Keresteci: Kurun seviyesini önümüzdeki 3-6 ayda daha fazla konuşacağız
- CNBC-e'deki Küresel Görünüm programına katılan Paninsula Corporate Finance Kurucu Ortağı Fatih Keresteci, "Önümüzdeki 3-6 ayda kurun seviyesini, asgari ücret düzeyini, elektrik ve doğalgaz zammıyla beraber şirketlerin rekabet gücünü nasıl etkileyeceğini daha fazla konuşacağız gibi düşünüyorum" dedi.

Paninsula Corporate Finance Kurucu Ortağı Fatih Keresteci, CNBC-e'deki Küresel Görünüm programına katıldı.
Keresteci'nin konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Son 1 ayda dünyada siyaseti konuştuk. Türkiye'de yavaş yavaş kurun mevcut seviyesinin Türkiye ekonomosini reel anlamda nasıl etkileyeceğini konuştuk. Türkiye için iki farklı görünüm var. Türk finansal piyasalarında işler yolunda gidiyor ama geçen 1 ayda reel sektörün oldukça zorlanmaya başladığını gördük. Bu da beraberinde kurun seviyesi, asgari ücret düzeyi, elektrikli ve doğalgaz zammıyla beraber şirketlerin rekabet gücünü nasıl etkileyeceğini önümüzdeki 3-6 ayda daha çok konuşacağız gibi düşünüyorum.
Türkiye'nin genel fiyatlarını konuşurken bir noktayı ıskalamamamız gerekiyor. 2021-2023 yılları arasında izlediğimiz politikalar ve o gün fiyatlara yapılan baskılarla beraber ortaya bir dengesizlik çıktı, yani TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarıyla bizlerin maruz kaldığı rakamlar arasında derin bir fark oluşunca, birbirine tezat yorumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Mesela istihdam tarafına bakıldığında mevcut ücretler ciddi anlamda satın alma gücünde bir erozyon olduğunu gösteriyor ama dönüp rakamlara baktığınızda, asgari ücret 450-500 dolar civarında, ekonomi yönetimi doğal olarak ücretlerin çok düşük değil gibi bir yorumlar karşı karşıya kalıyor.
"Şirketlerin hiç bu kadar zorlandıklarını görmemiştim"
Enflasyonu düşürmek için döviz kurunun aşağıda kalması gerekiyor ama döviz kurunun aşağıda kalması Türkiye'nin göreceli fiyatlarını bozmaya başladı. Yani ihracatçı artık fiyatlama yapamıyor.
Hiç ihracat yapmayan, iç piyasada satış yapan bir üretici bile, kurun seviyesinden dolayı dışarıdan gelen ithal mal fiyatı o kadar düşük kalmaya başladı ki, içerde de rekabet edememeye başladı.
Ben son 10-15 yılda şirketlerin hiç bu kadar zorlandıklarını görmemiştim. TL'deki reel değerlenme şirketleri zorluyor.
Otorite şirketleri şöyle eleştiriyor, mesela katma değerli üretin diyor, yapay zekadan faydalanın diyor, bunların hiçbiri kısa vadede olacak şeyler değil.
Dahası Türkiye'nin istihdamdaki kalite sorunu, eğitim sisteminin verimlilik ile ilgili yarattığı zaaflar ve pandemi sonrası ortaya çıkan durumla beraber sessiz istifa kavramı şirketlerin kısa vadede katma değerli üretim ve verimlilik artışı gibi noktalara gitmesini engelliyor.
Otorite, geçen yıllarda yaptığınız karlara sayın diyor ama faaliyet karında reel bir azalma söz konusu. Şirketlerin geçen yıllarda yaptı dediğimiz karları yapmadığını gördük. Dolayısıyla gerçekten orada bir tıkanıklık var.
"Sene sonu dolar/TL 38-40 bandında olmalı"
Aslında otorite kur tutmuyor ama kuru tutan temel hikaye faizler. Faizler çok cazip bir getiri sunuyor. Kuru yukarı bırakmanın yöntemi faizi indirmekten geçer ama faiz erken indirince enflasyonla mücadele yaşanacak. Ben sene sonu dolar/TL'nin 38-40 bandında olması gerektiğini düşünüyorum ama erken bir faiz indirimi olmazsa oralara gitmeyecek gibi görünüyor.
Önümüzdeki dönemde şirket zorlukları ile karşı karşıya kalabiliriz.
"Eylülde yüzde 48-49 enflasyon göreceğiz"
Yıllık enflasyon tahmininden hareket ederek, baz etkisinden dolayı temmuz, ağustos ve eylül aylarında yıllık enflasyonda sert bir düşüş yaşanacak. Eylül ayında muhtemelen yüzde 48-49 civarında bir yıllık enflasyon göreceğiz. Ondan sonra yüzde 45 civarı bir yerde denklenecek.
Bir diğer denklem de Cumhurbaşkanının faiz ile ilgili beklentileri ve duruşunda büyük resimde herhangi bir değişme yok. Bence kendisi enflasyon düşünce faizlerin indirilmesi beklentisine girecektir. Bu beklentiyi de karşılamak lazım. Bu beklenti zamanında karşılanmazsa Merkez Bankası, sonrasında daha büyük bir beklentiyle karşı karşıya kalacaktır.
Para politikasının reel kesimde yaratmış olduğu etkinin siyasi maliyetleri olacaktır ve siyasi otorite bunu üstlenmek noktasında karar alma süreçlerine girecektir.
"Ben olsam 4 ayda 1'er puan indiririm"
Ben PPK üyesi olsam, eylül ayında 1 puan faiz indirimiyle başlarım. Eylül, ekim, kasım ve aralık 1'er puan indirimle sene sonunda politika faizini yüzde 46'ya getiririm ama bunu yaparken likidite politikasını, özellikle perakende satışlar tarafında, sıkı tutarak hem faiz indiriyorum hem de tüketim tarafını baskılayarak enflasyonla mücadele ediyorum denklemine geçerim.
Faiz indirmeye başladığınız zaman yatırımcıya da faizin ineceği yönünde bir beklenti yaratarak carry-trade eğilimini de yavaşlatıp kontrollü bir şekilde kuru da biraz yukarı itersiniz. O da şirketler kesimini rahatlamaya başlar.
"Lüks segmentte yavaşlama yok"
Konut satışlarında keskin bir yavaşlama var ama perakende teknoloji satışlarında hızlanma söz konusu.
Lüks segment otomobilde, turizmde, restoranda bir yavaşlama yok ama beyaz yakalı tarafında keskin bir yavaşlama var."
Keresteci, yabancı yatırımcıya ilişkin şunları söyledi:
"Yabancının davranışını şöyle yorumlayalım mesele gri listeden çıktık. Bu iyi bir haber. Şimdi not artışları beklenecek. Önce Moody's düzeltmeye gidecek. Eylül ayında Fitch ve S&P'den not artışı bekleyeceğiz.
Hissede neden yabancı biraz çekimser davranıyor? Bence 3 tane soru var birinci vergilendirme. İkinci konu özellikle sanayi tarafındaki karsızlık sorunu var. Üçüncüsü ise Türk borsasının adil ve şeffaf bir oyun alanı olmadığı kanaatindeler. Ben açıkçası şöyle bir şeyler bekliyorum. Bu sınırlamalardan bir kısmının gevşetilmesi lazım. O sınırlamalar gevşetilmedikçe yabancılar da temkinli yaklaşıyor. Geçiş sürecini doğru yaparsak, sonbaharda özellikle sanayi şirketleri hisselerine yabancı ilgisi olabileceğini düşünüyorum. Zor kısmı geçtik.
Keresteci son olarak yapay zekaya ilişkin şunları söyledi:
"Bizim kendi kısır konularımız büyük resimde olan bitene karşı kayıtsız kalmamızı beraberinde getiriyor. Bu da uzun vadede oyun dışı kalma ihtimalini getiriyor. Benim tavsiyem şirketler yapay zeka ve yeşil devrim için alt komiteler kurmalı."