Çin'den ABD ile müzakereye 'fentanil' formülü

PAYLAŞ
Çin'den ABD ile müzakereye 'fentanil' formülü

Wall Street Journal'in konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre Çin yönetimi, Donald Trump'ın adaylık sürecinde dış politikada Çin'e yönelttiği sert eleştirilerin ve özellikle fentanil krizine ilişkin suçlamaların yeniden gündeme gelmesiyle birlikte, ABD ile olası ticaret müzakerelerinin zeminini oluşturabilecek yeni bir adımı değerlendiriyor. Konuya yakın kaynaklara göre Pekin, Trump ekibinin Çin'in fentanil ticaretindeki rolüne yönelik şikayetlerine yanıt üretmenin yollarını tartışıyor. Bu çabanın, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde yumuşama yaratabileceği ve yeni bir diplomatik diyalog sürecini başlatabileceği belirtiliyor.

Çinli yetkililer, ABD'nin en önemli gündemlerinden biri haline gelen fentanil krizinde Çin menşeli kimyasalların rolünün azaltılması yönünde nasıl bir tavır alınabileceği üzerinde çalışıyor. Çin Kamu Güvenliği Bakanı Wang Xiaohong’un, son günlerde Trump cephesinin bu konuda ne tür talepler öne sürdüğünü araştırdığı ve bu yönde bilgi topladığı öğrenildi. Çin’de bazı şirketlerin, sentetik opioid olan fentanilin üretiminde kullanılan ve “öncül kimyasallar” olarak adlandırılan bileşenleri büyük miktarlarda ürettiği, bu maddelerin Çin’den Meksika başta olmak üzere çeşitli ülkelere gönderildiği ve buradan ABD’ye sokulduğu biliniyor. Washington’un bu konuda Çin’e uzun süredir baskı uyguladığı bilinirken, Pekin’in bu baskıya ilk kez bu kadar doğrudan ve diplomatik içerikte yanıt aradığı dikkat çekiyor.

Kaynaklara göre, Çin’in değerlendirmeye aldığı planlardan biri, aynı zamanda Devlet Konseyi üyesi olan Wang Xiaohong’un, ABD’li üst düzey yetkililerle doğrudan temas kurması. Bu temasın Washington’da gerçekleşebileceği gibi, üçüncü bir ülkede yapılması da seçenekler arasında. Wang’ın gönderilmesi, hem fentanil krizine yönelik çözüm mesajı verme hem de Trump yönetimiyle ilişkileri yeniden yapılandırma yönünde sembolik bir önem taşıyacak.

Pekin'deki diplomatik kaynaklar, bu süreçte görüşmelerin henüz erken aşamada olduğuna dikkat çekerken, Çin tarafının Trump’ın 2018’den itibaren başlattığı ticaret savaşlarında sergilediği sert tutumdan geri adım atmasını da önemsediğini ifade etti. Çin, Trump yönetiminin Çin mallarına uyguladığı yüksek tarifelerin kaldırılması veya azaltılması yönünde bir jest bekliyor.

Çin’in bu diplomatik açılımı, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik tabloyla da doğrudan bağlantılı. Yıllardır süren emlak krizi, derinleşen deflasyonist baskılar ve zayıflayan tüketici ile iş güveni, Çin ekonomisinin kırılganlığını artırıyor. ABD ile yaşanan ticaret savaşlarının bu kırılgan yapıya daha fazla zarar vermeye başlaması, Pekin’i yeni dış politika manevralarına yöneltiyor. Ekonomideki bu zayıflık, Xi Jinping yönetiminin merkezi kontrolü sıkılaştırdığı bir dönemde iç siyasette de hassasiyet yaratıyor.

Geçtiğimiz cuma günü Çin Ticaret Bakanlığı'ndan gelen açıklama, bu değişen yaklaşımın en açık işareti oldu. Bakanlık, Çin’in ABD ile yeni bir ticaret savaşına girmek istemediğini belirterek, Trump yönetiminin müzakere konusunda samimi bir tavır sergilemesi halinde görüşmelerin başlayabileceğini duyurdu. Bu açıklama, Pekin’in daha önce dile getirdiği, müzakerelere başlamadan önce tarifelerin düşürülmesi şartından bir nebze geri adım attığı yönünde yorumlandı.

Pekin’in fentanil konusunda vereceği diplomatik bir taviz, sadece ABD ile ticaret görüşmelerinin kapısını aralamakla kalmayabilir; aynı zamanda Çin’in küresel sahnede sorumlu bir aktör olduğu mesajını da verme potansiyeli taşıyor. Özellikle ABD’de giderek artan kamuoyu baskısı ve fentanilin neden olduğu toplumsal yıkım göz önüne alındığında, Çin'in bu konuda atacağı adımlar, iki ülke arasındaki güvenin yeniden inşasında belirleyici olabilir.