Dünyanın en büyük fonunda Gazze krizi: Siyaset ve ekonomi çatışıyor
- 2 trilyon dolarlık büyüklüğüyle dünyanın en büyük devlet fonu olan Norveç Varlık Fonu, İsrail’in Gazze’deki savaşıyla bağlantılı yatırımlarını geri çekmesiyle ulusal ve uluslararası arenada büyük tartışmalara neden oldu.

2 trilyon dolarlık büyüklüğüyle dünyanın en büyük devlet fonu olan Norveç Varlık Fonu, İsrail’in Gazze’deki savaşıyla bağlantılı yatırımlarını geri çekmesiyle ulusal ve uluslararası arenada büyük tartışmalara neden oldu.
Norveç fonu, bugüne dek siyasi etkilerden korunmuş bir yapı olarak biliniyordu. Ancak son karar, Pazartesi günü yapılacak seçimler öncesinde seçim kampanyalarının da merkezine oturdu.
Bet Shemesh skandalı ve yatırımların çekilmesi
Tartışmalar, fonun İsrail savaş uçaklarıyla bağlantılı Bet Shemesh Engines adlı şirkete yatırım yaptığının ortaya çıkmasıyla başladı. Ardından Maliye Bakanı Jens Stoltenberg, etik kaygıları gerekçe göstererek inceleme talimatı verdi. Bu sürecin sonunda ABD merkezli Caterpillar’ın da aralarında bulunduğu 29 şirketten yatırımlar çekildi.
ABD’den sert tepki
Karar, Washington’da öfkeye yol açtı. ABD Senatörü Lindsey Graham, kararı “saldırganlığın ötesinde” sözleriyle kınadı ve misilleme ile vize kısıtlamaları tehdidinde bulundu. Trump yönetiminden ise henüz resmi bir açıklama gelmedi, ancak diplomatik gerilimin tırmanmasından endişe ediliyor.
İç politikada yansımalar
Norveç içinde ise bu hamle, seçmenlerin dış politikaya odaklanmasına neden oldu. Analistler, konunun iktidardaki İşçi Partisi’ne destek kazandırdığını belirtiyor. Hükümet de muhalefet de fonun “siyasi amaçlarla kullanılmadığını” savunuyor.
Fonun CEO’su Nicolai Tangen ise yaşananları fonun “en kötü krizi” olarak tanımlayarak, siyasallaşma riskinin kurumun temel misyonunu tehdit edebileceğini söyledi.
Küresel etkiler
Norveç Varlık Fonu, küresel hisse senetlerinin yüzde 1,5’ini elinde bulunduruyor. Bu da onu yalnızca Norveç’in değil, küresel finansın ve etik yatırımların en önemli aktörlerinden biri haline getiriyor. Bu nedenle alınan kararın yankılarının önümüzdeki dönemde daha da büyümesi bekleniyor.