Eurasia Group/Emre Peker: İran-İsrail savaşına ABD müdahil olacak ama kriz 1-2 haftaya sönümlenir

PAYLAŞ
  • Eurasia Group Avrupa Direktörü Emre Peker İsrail -İran hattındaki gelişmeleri CNBC-e‘ye değerlendirdi; “Fordow’a saldırı ABD’siz olmaz, İran kırılma noktasına gelince müzakereye döner” dedi.
  • Berfu Güven/ Londra
Eurasia Group/Emre Peker: İran-İsrail savaşına ABD müdahil olacak ama kriz 1-2 haftaya sönümlenir

Orta Doğu’da gerilim hızla savaşa dönüşürken piyasalar yeni bir şokla karşı karşıya. İsrail’in İran’a yönelik saldırıları, ABD Başkanı Donald Trump’ın “İran koşulsuz teslim olmalı” çıkışı ve Fordow nükleer tesisine olası bir Amerikan müdahalesi, jeopolitik riskleri ve petrol fiyatlarını yukarı çekiyor. Ancak Eurasia Group Avrupa Direktörü Emre Peker’e göre yaşanan bu krizin birkaç haftalık zaman diliminde sönümlenmesi muhtemel.

“ABD bu işe askeri olarak girecek ama amaç rejim değişikliği değil”

CNBC-e yayınına Londra’dan katılan Peker, İsrail’in derin korumalı Fordow nükleer tesisine yönelik operasyon planının ABD desteği olmadan gerçekleşemeyeceğini söyledi.

“İsrail’in askeri kapasitesi böylesine korunaklı bir tesisi devre dışı bırakmaya yetmez. ABD’nin yüksek güdümlü mühimmatına ve istihbaratına ihtiyaç duyuluyor. Bu nedenle ABD’nin operasyona katılması kaçınılmaz”

Ancak bu müdahalenin rejim değişikliği hedefiyle değil, İran’ın nükleer ve balistik kapasitesini geçici de olsa zayıflatmak amacıyla yapılacağını vurguladı. Peker “Asıl hedef İran’ı müzakere masasına zorlamak” ifadesini kullandı.

“Hürmüz kapanmaz ama fiilen sekteye uğrayabilir”

Enerji piyasalarının en yakından takip ettiği başlıklardan biri olan Hürmüz Boğazı’na ilişkin Peker Tahran’ın boğazı tamamen kapatmasının düşük bir ihtimal olduğunu, bunun İran açısından ağır jeopolitik sonuçlar doğuracağını belirtti.

“Hürmüz’ün kapanması, İran’ı İsrail, ABD, Körfez ülkeleri ve Batı’yla aynı anda çatışma içine sokar. Bu, rejimin sürdürülebilirliğini tehdit eder. Bu riski almayacaklardır”

Ancak Peker boğazda artan güvenlik riski nedeniyle navlun sigortalarının yükselmesi ve gemi trafiğinin fiilen yavaşlamasının ekonomik maliyet doğuracağını da ekledi.

Petrol ve enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı

Savaşın ekonomi üzerindeki kısa vadeli etkilerine dair Peker “Sigorta primleri artıyor, navlun maliyetleri yükseliyor. Bu da petrol fiyatlarını yukarı çekiyor, enflasyonist baskı yaratıyor. Eğer kriz uzarsa bu etkiler kalıcı hale gelir” değerlendirmesini yaptı.
Ancak genel senaryoların “sınırlı süreli çatışma ve ardından müzakereye dönüş” beklentisine dayandığını vurguladı.

“Petrol 76 doları aştı ama eğer piyasalar daha uzun süreceğini düşünseydi 90’lar görülürdü. Bu da piyasanın krizi geçici gördüğüne işaret ediyor.”

“İran rejimi kırılma noktasına gelince müzakereye döner”

Peker’e göre İsrail’in 14 günlük operasyon planı kritik. Bu sürecin ortasında olduğumuzu hatırlatan Emre Peker, “ABD’nin katılımıyla İran’ın füze ve nükleer kapasitesinde ciddi tahribat yaratılırsa, Tahran rejimi masaya dönmek zorunda kalabilir” dedi.
İran’ın iç dinamikleri ve rejimin sürdürülebilirliği göz önüne alındığında, diplomasinin yeniden devreye gireceği öngörüsünü paylaştı. “İran, rejim güvenliği söz konusu olduğunda geri adım atar. Bu kriz de bir kırılma noktasına evrildiğinde, yeniden uzlaşı yolu aranacaktır” yorumunu yaptı.

“Avrupa sessiz, çünkü askeri gücü yok”

Peker Avrupa’nın çatışmaya karşı tutumunu şöyle yorumladı:

“Avrupa’nın şu anda önceliği Ukrayna. Rusya’ya karşı kaybedecekleri bir savaş, Baltık’tan Polonya’ya kadar büyük baskı yaratır. Bu nedenle tüm dikkatlerini oraya vermiş durumdalar.”

Avrupa’nın Orta Doğu’da ne askeri ne de ekonomik anlamda caydırıcılığının olmadığını vurgulayan Peker “Sıcak çatışmanın olduğu yerde Avrupa sözden öteye gidemez. Elinde başka araç yok” dedi.

“Fiyatlar 100 dolara çıkmadıysa, piyasa krizin geçici olduğuna inanıyor”

Emre Peker’e göre, İsrail’in operasyonları ABD’nin desteğiyle kısa sürede sonuç almayı hedefliyor. Bu çatışmanın uzun vadeli bir savaşa dönüşmeden, İran’ın nükleer kapasitesine verilecek sınırlı bir hasarla müzakere zeminine geri dönülmesi ana senaryo.
“Hürmüz kapanmaz ama risk fiyatlanır. Petrol, diplomasi ihtimali fiyatlandığı için 70-80 dolar bandında kalıyor” diyen Peker piyasa tepkilerinin de bu iyimser beklentiyle uyumlu seyrettiğini ifade etti.