Altında rekor seviyeler aşıldı ancak uzmanlar yükselişin sonuna yaklaşıldığını belirtiyor
Altın fiyatları Çarşamba günü tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkarak ons başına 2.800 doları aştı. Bu tarihi rekor, kıymetli metallerin piyasadaki rolü ve güvenli liman talebi açısından dikkat çekici bir döneme işaret ediyor. Ancak bazı uzmanlar, özellikle tahvil getirilerindeki yükselişin, altının yükseliş potansiyelini sınırlayabileceği uyarısında bulunuyor. Bu durum, Hazine tahvili getirilerinin artmasıyla altının getiri sağlamayan bir varlık olarak fırsat maliyetinin yatırımcıların gözünde daha belirgin hale gelmesi nedeniyle önem taşıyor.
Exinity'nin Baş Piyasa Analisti Han Tan, "Altın boğalarının argümanı sağlam temellere dayanıyor" değerlendirmesinde bulundu. Tan, altının uzun zamandır enflasyona karşı bir korunma aracı olarak kabul edilmesi ve yaklaşan ABD seçimlerinin yarattığı belirsizliklerle birlikte güvenli liman talebinin canlanmasının bu durumu desteklediğini ifade etti. Dünya Altın Konseyi'nin (WGC) bir raporuna atıfta bulunan Tan, altının cazibesinin, külçe destekli borsa yatırım fonlarına (ETF) net girişlerin yeniden başlaması ve rekor düzeydeki küresel taleple daha da pekiştirildiğini belirtti.
WGC'nin Çarşamba günü yayınladığı rapor, üçüncü çeyrekte küresel altın talebinde dikkat çekici bir artış olduğunu gösteriyor. Rapora göre, tezgah üstü (OTC) işlemler de dahil olmak üzere, Temmuz-Eylül dönemi boyunca toplam altın talebi yıllık bazda yüzde 5 oranında artarak 1.313 metrik tona ulaştı. Bu miktar, üçüncü çeyrek için bir rekor anlamına geliyor. Raporda ayrıca, değer bazında küresel altın talebinin ilk kez 100 milyar doları aştığına vurgu yapıldı.
MarketWatch'a açıklamalarda bulunan Han Tan, piyasanın giderek artan risklere karşı daha temkinli bir duruş sergilediğini belirtti. Tan, "ABD doları ve Hazine tahvili getirilerindeki toparlanmaya rağmen, spot altın fiyatları keşfedilmemiş bölgelere yükselmeye devam etti" dedi. Normalde dolar ve Hazine tahvili getirilerinin güçlenmesi altın fiyatlarını düşme eğilimine sokarken, son haftalarda bu ters ilişki bozuldu. Tan'a göre, ABD dolarının güçlü seyri, birim fiyatlandırmada doların kullanılması nedeniyle altını diğer para birimlerinin kullanıcıları için daha pahalı hale getiriyor. Öte yandan, yükselen Hazine getirileri, faiz ödemeyen altın gibi varlıkları tutmanın fırsat maliyetini artırarak yatırımcılar üzerinde baskı oluşturuyor.
Dünya Altın Konseyi'nde Küresel Araştırma Başkanı olan Juan Carlos Artigas da, Hazine getirileri ve ABD dolarının altın fiyatları üzerinde baskı yaratan ana faktörler arasında kalmaya devam ettiğini belirtti. Artigas, altının hem tüketim hem de yatırım amacı taşıyan ikili yapısıyla, merkez bankalarının talepleri, jeopolitik riskler ve bölgesel dinamiklerin de altın fiyatlamasında etkili olduğunu ifade etti.
Çarşamba günü altın, en aktif işlem gören Aralık vadeli kontratlarıyla 2.801,70 dolara kadar çıkarak tarihi zirveyi gördü ve gün sonunda 2.800,80 dolar seviyesinde, yüzde 0,7 oranında artışla günü tamamladı. Bu kapanış ve gün içi seviye, bir gün önce kırılan önceki rekor seviyeleri aşarak altının yükselişini daha da perçinlemiş oldu.
Bununla birlikte City Index ve FOREX.com Piyasa Analisti Fawad Razaqzada, altının bundan sonraki yükselişinin sınırlı olabileceğini öne sürdü. Razaqzada, MarketWatch’a yaptığı açıklamada, "Altın gibi sabit getiri sağlamayan varlıkların yüksek fırsat maliyeti, tahvil getirilerinin yükselmesiyle giderek daha görünür hale geliyor" ifadesini kullandı. ABD seçimlerine ilişkin belirsizlikler altına destek sağlamaya devam etse de, Razaqzada, "yeni ve önemli itici güçler olmaksızın altın alıcılarının daha net bir düzeltme ortaya çıkana kadar bekleyişte kalabileceklerini" belirtti.