Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: Yarın büyük ihtimalle cari açığın milli gelire oranı yüzde 2,5'in altına düşecek
- Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, "Yarın büyük ihtimalle cari açığın milli gelire oranı yüzde 2,5'in altına düşecek" dedi.
- Bakan Şimşek, "Yılı 38 civarında kapatmayı hedefliyoruz ama yüzde 42'ye kadar bir tolerans bandımız var" diye konuştu.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı düzenleniyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de toplantıya katıldı.
Şimşek, toplantıda iş dünyasının ileri gelenlerine seslendi.
Bakan Şimşek'in açıklamalarından satır başları:
Bütçe açığı ve cari denge
Türkiye ekonomisi sürdürülebilir bir büyüme patikasına doğru yol aldı. Dengesizliklerin giderildiği, kapsayıcı bir büyüme modelinin arifesindeyiz. Son yıldaki ortalama cari açığımız yüzde 3,8 seviyesinde. Son 20 yılın bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 2,4 seviyesinde. Geçen sene güçlü tedbirler aldık ve bütçe açığını yüzde 2,5 düzeyine çektik. Yarın büyük ihtimalle cari açığın milli gelire oranı yüzde 2,5'in altına düşecek. Cari açığı bir endişe kaynağı olmaktan çıkartacağız. Depremin yarattığı harcamaları kenara bırakırsanız mali disiplinde sorun yok.
TCMB rezervleri
Bu dönemde kur riskini azalttık, borçlanmanın vadesini artırdık. Bankalarla swapı neredeyse kapattık. Uluslararası rezervlerde benzeri görülmemiş bir düzeltmeyle karşı karşıyayız. Swap hariç net rezerv 18 milyar doların üzerine çıkmış durumda. Net rezervlerde düzelme 80 milyar dolar civarına ulaştı. IMF'nin tanımladığı rezerv yeterliliğinde arzuladığımız noktaya ulaştık. Türkiye'nin dış kaynağa erişiminde sorun önemli ölçüde ortadan kalkmıştır. Rezervlerdeki artış sıcak para değil, vatandaşların ve şirketlerin dövizden TL'ye geçmesi. 2017 sonrasında bankalarımızın uzun vadeli kaynağa erişimi dramatik şekilde arttı. Bankalarımız 5 milyar dolar civarında uzun vadeli sermaye benzeri kaynak devşirdi. Türkiye tüm devletlerin desteği ve takdiriyle gri listeden çıkmıştır.
Dezenflasyon programı
En zoru geride kaldı. Tutarlılığı olan güçlü bir dezenflasyon programı uyguluyoruz. Para politikası gecikmeli şekilde dezenflasyonu şekillendiriyor. Gelecek ay enflasyon yüksek ihtimalle yüzde 60 civarına inebilir. Sonraki ay yüzde 50 civarına inebilir. Bir sonraki ay o seviyenin de altını görebilir. Yılı 38 civarında kapatmayı hedefliyoruz ama yüzde 42'ye kadar bir tolerans bandımız var. Dezenflasyon döneminin başındayız. Dezenflasyon programı 3 yıllık bir program. Biz programı eylül ayında açıkladık. Program çalışıyor, başaracağız. Enflasyonda düşüş sonrası beklentilerle hedefler arasında yakınsama olacak. Bu yıl Türkiye ilk defa yüksek gelirli ülkeler grubuna girecek. Fiyat istikrarı sağlandığında finansmana erişim sorun olmaktan çıktı. Bu programın yükünü dar gelirli kesime asla yüklemeyeceğiz.
Verimliliğe dayalı ve ihracat odaklı büyüme peşindeyiz. Bu yıl büyümede öngörümüz yüzde 4 civarında seyrediyor. Büyümenin kalitesi zayıf değil.
Hazine'de bazı birimleri birleştirmeyi düşünüyoruz. Diğer bakanlıklar da bunu çalışıyor. Kayıt dışı olanlar üzeirnden vergi adaleti sağlanacak. Kayıt dışıyla mücadele en önemli gündem maddemiz.
ABD-Çin arasındaki rekabet kırılmalara yol açıyor, bunlar devam edecek ve büyüyecek. Yapısal reformlar küresel büyümeyi yukarı çekecek. Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi dezenflasyonla hızlanacak. Reformlar sayesinde milli gelirimiz çok daha güçlü şekilde artacaktır. Gençlerimize yönelik program çalışmalarımızı paylaşacağız.