FT: Hedge fonları özel krediye yöneliyor

Küresel hedge fon endüstrisinin önde gelen isimleri, portföy yapılarını yeniden şekillendirerek özel kredi alanına girmeye hazırlanıyor. FT'nin haberine göre Millennium Management, Point72 Asset Management ve Third Point gibi dev fonlar, yalnızca al-sat yapan hedge fonlardan ibaret olmaktan çıkıp, alternatif kredi veren kurumlar haline gelmeyi hedefliyor. Bu yönelim, hem daha uzun vadeli ve yüksek getirili varlıklara erişim sağlama isteğini yansıtıyor hem de yatırımcıların çeşitlendirilmiş hizmet beklentilerine cevap verme çabasını barındırıyor.
Aktivist yatırımcı Dan Loeb'in yönettiği 20 milyar dolarlık Third Point, temmuz ayında “Third Point Private Capital Partners” adını taşıyan ve doğrudan işletmelere kredi verecek halka açık özel bir kredi fonu başlatmayı planlıyor. Bu fonun kuruluşuna Credit Suisse ve Madison Capital Partners’tan transfer edilen deneyimli bir yatırımcı ekibi liderlik edecek. Financial Times tarafından görülen yatırımcı belgelerine göre, fon kaldıraçlı satın almaların yavaşladığı bir dönemde dahi özel sermaye şirketleri ve onların portföyündeki firmalara kredi sağlamayı hedefliyor. Stratejiye yakın kaynaklara göre, Loeb kişisel olarak bu fona 100 milyon dolardan fazla yatırım yapacak. Fon, özellikle orta ölçekli işletmelere borç vermeye odaklanarak, henüz büyük oyuncuların yoğunlaşmadığı piyasa segmentlerinde fırsat arayacak.
Millennium Management ise otuz yılın ardından ilk kez yeni bir fon kurmayı değerlendiriyor. Şirketin planı, daha az likit alternatif varlıklara yatırım yapacak bir yapı oluşturmak. 75 milyar dolardan fazla varlık yöneten fon, bu girişimiyle sadece günlük işlem yapan bir hedge fon olmaktan uzaklaşıp, Brookfield ve Apollo gibi kurumsal değerlemesini katlayarak artıran dev alternatif yatırımcılara benzer bir yöne evrilmeyi amaçlıyor.
Steve Cohen’in yönettiği Point72 de özel kredi alanına güçlü bir giriş hazırlığında. Cohen, yılın başlarında yaptığı bir açıklamada “Neden kendimi sadece bir hedge fonu olarak tanımlıyorum ki?” diyerek, şirketinin yetkinliklerinin bu tanımın çok ötesinde olduğunu vurgulamıştı. Point72, Blackstone’da üst düzey görevlerde bulunan Todd Hirsch’i özel kredi stratejisine liderlik etmesi için kadrosuna kattı. Ayrıca Linden Partners'tan Alex Greeley, Carlyle'dan Jay Ditmarsch ve Brookfield Asset Management'tan Rudder Zhang gibi önemli isimler de bu alandaki stratejik genişleme için ekibe dahil edildi.
Ancak hedge fonların özel kredi alanındaki deneyimi yeni değil. DE Shaw gibi çok stratejili bazı fonlar, on yılı aşkın süredir bu alanda faaliyet gösteriyor. Ne var ki, bu stratejilerin fonların toplam varlıkları içindeki payı hâlâ sınırlı. DE Shaw, son fonunda yatırımcılardan yaklaşık 1 milyar dolar topladı ve özel kredi stratejisine toplamda yaklaşık 5 milyar dolar tahsis etti. Bu tutar, şirketin yönettiği toplam 65 milyar dolarlık varlığın yalnızca küçük bir bölümünü oluşturuyor.
Fon yöneticileri özel krediye yönelirken karşılarında son derece rekabetçi bir pazar buluyor. Apollo Global Management, Ares Management ve Blackstone gibi özel kredide köklü firmalar, milyarlarca dolarlık finansman sağlama ve anlaşmaları kapma yarışında şimdiden güçlü bir üstünlük kurmuş durumda. Bu rekabet ortamında “biraz sermaye toplayıp piyasaya girmek” yeterli olmuyor. Konuya yakın bir özel kredi yöneticisi, yeni gelen oyuncuların "turist" olarak görüldüğünü ve yerleşik platformların sunduğu getirileri yakalamanın kolay olmayacağını belirtiyor.
Yine de bu büyüyen pazar iştah kabartıyor. Moody's, banka dışı borç verme kapsamına giren özel kredi varlıklarının 2028 yılına kadar 3 trilyon dolara ulaşabileceğini öngörüyor. Özel kredi, yalnızca riskli firmalara borç vermeyi değil; aynı zamanda müzik telif hakları gibi alışılmadık teminatlara dayalı kredileri de kapsayan geniş bir ürün yelpazesine sahip.
Bu ilgi, yalnızca hedge fonlar arasında sınırlı değil. BlackRock, Franklin Templeton ve T Rowe Price gibi geleneksel varlık yöneticileri de özel krediye milyarlarca dolarlık satın almalar yoluyla giriş yaptı. Emeklilik fonları, bağış fonları ve egemen varlık fonları gibi kurumsal yatırımcılar ise giderek daha fazla tek elden finansal hizmet sağlayıcıları tercih ediyor. Bu da hedge fonlar üzerinde hem ürün yelpazelerini genişletme hem de değerlemelerini yukarı taşıma yönünde baskı oluşturuyor.
Bu bağlamda, Dan Loeb'in "kamusal yüksek getirili ve yapılandırılmış borç enstrümanlarının dışında, özel kredi dünyasında erişemediğim fırsatların farkına vardım" açıklaması, hedge fonların bu segmentteki motivasyonunu özetliyor. Loeb, bu piyasaya artık "partiye katılma zamanı geldi" diyerek giriş yapma gereğini hissettiğini söylüyor.
Ancak danışmanlar, bu genişlemenin düşündükleri kadar kolay olmayabileceğini belirtiyor. Bir danışman, bu fonların "ana işlerinden sıkılıp yeni şeyler denemek istemeleri"yle özel krediye yöneldiklerini, ancak “Mavi Baykuş (Blue Owl), Apollo veya Cerberus gibi olabileceklerini düşünmelerinin çoğu zaman hayal ürünü” olduğunu söyledi.
Hedge fonlar, özel kredi yolculuklarını yalnızca yüksek getiri peşinde koşarak değil; aynı zamanda daha büyük yatırımcı gruplarının ihtiyaçlarına yanıt veren, daha karmaşık ve bütünsel finansal oyuncular haline gelerek sürdürülebilir bir büyüme için yeniden konumlanıyor. Bu dönüşüm, sektörün geleceğinde geleneksel hedge fon tanımının yerini daha çok yönlü bir finansal mimariye bırakabileceğini gösteriyor.