Şişecam üçüncü çeyrek bilançosunu açıkladı
- Şişecam 2025'in 9 aylık dönemine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. Şişecam yılın 9 ayında 162 milyar lira seviyesinde konsolide net satış gerçekleştirdi.
- Şişecam Genel Müdürü Can Yücel, "Şişecam'ın Türkiye'de kurulu buzlu cam üretim kapasitesi yıllık brüt 396 bin tona, enerji camı işleme kapasitesi ise yıllık 47 milyon metrekareye ulaştı." dedi.
Şişecam 2025'in 9 aylık dönemine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı.
Şirketin bu dönemde konsolide net satışı 162 milyar lira seviyesinde gerçekleşirken, Türkiye'den yapılan ihracatla Türkiye dışı üretimlerden yapılan satışların toplamını ifade eden uluslararası satışların konsolide satışlar içindeki payı ise yüzde 60 oldu.
Aynı dönem, toplam yatırımları 22,9 milyar lira, ihracatı ise 706 milyon dolar olarak gerçekleşen Şişecam, 4,2 milyon ton cam üretip, 3,2 milyon ton soda külü ve 2,9 milyon ton endüstriyel ham madde üretimi gerçekleştirdi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Şişecam Genel Müdürü Can Yücel, yılın 9 ayının küresel makroekonomik ve jeopolitik gelişmelerin iş dünyası üzerindeki etkilerini sürdürdüğü bir dönem olduğunu belirtti.
Yücel, Şişecam'ın bu zorlu ve değişken ekonomik ortama rağmen, pazarlardaki konumun muhafaza edilmesi ve sürdürülebilir, katma değerli üretim ile tüm paydaşları için değer yaratma odağında çalışmalarına devam ettiğini kaydetti.
Yılın başında daha verimli çalışma anlayışıyla başlattıkları ve başarıyla sürdürdükleri verimlilik yönetimi programlarının bu çeyrekte de sonuçlarına katkı sunmaya devam ettiğine dikkati çeken Yücel, 2025'in kalanında da aynı hassasiyeti koruyarak faaliyetlerini sürdüreceklerini anlattı.
Yücel, nakit akış kapasitelerini koruma ve mali büyümelerini güçlendirme hedefleri doğrultusunda, tasarruf ve sadeleşme adımlarını atarken, gelir yaratan yüksek katma değerli alanlara ve bu kapsamdaki varlıklara odaklanmayı sürdürdüklerini vurguladı.
Şişecam'ın büyük yatırımlarının tamamlanması ve gelir yaratır hale gelmesi açısından 2025'in önemli bir dönemeci ifade ettiğini vurgulayan Yücel, şöyle devam etti:
"Yeni yatırımlarımızın çok büyük ölçüde tamamlanacağı bu yıl içerisinde, önceliklendirdiğimiz katma değerli projelerimizden Tarsus'taki enerji camları fırını ve işleme hatlarımızı 19 Eylül'de devreye aldık.
Toplam 200 milyon euro yatırım bedeliyle hayata geçirdiğimiz bu projeyle birlikte Şişecam'ın Türkiye'de kurulu buzlu cam üretim kapasitesi yıllık brüt 396 bin tona, enerji camı işleme kapasitesi ise yıllık 47 milyon metrekareye ulaştı. Faaliyete geçtiği günden bu yana iç piyasadan yoğun talep gören bu yatırımımızla Türkiye'nin enerji alanında kendi kaynaklarını en verimli şekilde kullanabilmesini ve yeşil dönüşüm sürecine katkı sağlamayı hedeflerken, enerji camı ithalatını da önemli ölçüde azaltacağımızı öngörüyoruz."
Tarsus üretim komplekslerinin bir parçası olan, günlük 1200 ton kapasiteli Tarsus düz cam fırını yatırımlarını da öngörülen takvim çerçevesinde tamamlayacaklarına dikkati çeken Yücel, bölgedeki diğer tesisleriyle birlikte lojistik hatlara yakınlığı ve stratejik konumuyla önemli ihracat potansiyeli barındıran bir kapasiteyi ülkeye kazandıracaklarını belirtti.
IFC ile 550 milyon euroluk kredi anlaşması
Yücel, yatırım projelerinin meyvelerini vermeye başladığı bu dönemin, Şişecam için yatırımları paralelinde oluşan finansal borçluluğunu gelişen piyasa koşulları dahilinde gözden geçirme imkanı sağladığına işaret etti.
Yatırımlarının geri dönüşleri ile uyumlu ve daha uygun koşulları hedefleyerek finansman yüklerinin yönetimine hız kazandırdıklarına dikkati çeken Yücel, şunları kaydetti:
"Bu dönüşümün önemli adımlarından biri olarak, Türkiye’deki yatırımlarımızın ve işletme sermayesi ihtiyacımızın finansmanı amacıyla Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ile toplam azami 550 milyon avro tutarında bir kredi anlaşması imzaladığımızı paylaşmak isteriz. Ülkemizin dünya çapındaki markası Şişecam, inovasyonla desteklenen, her zaman kaliteyi ve müşteri güvenini önceliklendiren çalışma anlayışı ile faaliyetlerini yılın kalanında da titizlikle sürdürecek. Camın tüm alanlarında faal küresel bir oyuncu olarak, 2026'da devam etmesi muhtemel jeopolitik riskleri en iyi şekilde yöneterek tüm paydaşlarımız için azami değer yaratmayı önceliklendireceğiz."
