İran, BM Atom Ajansı’nın kınama kararının ardından yeni zenginleştirme tesisi açacağını duyurdu

PAYLAŞ
İran, BM Atom Ajansı’nın kınama kararının ardından yeni zenginleştirme tesisi açacağını duyurdu

Tahran yönetimi, Birleşmiş Milletler Atom Enerjisi Ajansı'nın (IAEA) İran’ın nükleer yükümlülüklerini yerine getirmediğine dair bildirisinin ardından, ülke içinde yeni bir uranyum zenginleştirme tesisi kuracağını açıkladı. Ayrıca İran, mevcut yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum üretimini de artırmayı planladığını duyurdu. Bu adım, halihazırda kırılgan olan ABD-İran nükleer müzakerelerine yeni bir belirsizlik daha ekledi.

İran’ın bu açıklaması, ABD ile Tahran arasında yapılması planlanan altıncı tur nükleer görüşmelerin hemen öncesine denk geldi. Pazar günü yapılması beklenen görüşmelere ilişkin belirsizlik artarken, ABD Başkanı Donald Trump Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran’la bir anlaşmaya varma konusunda kendisini artık daha az umutlu hissettiğini dile getirdi.

Viyana merkezli Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın yönetim kurulu, İran’a yönelik sert dille kaleme alınmış kınama kararını 19’a karşı 3 oyla kabul etti. Karar, İran’ın nükleer programıyla ilgili yükümlülüklerini 20 yılı aşkın süredir yerine getirmediği gerekçesiyle alındı. Bu oylama, ajansın İran'a karşı aldığı ilk doğrudan kınama kararı oldu.

Kararın alınmasında etkili olan temel unsur, İran’ın son altı yılda ülke içinde beyan edilmemiş nükleer materyallerin varlığına ilişkin açıklama yapmayı sistematik biçimde reddetmesi oldu. Ajans, İran’ın şeffaflık yükümlülüğünü ihlal ettiğini ve bu durumun nükleer silahların yayılmasını önleme çabaları açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti.

İran’ın yeni zenginleştirme tesisini nerede kuracağına ve ne tür üretim kapasitesine sahip olacağına ilişkin ayrıntılar ise henüz kamuoyuyla paylaşılmış değil. Ancak yetkililer, bu adımın “ulusal çıkarlar doğrultusunda ve düşmanca tutumlara karşı bir yanıt olarak” atıldığını savundu.

İran’ın bu hamlesi, 2015 yılında imzalanan ve daha sonra ABD’nin tek taraflı olarak çekildiği nükleer anlaşmanın geleceği açısından yeni bir gerilim başlığı olarak değerlendiriliyor. Batılı diplomatlarsa, İran’ın nükleer programında attığı her ileri adımın, diplomatik çözüm umutlarını daha da zayıflattığını ifade ediyor.