S&P 500 rekora yaklaşırken petrol ve altın geri çekildi
- S&P 500 endeksi, Şubat ayında görülen rekor kapanışın yalnızca yüzde 1 gerisine kadar yükseldi. Nasdaq Composite yüzde 1’in üzerinde prim yaparken, diğer büyük endeksler de benzer oranlarda değer kazandı.

İsrail ile İran arasında ABD’nin öncülüğünde varılan ateşkesin ardından piyasalarda iyimserlik etkisini gösterdi. Gerilim hattındaki gelişmelerin sarsıntılı bir başlangıçla da olsa diplomatik bir yöne evrilmesi, hisse senetlerinde toparlanmayı beraberinde getirdi. Teknoloji hisselerinin önderliğinde yukarı yönlü hareketlenen endeksler, yatırımcıların jeopolitik risklere ilişkin algısında yumuşamaya yol açtı.
S&P 500 endeksi, Şubat ayında görülen rekor kapanışın yalnızca yüzde 1 gerisine kadar yükseldi. Nasdaq Composite yüzde 1’in üzerinde prim yaparken, diğer büyük endeksler de benzer oranlarda değer kazandı. Risk iştahındaki bu artışa paralel olarak, Wall Street’in "korku göstergesi" olarak bilinen CBOE Volatilite Endeksi (VIX), Ortadoğu’daki çatışmalara ilişkin endişelerin hafiflemesiyle yüzde 10’un üzerinde düşüş kaydetti.
Piyasalardaki bu olumlu hava petrol tarafında düşüşü beraberinde getirdi. ABD ham petrolü olarak bilinen Batı Teksas tipi (WTI) petrolün vadeli işlemleri yüzde 5'in üzerinde gerileyerek varil başına 65 doların altına sarktı. Fiyatlardaki bu hızlı geri çekilmede, ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’in İran’dan petrol ithalatına ilişkin açıklamaları etkili oldu. Trump, yaptırımların bu ticareti engellemesine rağmen Çin’in İran’dan petrol alabileceğini belirtti ve Truth Social hesabından “Umarım ABD'den de bol miktarda satın alırlar” mesajını paylaştı.
Petrol ile birlikte değerli metallerde de gerileme izlendi. Altın vadeli işlemleri yaklaşık yüzde 2 oranında düşüş gösterdi. Risk algısının yumuşaması ve yatırımcıların hisse senetlerine yönelmesi, güvenli limanlara olan talebi azaltan temel unsur oldu.
Döviz piyasalarında ise ABD doları, başta euro ve Japon yeni olmak üzere önemli para birimleri karşısında değer kaybetti. Bu gerileme, ekonomik verilere dair belirsizliklerin ve Fed’in para politikasındaki yön arayışının etkisiyle şekillendi.
Ekonomik veri tarafında yayımlanan güncel anket sonuçları, Haziran ayında ABD’de tüketici güveninin gerilediğini ortaya koydu. Bu gelişme, ticaret savaşına yönelik tansiyonun kısmen düşmesine rağmen Amerikalı tüketicilerin gümrük vergileri konusunda temkinli tutumlarını koruduklarını gösterdi.
Para politikası cephesinde ise Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell, Kongre'de verdiği ifadede Fed’in faiz indirimi konusunda "bekle-gör" yaklaşımını sürdürdüğünü yineledi. Powell'ın açıklamaları, Fed içindeki görüş ayrılıklarını da gün yüzüne çıkardı. Trump tarafından atanmış olan iki politika yapıcı, Temmuz ayında faiz indirimi yapılabileceği yönünde sinyaller verdi.
Başkan Trump ise Powell üzerindeki baskısını sürdürdü. Powell’ın ifadesinden kısa süre önce yaptığı açıklamada Trump, Kongre’nin “bu çok aptal, inatçı kişiyi gerçekten alt etmesini” umduğunu belirtti. Bu açıklama, Fed’in bağımsızlığına ilişkin tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
Zayıf tüketici güveni raporu sonrasında Hazine tahvillerine olan talep artış gösterdi. 10 yıllık ABD Hazine tahvillerinin getirisi son işlemlerde yüzde 4,31 seviyesinin altına geriledi. Tahvil getirilerindeki düşüş, ekonomiye dair temkinli beklentileri yansıtan bir başka gösterge oldu.