“Petrol birden 60 doların altına düşebilir”
- Neuberger Berman Gelişen Ülkeler Direktörü Kaan Nazlı “Arz artarken talep zayıflıyor, petrolde sert geri çekilme olabilir, bu Türkiye için enflasyon ve cari açıkta pozitif tablo yaratır” dedi.

Neuberger Berman Gelişen Ülkeler Direktörü Kaan Nazlı, Londra-İstanbul hattında CNBC-e Londra temsilcisi Berfu Güven'in sorularını yanıtlarken petrol fiyatlarının sonbaharda piyasaların en kritik gündem maddesi olabileceğini söyledi.
ABD’de yavaşlayan ekonomi, Çin’in daha düşük fiyatlardan stok yapma isteği ve arzın artması Brent’i bir anda 60 doların altına çekebilir. Böyle bir senaryo gelişen ülkeler için genel olarak pozitif, Türkiye için ise enflasyon ve cari açık açısından doğrudan destekleyici olur. Rusya'ya karşı petrol ihracatını kısıtlayıcı tedbirlerden bahsediliyor. Ciddi yaptırımlar uygulanırsa bu görüş değişebilir ama buna zayıf ihtimal veriyorum.
TCMB’nin faiz indirimi süreci
Nazlı, Merkez Bankası’nın son 250 baz puanlık indiriminin piyasa beklentisinin biraz üzerinde olduğunu hatırlatarak, bu adımın hem indirim sürecinin devamlılığını teyit ettiğini hem de beklentileri tamamen aşmadan kontrollü bir sinyal verdiğini söyledi. Nazlı’ya göre yıl sonuna kadar toplamda 500 baz puanlık ek indirim gündeme gelebilir ve politika faizi yüzde 35,5’e inebilir.
Yılsonu kur beklentisi
TCMB karar metninde “reel değerlenme” vurgusunun çıkarılmasını normalleşme adımı olarak yorumlayan Nazlı, bu değişikliğin kurdaki oynaklığa daha fazla tolerans gösterileceği anlamına geldiğini belirtti. Yıl sonu dolar/TL için 42-43 bandını öngören Nazlı, özellikle yılbaşı döneminde likiditenin düşük olması nedeniyle hareketin daha sert olabileceğini vurguladı.
“2026 daha kritik olacak”
Nazlı’ya göre 2025’te faiz indirimleri sürecek olsa da 2026’da tablo değişecek. “Enflasyonu yüzde 30’un altına indirmek mümkün ama yüzde 20’nin altına çekmek oldukça zor olacak. Bu nedenle gelecek yıl her toplantıda indirim beklemek gerçekçi değil, Merkez Bankası daha seçici ve daha şahin olmak zorunda kalacak” dedi.
“Siyasi riskler yatırımcıyı uzaklaştırıyor”
Türkiye’deki siyasi gelişmelerin yatırımcı güveni üzerinde doğrudan etkili olduğunu söyleyen Nazlı, CHP kongresine dair mahkeme kararının yarattığı belirsizlikle hedge fonlardan ciddi çıkış görüldüğünü aktardı. İlk tepki gününde Merkez Bankası’nın yaklaşık 5 milyar dolar, toplamda ise 12-14 milyar dolar civarında piyasaya müdahale etmiş olabileceğini belirtti.
Yabancının Türkiye portföyü
Nazlı, yabancıların Türkiye’deki toplam varlıklarının 32 milyar dolar hisse senedi, 20 milyar dolar tahvil düzeyinde bulunduğunu açıkladı.
Sene başından bu yana 3 milyar dolar bir düşüş görüyoruz tahvil piyasasındaki yabancı varlığında. Bütün bu gelişmeler olmasaydı düşüş değil yaklaşık 10 milyar dolar gibi bir artıda olabilirdi. Hatta Mart yaşanmasaydı belki 30-40 milyar dolar civarında bir artı olacaktı.
Nazlı yabancının Türkiye portföyünün kırılgan yapısı nedeniyle belirsizliklerin devam etmesi halinde Türkiye’nin küresel sermaye akımlarından daha az pay çekebileceğini ifade etti.
Genel olarak gelişen piyasalara sermaye akımlarının geri döndüğünü görüyoruz. Örneğin Eurobond endekslerinde dün 2021’den bu yana en büyük günlük giriş ETF’lere gerçekleşti. Bu küresel görünümün olumlu olduğunu gösteriyor. Ancak farklı manşetler ve belirsizlikler nedeniyle Türkiye’nin payına düşen sermaye akımı görece daha sınırlı kalabilir.