Avrupa, Ukrayna’daki savaşı bitirmek için ABD ile "ültimatom" seçeneğini masaya yatırıyor

PAYLAŞ
  • Avrupalı yetkililer, ABD'nin öncülüğünde Devlet Başkanı Vladimir Putin’e bir tür “ültimatom” verilmesini tartışıyor.
Avrupa, Ukrayna’daki savaşı bitirmek için ABD ile "ültimatom" seçeneğini masaya yatırıyor

Ukrayna’daki savaşın üçüncü yılına girerken, Avrupa ile Amerika Birleşik Devletleri arasında, Rusya’ya yönelik yeni yaptırımların devreye sokulmasını içeren kapsamlı bir ateşkes planı için müzakereler yürütülüyor. Konuya yakın kaynaklara göre, üst düzey Avrupalı yetkililer, ABD'nin öncülüğünde Devlet Başkanı Vladimir Putin’e bir tür “ültimatom” verilmesini tartışıyor. Bu çerçevede, 30 günlük koşulsuz bir ateşkesin ilan edilmemesi halinde Rusya’ya karşı yeni bir yaptırım dalgası gündeme gelecek.

Henüz kesinleşmemiş olan plan, büyük ölçüde ABD’nin pozisyonuna bağlı. Washington yönetimi, Moskova ve Kiev’in doğrudan müzakerelere girmesi ve bu müzakerelerin kutsallığına riayet etmesi gerektiği görüşünde. ABD Başkanı Donald Trump, hafta başında Truth Social platformundan yaptığı paylaşımda, ateşkese uyulmaması halinde ABD ve müttefiklerinin daha sert yaptırımlara başvuracağını duyurmuştu.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy ise Cuma günü yaptığı açıklamada, Avrupa’daki “istekliler koalisyonu”nun Cumartesi günü Ukrayna’da bir araya geleceğini söyledi. Norveç’te video konferans yoluyla düzenlenen bir askeri zirveye katılan Zelenskiy, toplantıya hangi ülkelerin katılacağını belirtmedi. Öte yandan, Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Genelkurmay Başkanı Andriy Yermak, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve bazı İskandinav ülkelerinin 30 günlük ateşkesi desteklediğini bildirdi. Yermak, Rusya’nın bu öneriyi reddetmesi halinde uygulanacak yaptırımların zamanlamasına dair görüşmelerin sürdüğünü ifade etti.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Cuma günü düzenlediği basın toplantısında, Trump’ın ateşkes önerisinin Avrupa tarafından da desteklendiğini dile getirdi. II. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa kıtasında yaşanan en uzun ve kanlı çatışmanın sonlandırılması yönündeki çabalar, geçtiğimiz günlerde ABD, Avrupa ve Ukrayna temsilcileri arasında Londra ve Paris’te yapılan üst düzey görüşmelerin ardından yoğunluk kazandı.

Liderler hafta boyunca çok sayıda telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Zelenskiy, 26 Nisan’da Vatikan’da düzenlenen Papa Francis’in cenaze töreni sırasında Trump’la yüz yüze bir görüşme yaptı. ABD’li ve Avrupalı yetkililer, o tarihten bu yana Beyaz Saray’ın tutumunun sertleştiğini, Putin’in barış sürecinin önünde bir engel olarak görüldüğünü belirtiyor. ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Rusya’nın çok sayıda talepte bulunduğunu ve bu taleplerin gerçekçi olmadığını söyledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Cuma günü yaptığı değerlendirmede, ABD ile iletişimin son dönemde “olumlu ve üretken” bir düzeye ulaştığını söyledi. “Hepimiz aynı noktadayız – tam ve koşulsuz bir ateşkes olmalı. Eğer Rusya bu savaşı uzatmayı sürdürürse, daha güçlü yaptırımlar uygulanmalı, özellikle de ateşkesi ihlal ederlerse” ifadelerini kullandı.

Trump, göreve geldiğinde ilk 100 gün içinde savaşı sona erdirme sözü vermişti. Bu amaçla yakın çevresinden Steve Witkoff’u özel temsilci olarak Moskova’ya göndermişti. Ancak bugüne kadar Putin’i masaya oturtma konusunda başarı sağlanamadı.

Moskova, ABD’nin en az 30 gün sürecek bir ateşkes talebine olumsuz yanıt verirken, Kremlin’in tavrı daha da sertleşmiş durumda. Putin’in, Rusya’nın 2022’de yasa dışı olarak ilhak ettiği ancak halen tamamen kontrol etmediği doğu ve güneydoğu Ukrayna’daki dört bölgenin kendisine verilmesi yönünde ısrar ettiği belirtiliyor.

Bu taleplerle eş zamanlı olarak Rusya, cephe hattı boyunca saldırılarını artırdı. Kremlin güçleri, başkent Kiev ve Zelenskiy’nin memleketi olan Kryvyi Rih dahil olmak üzere birçok kente ölümcül drone ve füze saldırıları düzenledi. Bu saldırılarda siviller hedef alındı ve sadece Kryvyi Rih’de 19 kişi hayatını kaybetti.

Öte yandan Zelenskiy, Trump’ın desteğini alabilmek için, gelecekteki bazı kaynak gelirlerinin kontrolünü ABD’ye bırakmayı kabul etti. Ukrayna, bu adımla Trump’ın koşulsuz ateşkes çağrılarına da destek verdi. Bloomberg’in haberine göre, ABD’li yetkililer, Rusya üzerindeki ekonomik baskıyı artırmak amacıyla bir dizi yeni yaptırım seçeneği üzerinde çalışıyor. Ancak Trump henüz nihai kararını vermiş değil.

Zelenskiy, daha önce yaptığı açıklamalarda, Ukrayna’nın gelecekteki olası saldırılara karşı ABD’den güvenlik garantileri istediğini ifade etmişti. 3 Mayıs’taki konuşmasında, ya geniş çaplı yabancı askeri birliklerin Ukrayna’da konuşlanması ya da NATO’nun 5. Maddesi’ne benzer şekilde yalnızca ABD’nin desteğiyle güvenlik sağlayacak bir formülün gündemde olduğunu söyledi. İsrail benzeri bir güvenlik modeli üzerinde durulduğunu da sözlerine ekledi.

Trump yönetimi, daha önce de çatışmayı mevcut cephe hatları üzerinden donduracak bir çözüm önerisinde bulunmuştu. Bu öneriye göre, Rusya'nın işgal ettiği bölgelerin çoğu Moskova’nın elinde kalacak. Ayrıca ABD, Kırım’ın Rus toprağı olarak tanınmasına sıcak bakıyor. Bu kapsamda, Ukrayna’nın NATO üyelik sürecinin askıya alınması ve Rusya’ya uygulanan yaptırımların gevşetilmesi seçenekleri gündeme gelirken, Kiev’e de güçlü güvenlik garantileri verilmesi planlanıyor.

Washington, ayrıca Avrupa’nın en büyük nükleer tesisi olan Zaporizhzhia santralinin Moskova tarafından Ukrayna’ya iade edilmesini talep ediyor. Ancak bu tesisin daha sonra ABD denetiminde hem Rusya’ya hem de Ukrayna’ya enerji sağlayacak şekilde kullanılacağı belirtiliyor.