Akbank Genel Müdürü Gür'den 2026 yorumu
- Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, üçüncü çeyrekte yeniden başlayan faiz indirimleriyle kredi büyümesi, varlık kalitesi ve karlılıkta kademeli bir toparlanma beklediklerini belirtti.
- Gür, "2026'da enflasyon, dolarizasyon ve sermaye akımlarının seyriyle birlikte Merkez Bankası'nın adımları yakından izlenecek" dedi.
Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, bankacılık sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Gür, 2025 yılını insan odağını ileri teknolojiyle bütünleştirerek stratejik dönüşümün derinleştirildiği bir yıl olarak niteledi.
Bankacılığın her alanında kalıcı değer yaratma hedefiyle ilerlediklerini, müşterilerin güveni ve çalışma arkadaşlarının gücüyle 2025'i şekillendirdiklerini anlatan Gür, Türk ekonomisinin yılın ilk yarısında finansal koşullar yeniden sıkılaşmasına rağmen iç talep desteğiyle büyümeyi sürdürdüğüne dikkati çekti.
Gür, yıl genelinde de büyümenin yüzde 3,5 civarında tamamlanmasını beklediklerini ifade ederek, "Cari açık yönetilebilir düzeyde kalırken, enflasyondaki düşüş eğiliminin 2025 boyunca korunduğunu gözlemliyoruz" dedi.
TCMB'nin yılın ilk çeyreğinde politika faizini yüzde 42,5'e çektiğini anımsatan Gür, ardından artan belirsizlikler nedeniyle yeniden sıkılaşmaya gittiğini söyledi.
Gür, makro ihtiyati önlemlerle desteklenen bu duruşun ardından temmuz itibarıyla ölçülü faiz indirimlerinin yeniden başladığını ve politika faizinin yüzde 39,5'e indiğini dile getirerek, "Enflasyondaki katılık nedeniyle bu sürecin temkinli adımlarla ilerlemesini bekliyoruz" ifadesini kullandı.
Kaan Gür, bankacılık sektörü açısından ikinci çeyrekteki gelişmelerin finansal koşulları beklenmedik biçimde sıkılaştırdığını kaydetti.
"Karlılıkta toparlanma bekliyoruz"
Alınan önlemlerin piyasa istikrarını korumada etkili olsa da fonlama maliyetleri, karlılık ve varlık kalitesi üzerindeki baskıların arttığını söyleyen Gür, "Üçüncü çeyrekte yeniden başlayan faiz indirimleriyle kredi büyümesi, varlık kalitesi ve karlılıkta kademeli bir toparlanma bekliyoruz" görüşünü paylaştı.
Gür, aktif kalitesinde tabana yaygın bir bozulma görülmezken, sorunlu kredi oranının düşük seyrini, sermaye yeterliliğinin de güçlü konumunu koruduğunu gözlemlediklerini belirterek, şu değerlendirmeleri yaptı:
"2026'da enflasyon, dolarizasyon ve sermaye akımlarının seyriyle birlikte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın adımları yakından izlenecek. Sektörümüz, her zaman olduğu gibi ihtiyatlı karşılık politikaları sayesinde bütün belirsizlikleri yönetebilecek güçtedir."

