Trump’ın çelik tarifesi kararı küresel piyasaları sarsıyor: Avrupa fiyat düşüşüyle karşı karşıya, ABD’de fiyatlar tırmanıyor

ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz Cuma günü yaptığı ani açıklamayla, çelik ithalatına uygulanan gümrük vergilerinin yüzde 25’ten yüzde 50’ye çıkarılacağını duyurması, küresel çelik piyasasında yeni bir türbülansa yol açtı. Kararın bu hafta yürürlüğe girmesi bekleniyor. Bu gelişme, zaten zayıf seyreden Avrupa çelik pazarında fiyatlara aşağı yönlü baskı getirirken, ABD’de ise iç fiyatların daha da artacağı öngörülüyor.
Avrupa’da hem alıcılar hem de bazı üreticiler için kısa vadeli avantajlar doğurabilecek olan bu karar, aynı zamanda sektördeki genel istikrarsızlığı artırdı. CNBC’ye konuşan CRU’nun çelik Amerika analizleri başkanı Josh Spoores, ABD’nin zaten dünyanın geri kalanına kıyasla daha yüksek çelik fiyatlarına sahip olduğunu, bunun üzerine ithalatın daha da zorlaştırılmasının iç piyasa fiyatlarını yukarı çekeceğini söyledi.
ABD, çelik ithalatında başta Kanada ve Meksika olmak üzere Brezilya, Güney Kore ve Almanya gibi ülkelerden büyük oranda tedarik sağlıyor. Yeni gümrük tarifesiyle birlikte bu ülkelerden yapılan ithalatın daha maliyetli hale gelmesi, Spoores’a göre Avrupa gibi pazarlarda oluşan arzın başka yönlere kaymasına neden olabilir. Bu da Avrupa çelik fiyatlarını daha da aşağı çekebilir.
Avrupa’da çelik kullanan sanayi gruplarının bazıları için ise bu gelişme ihracat fırsatlarını artırabilir. Özellikle otomotiv, inşaat malzemeleri ve beyaz eşya gibi çelik yoğun sektörlerde faaliyet gösteren şirketler, düşük fiyatlı Avrupa çeliğini ABD’ye ihraç ederek marj avantajı yakalayabilir. Ancak bu durumun tüm firmalar için geçerli olması beklenmiyor.
Örneğin, Almanya merkezli otomotiv devi BMW, mevcut yüzde 25’lik çelik ve alüminyum tarifelerinin şirketin mali sonuçları üzerinde “yüksek üç haneli milyon avroluk” olumsuz etki yarattığını daha önce açıklamıştı. Şimdi tarifelerin yüzde 50’ye çıkması halinde, etki daha da derinleşebilir. BMW hisseleri Pazartesi günü öğleden sonra yüzde 1,8 düşerken, Avrupa otomobil endeksi genelinde de benzer bir düşüş görüldü. Morningstar analisti Rella Suskin, Trump’ın son dönemde otomotiv sektörüne yönelik kısıtlamaları gevşetmesinin bu etkinin bir kısmını dengeleyeceğini ifade etti.
Çelik tarifesi yalnızca otomotiv sektörünü değil, rüzgar enerjisi gibi başka stratejik sektörleri de etkileyebilir. Citi analistleri tarafından hazırlanan bir değerlendirmeye göre, Danimarkalı rüzgar enerjisi geliştiricisi Orsted, ABD'de yerli bir tedarik zincirinin olmaması nedeniyle bu kararın olumsuz etkilerini hissedebilir.
MEPS International’dan Kaye Ayub ise, Trump’ın Mart ayında yürürlüğe giren ilk yüzde 25’lik tarife kararının etkilerinin hâlâ hissedildiğini, yeni kararla birlikte Avrupa çelik sektörü üzerindeki baskının daha da artacağını belirtti. Avrupa genelinde düşük seyreden çelik talebi ve artan ithalat baskısı nedeniyle birçok üretici, üretimi kısmak ve tesis kapatmak zorunda kalıyor. Ayub, düşük üretim maliyetine sahip ülkelerden gelen ucuz çelikle rekabet etmenin Avrupa üreticileri açısından giderek zorlaştığını vurguladı.
Avrupa Birliği, Trump’ın kararını sert bir dille eleştirerek, bunun küresel ekonomik belirsizliği artırdığı ve hem Avrupa hem de ABD tüketicileri için maliyetleri yukarı çektiğini belirtti. AB Komisyonu’nun karşı önlemler üzerinde çalıştığı ve olası bir ticaret gerilimi sürecine hazırlandığı aktarılıyor.
AB üretimi çeliğin ABD’ye ihracatının 2024 yılında 3,89 milyon ton seviyesinde olduğu hatırlatılırken, bu ihracatın önünde oluşabilecek yeni engellerin Avrupa’daki arz fazlasını artıracağı belirtiliyor. Spoores, Asya’dan ABD’ye yönelmesi beklenen ucuz çeliğin rotasını Avrupa’ya çevirmesi durumunda yerel üreticilerin kârlılıklarını korumakta daha fazla zorlanacağını kaydetti. Bu tabloya rağmen, bazı ABD’li üreticilerin iç piyasada fiyatların yükselmesinden fayda sağlayabileceği değerlendirmesi yapılıyor.
İngiltere özelinde ise belirsizlik daha da derinleşmiş durumda. Ülke, Mayıs ayında ABD ile ticaret anlaşması taslağını açıklamış olsa da henüz çelik tarifeleri konusunda herhangi bir muafiyet elde edemedi. İngiltere çelik endüstrisinin temsilcisi UK Steel’in başkanı Gareth Stace, yerel üreticilerin sipariş iptallerinden endişe duyduğunu ve bu siparişlerin bir kısmının ABD’ye yönlendirileceğini düşündüklerini belirtti.
CRU’dan Spoores, ABD’deki çelik politikalarının belirsizliğine dikkat çekerek, bu tarifelerin kalıcı bir politikaya dönüşüp dönüşmeyeceğinin henüz netleşmediğini ve “üç hafta sonrası bile belirsiz” yorumunda bulundu. Trump’ın aldığı bu kararın, ABD ekonomisi için stratejik öneme sahip üretim sektöründe baskı yaratacağı ve bu alanda lobi faaliyetlerini tetikleyeceği öngörülüyor.