Uraloğlu: İstanbul Kuzey Demiryolu Geçişi Projesi’nin ihale ilanına bu yıl çıkmayı hedefliyoruz
- Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul’un Avrupa ve Asya yakalarını birbirine bağlayan, yüksek kapasiteli ve ağır yük taşımacılığına uygun demir yolu bağlantısının tesis edilmesini hedefleyen stratejik bir altyapı girişimi başlattıklarını belirterek “Bu yıl içerisinde, İstanbul Kuzey Demiryolu Geçişi Projesi’nin ihale ilanına çıkmayı hedefliyoruz” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul’un Avrupa ve Asya yakalarını birbirine bağlayan, yüksek kapasiteli ve ağır yük taşımacılığına uygun demir yolu bağlantısının tesis edilmesini hedefleyen stratejik bir altyapı girişimi başlattıklarını belirterek “Bu yıl içerisinde, İstanbul Kuzey Demiryolu Geçişi Projesi’nin ihale ilanına çıkmayı hedefliyoruz” dedi.
Türk Devletleri Teşkilatı Üyesi Ülkelerin Ulaştırma Bakanlarının 8. Toplantısı için Kazakistan’ın Almatı şehrinde bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, burada “New Silk Way” 7. Uluslararası Ulaştırma ve Lojistik İş Forumu’nun stratejik oturumunda konuştu.
Güney Kafkasya’daki gelişmelere işaret eden Uraloğlu, “Orta Asya’nın yükselen potansiyeli ve Hazar Denizi’nin stratejik konumu hepimizi daha güçlü bir işbirliği için cesaretlendirmektedir.” dedi.
Uraloğlu, Orta Koridor'un Çin’den Avrupa’ya en kısa bağlantıyı sunduğunu vurgulayarak “Süveyş Kanalı’ndan geçen deniz yoluna kıyasla daha kısa bir transit süresi sağlamaktadır. Bu avantaj, küresel ticarette milyarlarca dolarlık tasarruf anlamına gelmektedir.” diye konuştu.
Dünya Bankası verilerine göre, Orta Koridorun kapasitesinin artırılması halinde 2030 yılına kadar Çin-AB ticaretinde yüzde 30’luk bir artış ve yük hacminde üç katına varan bir büyüme öngörüldüğünü aktaran Uraloğlu, ayrıca bu koridorlar sayesinde taşımacılık maliyetleri kadar teslimat süreleri ile karbon emisyonlarının da azalacağını bildirdi.
Uraloğlu, bugün Orta Koridor'un geliştirilmesinin sadece bir ulaştırma projesi olmadığını aynı zamanda bölgesel istikrar için stratejik bir adım olduğunun altını çizerek “Orta Koridor'un geleceği, ülkelerimizin birlikte atacağı adımlara bağlıdır. Gümrük süreçlerinin hızlandırılması, dijital entegrasyon ve yatırımların koordinasyonu, bu hattı küresel lojistikte en güçlü seçenek haline getirecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin Asya ile Avrupa arasındaki doğal bir lojistik köprü konumuna dikkati çeken Uraloğlu, “Bu stratejik avantajımızı, bölgesel ve küresel ticaretin geliştirilmesi, tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın desteklenmesi amacıyla etkin bir şekilde kullanıyoruz.” dedi.
Uraloğlu, son yıllarda Türkiye’nin ulaştırma ve lojistik altyapısına yaptığı yatırımların sadece ülkenin değil tüm Avrasya’nın entegrasyonuna katkı sağladığını belirterek “Bu yıl ağustos ayında Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan arasında ekonomik işbirliğini güçlendirecek, bölgesel barışı pekiştirecek, Güney Kafkasya’da ekonomik işbirliğini artıracak, sınırların açılmasını ve diplomatik ilişkilerin normalleşmesini hızlandıracak Zengezur Bağlantısı’nın Türkiye kesiminin temelini attık.” diye konuştu.
"Marmaray ile sağlanan demir yolu kapasitesini ciddi oranda artıracak"
Böylece toplam uzunluğu 224 kilometre olan Zengezur Demiryolu Hattı sayesinde Hazar ile Akdeniz havzası arasında yeni bir demiryolu güzergahı oluşturulacağını aktaran Uraloğlu, şunları kaydetti:
“Yine bu yıl içerisinde, İstanbul Kuzey Demiryolu Geçişi Projesi’nin ihale ilanına çıkmayı hedefliyoruz. Bu proje, İstanbul’un Avrupa ve Asya yakalarını birbirine bağlayan, yüksek kapasiteli ve ağır yük taşımacılığına uygun demiryolu bağlantısının tesis edilmesini hedefleyen stratejik bir altyapı girişimidir. Bu proje ile halihazırda Asya ile Avrupa arasında İstanbul Boğazı’nın altında yer alan Marmaray ile sağlanan demir yolu taşımacılığının kapasitesini çok ciddi oranda artırmış olacağız.”
Abdülkadir Uraloğlu, Avrasya’nın kalbinde atılan her adımın sadece bölgeyi değil aynı zamanda küresel ticareti de etkilediğine inandıklarını dile getirerek “'Büyük Avrasya' vizyonu, aslında sadece bir ulaşım meselesi değil, halklarımızın refahını artıracak, barışı ve işbirliğini güçlendirecek bir stratejik vizyondur. Türkiye olarak bu vizyonun güçlü bir parçası olmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Bakan Uraloğlu, alternatif güzergâhların geliştirilmesinin sadece ekonomik değil, stratejik bir zorunluluk olduğunu ve rekabetçi yaklaşım yerine gerçek bir sinerjiyle hareket edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.