Yılmaz: 2026 programımızın en kritik yılı olacak

PAYLAŞ
  • Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Meclis'te bütçe sunumunda yaptığı konuşmada, "Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, bir “istikrar ve refah” bütçesidir. 2026 yılı, hem Orta Vadeli Programımızın en kritik yılı hem de yapısal dönüşüm hamlelerimizin hızlanacağı bir eşik yılı olacaktır" dedi.
  • Dezenflasyon sürecinin yılın ikinci yarısında çok daha somut biçimde hissedildiğini belirten Yılmaz, "Aralık ayına yönelik enflasyon görünümü de olumlu seyretmektedir" diye konuştu.
Yılmaz: 2026 programımızın en kritik yılı olacak

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin sunumunu gerçekleştirdi.

Yılmaz'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Uluslararası gelişmişlik sınıflandırmasında alt-orta gelir grubundan üst-orta gelir grubuna kalıcı şekilde yükselen bir Türkiye inşa ettik. Türkiye artık yüksek gelirli ülkeler ligine girmeye hazırlanan bir ülkedir. Şunun altını özellikle çizmek isterim: Bu yürüyüş sadece rakamsal bir geçiş değildir; bu yeni aşama, niteliksel bir değişimin, yeni bir kalkınma hamlesinin başlangıcıdır. Bu yeni yolculuk; her alanda daha yüksek standartlara, daha ileri teknolojilere, daha güçlü kurumlara, daha kapsayıcı bir refaha yönelişin adıdır. Bu yolculuk, Türkiye Yüzyılı rotasında büyük bir dönüşüm hamlesidir.

2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, tam anlamıyla bir “istikrar ve refah” bütçesidir.

2026 yılı, hem Orta Vadeli Programımızın en kritik yılı hem de yapısal dönüşüm hamlelerimizin hızlanacağı bir eşik yılı olacaktır.

NATO Zirvesinden BM Taraflar Konferansı COP-31’e, Türk Devletleri Zirvesinden Antalya Diplomasi Forumuna, 2026 yılı ülkemizde tam anlamıyla bir Zirveler Yılı olacaktır.

"Kişi başı gelir 15 bin doları aştı"

2024 yılında kişi başına düşen milli gelirimizin 15 bin doları aşmış olup, 2025 yılında 17 bin dolar seviyesinin üzerine çıkması beklenmektedir. 2025 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla GSYH’nin dolar cinsinden yıllıklandırılmış büyüklüğü 1 trilyon 538 milyar dolar düzeyine yükselmiştir. Aynı dönemde
yıllıklandırılmış kişi başına milli gelirin ise yaklaşık 17 bin dolar seviyesine çıktığı görülmektedir.

"Aralık ayına yönelik enflasyon görünümü olumlu seyretmektedir"

Dezenflasyon sürecinin program takvimimizle uyumlu şekilde ilerlemesi, yılın ikinci yarısında çok daha somut biçimde hissedilmiştir. Kasım 2025 itibarıyla yıllık tüketici enflasyonu yüzde 31,1 düzeyine kadar gerilemiştir. Temel mal enflasyonunda çok daha belirgin bir düşüşle bu oran yüzde 18,6 olmuştur. Aralık ayına yönelik enflasyon görünümü de olumlu seyretmektedir.

"Maliye politikaları ile enflasyonla mücadeleyi güçlendireceğiz"

Bir yandan mali disiplini sürdürürken, diğer yandan yönetilen/yönlendirilen fiyatlar başta olmak üzere maliye politikaları ile enflasyonla mücadeleyi güçlendireceğiz. Ayrıca, sosyal konut ve gıda başta olmak üzere arz yönlü politikalarla enflasyonla mücadelemizi bütüncül bir çerçevede kararlılıkla sürdüreceğiz. Enflasyonla mücadele elbette yalnızca makro göstergeleri düzeltmek anlamına gelmemektedir. Enflasyonun düşmesi ile artan öngörülebilirlik, yatırım ortamını iyileştirmek suretiyle sürdürülebilir büyümemize de güç katacaktır.

"Türk lirasına olan güven arttı"

Enflasyondaki düşüş ve Türk lirasının görece istikrarlı performansı, tasarruf sahiplerinin TL’ye olan güvenini artırmış; bu çerçevede TL mevduatın toplam mevduat içindeki payı yüzde 62,1’e yükselmiştir.

Yıl sonunda, bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 3,6 olmasını bekliyoruz ama son aylardaki gelir artışıyla bu oranın altında gerçekleşebilir. 2025'te bütçe giderlerinin başlangıç ödeneğine göre 57 milyar lira azalışla toplam 14 trilyon 674 milyar lira olarak gerçekleşmesini bekliyoruz.