Dünyanın dev şirketlerinin koltuğunu sallayan dört Çinli milyarder
2025'in sonuna gelirken dünyanın en değerli 250 şirketi arasına giren ve piyasa değerini en hızlı artıran şirketler sıralamasında zirveye oturan üç Çinli şirket ve kurucularının milyarlarca dolar servete uzanan ilginç yükseliş öyküleri...
Wang Weixiu ve Zhongji Innolight
1987 yılında motor sargıları için CNC makineleri imalatı yapan tek bir fabrika olarak Shandong Zhongji adıyla kurulan şirket için dönüm noktası 12 yıl sonra bir anonim şirkete dönüşmesi oldu. Hemen 1 yıl sonra Çin hükümeti tarafından ulusal yüksek teknoloji şirketi kapsamına dahil edilen Zhongji, kuruluşundan 25 yıl sonra Shenzen Borsası'nda halka arz edildi.
2008 yılında InnoLight Technology'nin kuruluşu ise şirketin piyasa değerinde yaşanacak sıçramanın mihenk taşlarından biriydi. Google Capital, Lightspeed Venture Partners, Oriza Holdings gibi büyük veri merkezi yatırımcılarının 2014 yılında 38 milyon dolarlık Seri C yatırım turuna katılarak ortaklarına arasına girmesinden 3 yıl sonra Innolight Technology'yi satın alarak Zhongji Innolight'ı kurdu. Makine işletmesini ise SZIE ismiyle ayrı bir çatı altında tuttu. Şirket böylece hem SZIE'nin hem de Innolight Technology'nin çatı şirketi olarak konumlandı. Aynı yıl şirketin piyasa değeri 740 milyon dolardan 4.26 milyar dolara çıktı. Ardından ise Zhongji Innolight için inorganik bir büyüme fırtınası başladı.
2020 yılında optik bileşenler ve alıcı-vericiler tedarikçisi olan Chengdu Tsuhan Science & Technology'yi, 2023'te ise , elektronik ürünler üreticisi olan Chongqing Junge Electronic Technology'yi satın aldı. her satın almanın ardından piyasa değeri hızla yükselen Zhongji Innolight, 2023'te 12.82 milyar dolar, 2024'te 19 milyar dolar, 2025'te ise 95 milyar dolarlık piyasa değerine ulaştı.
Yapay zeka kümelerindeki binlerce GPU'yu birbirine bağlamak için optik alıcı-vericilere ihtiyaç duyan veri merkezlerinin sonu gelmez talebiyle parlayan ve 2025'te en değerli 250 şirket arasında piyasa değerini en hızlı yükselten şirket olan Zhongji Innolight, dünyanın en değerli 217. şirketi konumunda. 2025 Ekim ayında ise şirket ABD Savunma Bakanlığı tarafından Çin ordusuyla bağlantılı yaptırıma tabi şirketler listesine alındı.
Peki Bank Nomura analistlerinin küresel veri merkezi alıcı-verici üreticileri sıralamasında 1 numara olarak gösterdiği Zhngoji'nin bu baş döndüren yükselişi kimin milyarder yaptı?
Hong Kong merkezli Macquarie Capital teknoloji araştırma direktörü Arthur Lai yaptığı açıklamada, bu dikkat çekici yükselişin arkasında dünya genelindeki veri merkezlerinde kullanılan optik alıcı-vericilere yönelik fırlayan talep olduğunu söyledi. Google ve Nvidia gibi müşteriler yeterli arzı güvence altına almak için yarışıyor; zira veri merkezleri gibi altyapılar dahil olmak üzere yapay zekayla ilgili harcamaların yıl sonuna kadar 375 milyar dolara ulaşması ve 2030’da 3 trilyon doları aşması bekleniyor.
USB bellek boyutlarında elektronik bileşenler olan alıcı-vericiler, veri iletimi için elektrik sinyallerini optik sinyallere ve tersi yönde dönüştürüyor; bu yöntem geleneksel bakır tellere göre çok daha hızlı.Yapay zekanın eğitimi devasa miktarda verinin işlenmesini gerektirdiğinden, küçük devre kartları ve lazer sürücülerinden oluşan bu donanım hız artışı ve gecikme azaltımı sağladığı için giderek daha kritik bir rol oynuyor. Bu tür ürünler özellikle bugün önemli çünkü veri merkezleri milyonlarca metrekareye ulaşabiliyor. Bu da daha uzun mesafelerde güvenilir veri iletimi gerektiriyor.
Şirketin son finansal sonuçlarına göre bu yılın ilk dokuz ayında satışlar yıllık bazda yüzde 44,4 artarak 25 milyar yuan’a (3,5 milyar dolar) ulaştı. Net gelir ise bir yıl öncesine kıyasla yüzde 90 artarak 7,1 milyar yuan’a yükseldi. Macquarie Capital, küresel alıcı-verici pazarının yıllık yüzde 70 büyüyerek 2028’de 40 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor.
Şirketin kurucusu olan Wang Weixiu, Forbes'un haberine göre bu servetin çok büyük bölümünü 2016’daki bir anlaşmaya borçlu. Bir devlet fabrikasında eski bir teknisyen olan Wang, Shandong Zhongji Electrical Equipment’ı neredeyse 40 yıl önce, 1987’de kurdu. Yerel medya haberlerine göre şirketin o dönemde yüksek teknolojiyle pek ilgisi yoktu; ağırlıklı olarak çamaşır makinelerinde kullanılan motorlar üretiyordu. Ancak giderek doyan bir pazarda karların düşmesi, şirketin 2012’de Shenzhen’de gerçekleştirilen ve 1,6 milyar yuan toplayan halka arzının ardından hisse fiyatı üzerinde baskı yaratınca, Wang çeşitlendirmeye yöneldi.
Ardından 2016’da Wang’ın şirketi, Zhongji Innolight’ın mevcut Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Liu tarafından kurulan optik cihaz üreticisi Innolight Technology’yi 2,8 milyar yuanlık bir anlaşmayla satın aldı. Google Capital’in Çin’deki ilk yatırımı olan bu girişimin Ar-Ge çalışmalarını sürdürmek için hala ek finansmana ihtiyacı vardı. Çin’in prestijli Tsinghua Üniversitesi ve ABD’deki Georgia Institute of Technology’de eğitim alan mühendis Liu, 2017’de birleşik yapının CEO’su, 2023’te ise başkanı oldu.
Tsinghua Üniversitesi’nin bu ekim ayında yayımladığı bir yazıya göre Innolight Technology, Google’ı müşterisi olarak ilk kez 2011’de kazanmıştı; o dönemde Amerikan teknoloji devi dünya genelinde daha fazla veri merkezi inşa ediyordu. Macquarie Capital’den Lai, Google ile yakın çalışmanın şirketin yıllar içinde teknolojisini keskinleştirmesine yardımcı olmuş olabileceğini söylüyor.
Wang ise geçen yıla göre yüzde 400 artan servetiyle bugün 13 milyar dolarlık bir servete sahip.
Çin'in seçkin dâhileri Chen Yunji ve Chen Tianshi kardeşler - Cambricon Technologies
2016 yılında Yunji ve Tianshi tarafından kurulan Cambricon, bugün Çin'in NVIDIA'sı olarak kabul ediliyor. Jiangxi eyaletinin başkenti Nanchang'da yaşayan bir elektrik mühendisi ve bir tarih öğretmeninin oğulları olan ikili, Çin'in önde gelen bilimsel araştırma kurumu olan Çin Bilimler Akademisi'nde (CAS) çalışmaya başladı.
Kardeşler, burada en iyi bilimsel yetenekleri yetiştirmek için tasarlanmış elit "dahi gençlik sınıfı"nda eğitim gördüler. Daha sonra Bilgisayar Teknolojileri Enstitüsü'ne katıldılar. 24 yaşına geldiklerinde bilgisayar bilimleri alanında doktora derecelerini aldılar. South China Morning Post'un haberine göre, Yunji yarı iletkenler konusunda uzmanlaşırken, Tianshi yapay zekaya odaklandı.
2010 yılı civarında, derin öğrenme algoritmalarını hızlandırmak için çip kullanma fikrini araştırmaya başladılar, yani "AI artı çip". Çalışmaları, 2014 yılında, makine öğrenimi üzerine ortaklaşa yazdıkları bir makalenin, önde gelen bir bilgisayar mimarisi konferansı olan ASPLOS'ta en iyi ödülü kazanmasıyla tanındı.
30 metrekarelik bir laboratuvarda 20 kişilik bir ekibin başında bulunan kardeşler, daha sonra kendilerini çalışmaya adadılar ve 2015 yılında "derin öğrenmeye özel işlemci prototip çipi"ni geliştirdiler. Bu çipe, hızlı evrimsel genişlemenin yaşandığı Kambriyen döneminden esinlenerek Cambricon adını verdiler.
CAS'ın desteğiyle, yeni kurulan grup 2016 yılında resmen ayrılarak, Tianshi'nin yönetim kurulu başkanı ve CEO, Yunji'nin ise baş bilim insanı olarak görev yaptığı Cambricon Technologies'i kurdu. Şirketin ilk büyük müşterisi teknoloji devi Huawei oldu.
Cambricon, 2020 yılında Şanghay'ın STAR Market'inde (Yıldız Şirketler Pazarı) halka açıldı ve hisseleri ilk halka arzında yüzde 230 değer kazandı. Piyasa değeri sadece dört yıl içinde 100 milyar yuanı aştı.
Ancak kardeşlerin yolculuğu hiç de kolay olmadı. Yunji, bir araştırma konusuyla ilgili bir anlaşmazlığın kendisi ve kardeşi arasında fiziksel bir kavgaya dönüştüğünü paylaştı. Yine de, ikisinin de çip tasarımına tutkuyla bağlı olduğunu ve derin öğrenme işlemcileri veya yapay zekâ hızlandırıcıları geliştirirken hem "kahkaha hem de gözyaşı" paylaştıklarını söyledi.
Yunji, geçen Eylül ayında resmi medya kuruluşu China Science Daily'ye verdiği bir röportajda, "Kardeşler olarak, tüm yapmacıklıkları bir kenara bırakıp her türlü sorunla dürüstçe yüzleşebiliriz. Belki de bu sayede çip tasarımı ve yapay zeka algoritmaları alanındaki disiplinler arası araştırmalarımızı hızla ilerletebiliyoruz." demişti.
Chen, yapay zeka çiplerini ilk tasarladıklarında, teknolojinin henüz ivme kazanmadığını ve fikirlerinin genellikle "çılgın bir fantezi" olarak geçiştirildiğini söyledi. Sektörden şüpheyle karşılandı ve 200 bin yuanlık bir araştırma hibesini alamadı.
"Karanlıkta el yordamıyla ilerlemek gibiydi. Kimse hangi yolun doğru olduğunu, çıkışın nerede olduğunu, hatta bir çıkış olup olmadığını bile bilmiyordu," diye hatırlıyor Yunji.
Bir diğer büyük aksilik ise 2019 yılında Huawei'nin akıllı telefonlarında Cambricon teknolojisini kullanmayı bırakması ve şirketin iş hacminin büyük bir kısmını kesmesiyle yaşandı. Huawei, bir önceki yıl Cambricon'un gelirlerinin %98'ini oluşturuyordu. Halka arz sırasında bu risk çok algılanamasa da ilerleyen birkaç yılda riskin piyasada fiyatlanmasıyla şirketin hisseleri 2021'de yüzde 34, 2022'de ise yüzde 47 değer kaybetti. Fakat her risk beraberinde bir fırsatı da getirir. Dahi kardeşlerin inadı kırılmamıştı.
Cambricon, eski müşterisiyle doğrudan rekabete girmesini sağlayacak cesur bir hamle yaptı: Odağını karmaşık yapay zeka görevlerini yerine getiren bulut bilişim hızlandırıcılarına kaydırdı.
Altı yıl sonra bu hamle Cambricon'u Çin'de Huawei'nin başlıca rakibi konumuna getirdi. Yatırımcılar, Cambricon'un Pekin'in daha fazla teknolojik öz yeterlilik ve Nvidia'nın ABD yongalarına olan bağımlılığını azaltma yönündeki çabalarından önemli ölçüde yararlanabileceğine inanarak şirketteki yatırımlarını artırdı.
ByteDance AI mühendisi de dahil olmak üzere sektörden bazı kişiler, Cambricon'un yazılım uyumluluğunun, ürünlerini Huawei'nin Ascend yongalarından daha kolay kullanılabilir hale getirdiğini belirtti.
Hisse senedi araştırma ve aracılık şirketi Bernstein'da yarı iletken analisti olarak çalışan Lin Qingyuan, Financial Times'a yaptığı açıklamada, "Cambricon, Nvidia'nın ekosisteminde eğitilen algoritmalarla çipini daha uyumlu hale getirmek için ByteDance ile iş birliği yaptığı 2024 sonuna kadar ivme kazanmakta zorlandı" dedi .
China Telecom, Alibaba, Tencent ve Baidu gibi Çin'in önde gelen yapay zeka çipi alıcılarının çoğu, ağ ekipmanları, bulut hizmetleri ve otonom araçlar gibi alanlarda Huawei ile rekabet ediyor. Dolayısıyla, teknoloji devine alternatifleri desteklemeleri için güçlü bir teşvik var.
Konuya yakın kaynaklara göre, Cambricon 2025 ilk çeyrek yongalarının büyük kısmını ByteDance'e sattıktan sonra tedarik sorunlarıyla karşı karşıya kaldı. Şirketin acil önceliği, güçlü talebi karşılamak için üretim ortağı Semiconductor Manufacturing International Corporation ile üretimi genişletmekti.
Cambricon da 2022 yılında ABD yaptırım listesine eklendi ve bu durum, Amerikan teknolojisine ve gelişmiş üretim süreçlerine erişimini kısıtladı.
Şirket, 2025 Ağustos ayında yatırımcılara bir risk uyarısı yayınlayarak, hisse senedi fiyatının sektördeki rakiplerinden çok daha yüksek olduğunu ve değerlemesinin mevcut temelleriyle uyuşmayabileceğini belirtti.
Yine de bazı yatırımcılar, Cambricon'un bir gün Çin'in Nvidia'ya cevabı olabileceğine inanıyor. Şirketin kurucu ortağı da kararlılığını sürdürüyor.
Tianshi, bu yılın başlarında bir yatırımcı görüşmesinde yaptığı açıklamada, şirketin yapay zeka teknolojisini ilerletmek için "çağımızın misyonunu ve sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini" söyledi.
Fortune tarafından yapılan sıralamaya göre Chen Tianshi, şirketin hisselerinin rekor kazançlarla yükselmesiyle servetini bu yıl üç katına çıkararak 24,6 milyar dolara çıkardı.
Zeng Yuqun ya da bilinen ismiyle Robin Zeng ve ortaya çıkardığı batarya devi CATL
1968 yılında Çin'in Fujian Eyaleti'ndeki Ningde'nin dışındaki Lankou kırsal köyünde bir çiftçi ailesinde doğan Zeng, Fujian'ın dağlık arazisinde tam bir yoksulluk içinde büyüdü. Çin'in Kültür Devrimi dönemine denk gelen çocukluğunun ardından gençlik yıllarında Şanghay Jiao Tong Üniversitesi'nden deniz mühendisliği alanında lisans derecesini aldı. Elektronik sektöründe çalışmaya başladıktan sonra yarı zamanlı olarak ileri düzey akademik çalışmalarına devam etti ve 2001 yılında Güney Çin Teknoloji Üniversitesi'nden elektronik ve bilgi mühendisliği alanında yüksek lisans derecesi elde etti. Zeng, 2006 yılında Çin Bilimler Akademisi Fizik Enstitüsü'nde yoğun madde fiziği alanında doktorasını tamamladı ve daha sonra pil teknolojisi çalışmalarına yön verecek olan malzeme bilimiyle ilgili araştırmalara odaklandı.
Robin Zeng, 1999 yılında Japon firması TDK Corporation'ın Hong Kong merkezli bir yan kuruluşu olan SAE Magnetics'te elektronik sektöründe yaklaşık on yıllık deneyim kazandıktan sonra iki eski meslektaşıyla birlikte Amperex Technology Limited'ı kurdu ve burada sabit diskler için manyetik kayıt kafaları gibi bileşenler üzerinde çalıştı. Mühendislik geçmişinden malzemeler ve pil ile ilgili teknolojiler konusunda uzmanlığa sahip olan Zeng, cep telefonları ve dizüstü bilgisayarlar gibi taşınabilir dijital cihazların yükselişi arasında şarj edilebilir lityum bazlı piller için ortaya çıkan pazar potansiyelini belirledi. Girişim, veri depolama bileşenlerindeki önceki rollerinden, o dönemde yaygın olan nikel-kadmiyum alternatiflerine kıyasla daha yüksek enerji yoğunluğu sunan lityum polimer ve lityum iyon kimyalarındaki gelişmelerden yararlanarak pil üretiminde uzmanlaşmaya geçişin de öncülerinden biriydi.
Contemporary Amperex Technology Co. Limited ( CATL ) ise Robin Zeng (Zeng Yuqun) tarafından 2011 yılında Çin'in Fujian Eyaletindeki Ningde'de, Amperex Technology Limited'in ( ATL ) elektrikli araç aküsü bölümünden bir yan kuruluş olarak kuruldu. Contemporary Amperex Technology Co. Limited ( CATL ), Robin Zeng'in Çinli yatırımcılardan oluşan bir konsorsiyuma liderlik ederek TDK'nın elektrikli araç aküsü işletmesinin yüzde 85'lik hissesini satın alması ve otomotiv uygulamaları için lityum iyon akülere odaklanmak üzere CATL olarak yeniden markalanmasıyla oluşmuştu. Amperex Technology Limited tüketici elektroniği pilleri için kurulmuştu. Yeni kuruluş ise taşınabilir cihaz uygulamalarına kıyasla daha yüksek enerji yoğunluğu, güvenlik ve uzun ömür gibi farklı gereksinimleri ele alarak, yalnızca elektrikli araçlar için özel olarak tasarlanmış lityum iyon piller geliştirmeye odaklandı.
Zeng'in CATL'yi kurma kararı, ATL bünyesinde 2006 yılı gibi erken bir tarihte başlatılan EV pil araştırma ve geliştirme çalışmalarına yapılan stratejik yatırımlardan kaynaklandı. Bu yatırımlar arasında, araç sınıfı pil üretim kapasitesini artırmak için ABD firmalarından teknoloji lisansları alınması da yer alıyordu. Zeng'in kıyı kenti Ningde'de merkezi bulunan şirket , üretim ve Ar-Ge tesisleri kurmak için Fujian Eyaletindeki yerel kaynakları ve hükümet teşviklerini kullandı. Bu ayrılık, ATL'nin çoğunluk hissesinin 2005 yılında Japonya'nın TDK Corporation tarafından satın alınmasından sonra bile CATL'nin bağımsız olarak otomotiv ortaklıkları kurmasına olanak sağladı.
CATL'nin Brilliance China Automotive ile ortaklık kurarak BMW'ye ilk büyük müşteri olarak tedarik sağlaması ise şirketin dönüm noktalarından biri oldu. CATL , 2012 yılında yerel lityum kaynaklarına erişim sağlamak ve üretim maliyetlerini düşürmek için Qinghai eyaletinde bir yan kuruluş kurarak genişledi. Şirket, 2013 yılına gelindiğinde Qinghai , Xining'de bir üretim üssü faaliyete geçirerek lityum iyon güç pillerinin büyük ölçekli üretimini başlattı ve tedarik zincirinde dikey entegrasyon için temel attı. Altyapıya yapılan bu erken yatırımlar, CATL'nin 2015 yılında 2,43 gigawatt-saat (GWh) pil sevk etmesini sağladı ve hedeflenen kapasite eklemeleriyle ertesi yıl üretimi üç katına çıkarmayı planlıyordu.
CATL'nin 2018 itibarıyla iş gücünün yaklaşık beşte birini oluşturan araştırma ve geliştirmeye yönelik stratejik vurgusu, teknolojik iyileştirmeleri ve maliyet verimliliğini artırarak, 2017 yılında Panasonic'i geride bırakarak dünyanın en büyük EV lityum iyon pil üreticisi olmasını sağladı. Şirket, Fujian ve Guizhou eyaletlerindeki tesisler de dahil olmak üzere yeni fabrikalara 14 milyar Çin Yuanı'nı aşan yatırımlar yaparak 2020 yılına kadar yıllık 50 GWh'yi hedefleyen agresif bir kapasite genişlemesi izledi.
CATL, 11 Haziran 2018'de Shenzhen Borsası'nda hisse başına 25,14 RMB ihraç fiyatıyla ilk halka arzını tamamlayarak 54,6 milyar RMB'lik bir piyasa değerine ulaştığında ve daha fazla genişleme ve Ar-Ge'yi finanse etmek için yaklaşık 850 milyon dolar topladığında bir diğer kırılma anlarından birini daha yaşamış oldu. Bu sermaye akışı , elektrikli araçlarda pil geliştirme ve tedarik için Toyota ile 2019'da gerçekleştirilen kapsamlı iş birliği gibi önemli ortaklıkları destekledi . Şubat 2020'de CATL , Tesla'nın Şanghay Gigafactory'sinde üretilen Model 3 araçlarına güç sağlamak için Tesla ile lityum demir fosfat piller için iki yıllık bir tedarik anlaşması imzaladı.
CATL , 2021'den bu yana Robin Zeng'in liderliğinde küresel genişlemesini yoğunlaştırdı ve yaklaşık 15,7 milyar dolarlık yurtdışı yatırım sözü verdi; bunun 12,3 milyar doları Avrupa'daki pil üretim tesislerine yönlendirildi. Bu strateji, Zeng'in yurtdışı pazarları "hasat etme" yönündeki iç yönergesinde vurguladığı gibi, uluslararası fırsatları hedefleyerek iç pazardaki arz fazlasını ele aldı. Önemli girişimler arasında, yerel kuruluşlarla ortaklaşa Endonezya'da pil üretim tesisleri için 6 milyar dolarlık yatırım yer alıyor.
CATL, tedarik zincirini ve teknolojik erişimini güçlendirmek için stratejik ortaklıklar kurdu; bunlar arasında Mart 2025'te duyurulan ve dünyanın en büyük pil değişim ağını geliştirmek üzere NIO ile yapılan iş birliği de yer alıyor.
Eylül 2025'te, Li Auto ile yapılan beş yıllık bir anlaşma, pil güvenliği , ultra hızlı şarj ve ortak uluslararası pazara giriş konularına odaklandı. Ayrıca, Ekim 2025'te Wuhan'da kurulan NIO ile ortak girişim, pil teknolojisi gelişimini ilerletti. Bu ittifaklar, 2030'un ötesine uzanan lityum iyon pil tedariki için Daimler Truck ile genişletilmiş bir ortaklık gibi küresel otomobil üreticilerine de uzanıyor.
Pil altyapısında CATL, 2025 yılı sonuna kadar 1.000'den fazla Choco-Swap istasyonu konuşlandırmayı, başlangıçta Hong Kong'a genişlemeyi ve 2026 yılına kadar 120 Çin şehrinde 2.500'den fazla istasyona ulaşmayı planlıyor.