Piyasalarda yeni haftada takip edilecek 5 şey

Gelecek hafta yatırımcıların gündeminde Fransa'daki güven oylaması, Norveç'teki seçim ve ABD Merkez Bankası'ndaki (Fed) olası liderlik ve politika değişiklikleri olacak. Ayrıca Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) para politikası toplantısı ve ABD, Çin ve Japonya'da açıklanacak önemli ekonomi verileri yakından takip edilecek.
1. ABD TÜFE verisi
Yatırımcılar önümüzdeki Perşembe açıklanacak ABD Ağustos ayı tüketici fiyat endeksi (TÜFE) verisine odaklandılar. Fed'in 16-17 Eylül'deki toplantısında faiz indirimi yapması bekleniyor fakat TÜFE'nin beklentilerden fazla yükselmesi durumunda Fed faiz indiriminden vazgeçebilir. Temmuz'da yüzde 0.2 artan TÜFE'nin Ağustos'ta yüzde 0.3 artması bekleniyor.
Fed Başkanı Jerome Powell'ın da aralarında bulunduğu bazı yetkililer, geçen yılın Aralık ayından bu yana ilk faiz indiriminin bu ay yapılmasının muhtemel olduğunu fakat bunun verilere bağlı olacağına işaret etti.
Öte yandan ABD Hazine tahvil ihaleleri, uzun vadeli faiz oranlarının yönü konusunda ipucu sunacak. Özellikle Perşembe yapılacak 30 yıllık tahvil satışı yakından izlenecek. Tahvil getirileri, son günlerde yedi hafta sonra ilk kez yüzde 5'lik seviyeyi aştı.
2. Fransa ve İngiltere'de mali sorunlar
Şu anda Fransa veya İngiltere'nin maliye bakanı olmak demek büyük bir sorumluluk almak anlamına geliyor.
Fransa ve İngiltere'de ekonomik büyüme yavaşlarken, borç seviyesi ciddi oranda yüksek kalmaya devam ediyor. Kamu harcamalarını kısmak halkın tepki göstermesine yol açabilir. Öte yandan mali disiplini ciddiye almazsanız tahvil piyasası sert tepki gösterebilir.
Fransa Başbakanı Francois Bayrou, hükümetinin hazırladığı ve kamu harcamalarında 40 milyar euro kesinti yapılmasına yönelik bütçe tasarısı için destek toplamaya çalışırken, gelecek hafta Pazartesi güven oylaması yapılacak.
Bayrou'nun güvenoyu alıp bütçe planını geçirme olasılığı düşük. Bu da siyasi belirsizliği artırıyor ve yüzde 5'i aşan bütçe açığını düşürmeyi zorlaştırıyor.
Fransa'nın aşırı sağcı Ulusal Birlik partisi, Pazartesi yaptığı açıklamada erken seçim olasılığına hazırlandığını belirtmişti.
İngiltere'de ise devlet tahvilleri ve sterlin, mali sorunlardan ötürü geriledi. Kasım'da açıklanacak bütçe, piyasalar için önemli bir risk olarak görülüyor.
Öte yandan Norveçli seçmenler 7-8 Eylül'de sandığa gidecek. Seçim kampanyalarında Norveç'in İsrail'e yapılan yatırımlar gündeme gelirken, dünyanın en büyük devlet varlık fonunun nasıl yönetildiğine dair nadir görülen bir tartışma başladı.
3. ECB toplantısı
ECB'nin gelecek hafta Perşembe düzenleyeceği para politikası toplantısında faizleri sabit tutması bekleniyor.
ECB Temmuz'daki toplantısında da sıkı bir para politikası uygulayacağına işaret etmişti. O toplantıdan bu yana ABD ile Avrupa Birliği (AB) arasında ticaret anlaşmasının sağlanması ve ekonomi verilerinin beklenenden iyi gelmesiyle işlemciler ECB'nin faizleri indirmesini beklemiyorlar.
İşlemciler Temmuz'daki toplantıdan önce yaptıkları tahminde ECB'nin Aralık sonuna kadar faiz indirimi yapacağına eminken, şu anda ECB'nin faiz indirimi yapmasına yüzde 30 ihtimal veriyorlar.
Reuters'in anketine katılan iktisatçılar ise ECB'nin bu yıl sonuna kadar faizleri sabit tutacağı konusunda hemfikir.
ECB yetkilileri en son yaptıkları açıklamada enflasyona dair belirsizliğin hâlâ çok yüksek olması sebebiyle faiz kararı konusunda daha temkinli davranacaklarını belirtmişlerdi. ECB Başkanı Christine Lagarde'ın haftaya yapacağı açıklama yakından takip edilecek.
4. Japonya ve Çin'de açıklanacak ekonomi verileri
Gelecek hafta Çin ve Japonya'nın açıklayacağı ekonomi verileri, Trump'ın değişken gümrük politikalarının Asya'nın en büyük iki ekonomisine sahip Çin ve Japonya'yı nasıl etkilediğine dair ipucu verebilir.
Pazartesi Çin'in Ağustos ayı ticaret dengesi açıklanacak. Ağustos'ta iki devlet karşılıklı yüksek gümrük vergilerinin yürürlüğe girmesini erteleme konusunda mutabık kalmıştı.
Öte yandan Japonya'da Çarşamba açıklanacak Reuters Tankan imalat sektörü güven endeksi Japonya'nın ticari krizle nasıl baş ettiği hakkında ipucu sunabilir.
5. Petrol ve altın
Altın, Trump'ın Fed ile mücadelesinin yüksek riskli bir hukuki sürece evrilmesi ve merkez bankasının bağımsızlığına ilişkin endişelerin kuvvetlenmesine ek olarak küresel ekonomiye ve ABD'nin ticaret politikalarına dair belirsizliğin artmasıyla yeniden rekora ulaştı.
Analistler 3,578.50 dolarla zirveye çıkan spot altının yükselmeye devam edeceğini, bu yükselişte merkez bankalarının altın stoklamalarının da payının olduğunu belirtiyorlar.
Öte yandan Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve Rusya öncülüğünde birlikte hareket eden ülkelerin oluşturduğu OPEC+ grubu bu Pazar yapacağı toplantıda Ekim ayı için petrol üretim hedeflerini bir kere daha artırmayı görüşecek.
Küresel petrolün yaklaşık yarısını üreten grup, petrol fiyatlarını desteklemek için birkaç yıldır üretimi kısıtlıyordu. Bu yıl, pazar payını geri kazanma çabasıyla ve kısmen Trump'ın OPEC'e üretimi artırma çağrılarıyla üretim kısıtlamaları gevşetilmişti.