Avrupa’da özgür yazılım rüzgarı | 5 yılda yüzde 72 zam, Grönland gerilimi..: Danimarka Microsoft’u bırakıyor
- Danimarka, Microsoft’tan kurtulup açık kaynak sistemlere geçişe hazırlanıyor.
- Ülke, siyasi krizlerde iletişim kesintisi riskine ve artan maliyetlere karşı ‘dijital özgürlük’ yolunda adım atma kararı aldı.

Avrupa’da kamu kurumlarının kapalı kaynaklı yazılımlar yerine özgür yazılımlara yönelmesi hız kazandı. Almanya’nın Schleswig-Holstein eyaletinin 2027'ye kadar kamu kurumlarında kademeli olarak Microsoft kullanımının bırakma kararının ardından Danimarka da benzer bir adım atmaya hazırlanıyor. Danimarka hükümeti, Microsoft Office ve Windows kullanımını terk ederek açık kaynak yazılımlara geçiş yapma kararı aldı. Bu hamle, ülkenin dijital egemenliğini artırma hedefiyle atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Danimarka’dan 'dijital egemenlik' atağı
Politiken gazetesine konuşan Danimarka Dijitalleşme Bakanı Caroline Stage, hükümetin Microsoft Office’ten LibreOffice’e geçmeye başlayacağını açıkladı. Bu kararın arkasında açık kaynak yazılımların üstünlüğünden ziyade, Danimarka’nın dijital egemenlik arayışı yatıyor. Avrupa Birliği’nde (AB) önem kazanan dijital egemenlik kavramı, ülkelerin verileri, teknolojik altyapıları ve temel dijital hizmetler üzerindeki kontrolünü güçlendirmeyi amaçlıyor. AB liderleri, başta ABD olmak üzere yabancı teknoloji sağlayıcılarına olan bağımlılığı azaltmaya çalışıyor.
Microsoft’a güvensizlik büyüyor
Kararın arka planında, Microsoft’un siyasi baskılara karşı tutumu ve ABD’nin dış politik kararlarının Avrupa’daki dijital hizmetlere etkileriyle ilgili endişeler de var. Örneğin, ABD Başkanı Donald Trump döneminde, Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) yetkililerine yönelik yaptırımların ardından Microsoft’un ICC Başsavcısı Karim Khan’ın e-posta hesaplarına erişimi engellediği iddia edilmişti. Microsoft’un başkanı Brad Smith bu konuda baskıya boyun eğmeyeceklerini açıklasa da, Politico’ya göre Smith sonradan Microsoft’un ICC’ye hizmetlerin kesilmesinde bir rolü olmadığını ifade etti. Ancak bu olay, Danimarka gibi ülkelerde ABD merkezli teknoloji devlerine duyulan güvensizliği derinleştirdi.
Kopenhag Denetim Komitesi Başkanı Henrik Appel Espersen, konuyla ilgili olarak, “Siyasi bir kriz nedeniyle birdenbire e-posta gönderemez veya kurum içinde iletişim kuramaz hale gelirsek, bu çok büyük bir sorun olur” dedi. Bu nedenle Kopenhag ve Aarhus şehirleri, Microsoft yazılımlarını ve bulut hizmetlerini aşamalı olarak kaldırma planlarını hükümetten önce hayata geçirmişti.
Grönland gerilimi ve ekonomik nedenler etkili oldu
Danimarka’da endişeleri artıran bir diğer unsur ise Trump’ın Grönland’ı satın alma isteği gibi siyasi hamleler ve bu tür kararların Danimarka’nın dijital güvenliğini tehdit edebileceği kaygısı oldu. Danimarka Acil Durumlar Bakanı Torsten Schack Pedersen de kurum ve şirketlere ABD merkezli bulut hizmetlerine olan bağımlılığı azaltmaları, veri mülkiyetini elde tutmaları ve çıkış planları oluşturmaları çağrısı yaptı.
Teknoloji haber sitesi ZDNet'in haberine göre, bu geçişin ardında sadece siyasi endişeler değil, ekonomik faktörler de yer alıyor. Kopenhag’ın Microsoft yazılım lisansları için ödediği bedel 2018’de 313 milyon kron iken, 2023’te 538 milyon krona (yaklaşık 53 milyon dolar) yükseldi. Yalnızca beş yılda yüzde 72’lik bu artış, açık kaynak çözümlerine yönelimin bir başka gerekçesi oldu.
Zorlu bir geçiş süreci bekleniyor
Danimarka’nın Microsoft’tan NextCloud, LibreOffice ve Linux gibi sistemlere geçişinin kolay olmayacağı vurgulanıyor. Başkent Bölgesi’nin BT Direktörü Mette Harbo, bu geçişin ya da tam bir dijital egemenlik elde edilmesinin imkânsız olduğunu savunuyor. Öte yandan yazılım geliştirici David Heinemeier Hansson, “Danimarka, dünyanın en dijitalleşmiş ve Microsoft’a en bağımlı ülkelerinden biri. Dijital egemenlik arayışına buradan başlamak mantıklı” değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa Parlamentosu üyesi Bart Groothuis ise Avrupa’nın Amerikan bulut hizmetlerinden kaynaklanan bir sorunu olduğunu belirterek, AB’nin kendi bulut çözümlerine yönelmesi gerektiğini dile getirdi. Danimarka’nın aldığı bu kararın, Avrupa’da benzer adımların önünü açabileceği yorumları yapılıyor.