunu askıya aldığını öne sürdü. Fırat, "Bu teklif, stratejik yatırımlar adı altında sermaye çevrelerine sınırsız bir alan açmaktadır, kamu yararını değil özel şirketlerin çıkarlarını gözetmektedir." dedi.

Teklifin, bazı maddelerinin Anayasa'ya aykırı olduğunu öne süren Fırat, teklifin ikinci maddesine değindi. Fırat, "Teklifin ikinci maddesiyle kurulmak istenen Kurul'un yetkilerinin Cumhurbaşkanlığı yönetmeliğiyle belirlenmesi yasama yetkisinin yürütmeye devri anlamına gelmektedir. Anayasa'nın 7. maddesi açıktır. Yasama yetkisi TBMM'ye aittir, devredilemez. Burada görüyoruz ki yürütme organı, Meclis'i baypas eden bir sistem kurmak istemektedir." değerlendirmesinde bulundu.

CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, teklifin idareye sınırsız yetki tanıyarak çevre koruma mekanizmalarını işlevsiz hale getirdiğini ileri sürdü.

Arslan, şöyle devam etti:

"Görünürde yatırım süreçlerini hızlandırılması amaçlansa da teklifin içeriği, çevre mevzuatının devre dışı bırakılmasını, kamu yararının özel sektörün çıkarlarına feda edilmesini ve doğal varlıkların sistematik şekilde yok edilmesini mümkün kılmaktadır. Bu teklif yasalaşırsa ÇED süreçleri sıradanlaşacak, süreç olmaktan çıkacak. ÇED diye bir süreç kalmayacak. Zaten iktidarınızda ÇED ile uğraştınız, süreçleri kısaltabildiğiniz kadar kısalttınız ama artık ona da ihtiyaç duymuyorsunuz, onu da tamamen ortadan kaldırmak istiyorsunuz. Bir Kurul kuracaksınız, süper yetkili bir Kurul olacak. Bu Kurul, nihai kararlara imza atacak. Bunların çevreye zararı var mı yok mu incelemeden birtakım kararlar alacak. Acele kamulaştırmalarla belki birilerine rantlar sağlanacak. Meralar, ormanlar, kullanım amacı dışında kullanılacak."

Arslan, teklifin bazı maddelerinin de Anayasa'ya aykırı olduğunu öne sürdü.

Şahıslar adına söz alan CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, düzenlemeyle "3-5 yıllık kömür uğruna" Muğla'da insanların evlerinin, tarlalarının, zeytinliklerinin ellerinden alınmasının amaçlandığını savundu.

Zeytinliklerin taşınabilip taşınamayacağına yönelik tartışmalara değinen Uzun, "Zeytin ağacı kimileri için bir ağaç, bitkidir. Bir ağaç ve bitki olarak belki taşıyabilirsiniz ancak bu taşıdığınız ağaçlar artık on yıllarca ürün vermez. Daha önce Yatağan'da taşıdık, yaptık olmadı, olmuyor. Taşıma gününde sahip oldukları rekolteyi bir daha asla vermiyorlar." dedi.

AK Parti Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu, teklifle yeni rehabilitasyon hükümleriyle ruhsat sahibinden işletme ruhsat bedeli kadar rehabilitasyon bedelinin alınacağını söyledi.

Çolakoğlu, teklifle, altın madenlerinde devlet katkı oranının da artırılacağını belirtti. Maden ruhsatı alıp üretim yapmayan madencilerin olduğunu ifade eden Çolakoğlu, "Maden ruhsatı alıp üretim yapmayan madencilerimiz var. Şekli ve şartları, evrak işlemlerini yerine getirmiş olabilirler ve ruhsatların uzatılma durumlarını kendilerine hak görebilirler ama biz buna bu kanun teklifimizle son veriyoruz. Bu madenlerimizin atıl kalmaması, kamu kaynaklarının daha verimli kullanılması için kanun teklifimize bu maddeyi koyduk." diye konuştu.

Zeytinliklerle ilgili tartışmalara da değinen Çolakoğlu, bir yaşından 3 bin yaşına kadar zeytin ağaçlarının taşınabileceğini söyledi. Dünyada da bunun birçok örneğinin olduğunu dile getiren Çolakoğlu, "Bu kanun teklifini ilgilendiren Muğla ilinde, 20 milyon zeytin ağacı varlığını düşündüğünüzde bahse konu alandaki ağaçların sayısı, Muğla'daki zeytin ağacı sayısının binde 4'ü kadardır." ifadelerini kullandı.

Öte yandan Genel Kurul'da kabul edilen Danışma Kurulu Kararı ile daha önce çalışma kararı alınan 4 Temmuz Cuma günü, TBMM Genel Kurulu toplanmayacak.

Yeni Yol Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan'ın teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin yeterli olmadığı gerekçesiyle görüşmelerin devamını isteyen önergesinin oylaması öncesinde CHP milletvekilleri yoklama talep etti. Yapılan oylamalarda toplantı yeter sayısının bulunamaması üzerine Meclis Başkanvekili Celal Adan, birleşimi 8 Temmuz Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere kapattı.