Doların küresel tahtı sarsılıyor : İhracatçılar artık dolarla ödeme almak istemiyor

ABD'nin önde gelen finans kuruluşlarından US Bancorp’un döviz işlemlerinden sorumlu yöneticisi Paula Comings, Amerikan ithalatçılarla yaptığı görüşmelerde tekrarlanan bir mesajın altını çizdi: Yurtdışındaki tedarikçiler artık dolarla ödeme almak istemiyor. Bu eğilimin, küresel ticarette ABD dolarının uzun süredir süregelen hâkimiyetini sorgulatacak bir dönüşümün habercisi olabileceği değerlendiriliyor.
Comings’in aktardığına göre, Avrupalı, Asyalı ve Latin Amerikalı tedarikçiler giderek daha fazla şekilde ABD doları yerine euro, Çin yuanı, Meksika pesosu ya da Kanada doları ile ödeme talep ediyor. Bu tercihin temel nedeni, doların son dönemde yaşadığı sert dalgalanmaların ticari işlemlerde belirsizlik yaratması. Özellikle 2024’ün son çeyreğinde doların ani değer kazanmasının ardından 2025 yılı içinde %8’e yakın bir değer kaybı yaşaması, bu oynaklığın şirketlerin fiyatlandırma kararlarını zorlaştırdığına ve kazançları riske attığına işaret ediyor.
Bloomberg'in aktardığına göre Paula Comings bu durumu şöyle özetliyor: “Eskiden birçok müşteri, tedarikçilerin gözünde doların dokunulmaz olduğunu düşündüğü için başka para birimlerinde ödeme yapma konusunda gönülsüz davranıyordu. Artık yurtdışındaki satıcıların yaklaşımı çok daha farklı. 'Sadece bize kendi paramızla ödeme yapın' diyorlar.”
Söz konusu değişim, ABD içindeki bazı işletmelerin de ödeme alışkanlıklarını dönüştürmesine yol açmış durumda. Ortabatı'da faaliyet gösteren bir kereste şirketi, Avrupa’dan yaptığı sert ağaç ithalatında artık öncesinde doları avroya çevirerek ödeme yapıyor. Bu kararın ardında, tedarikçinin euro cinsinden ödeme yapılması durumunda sunduğu %2’lik indirim de etkili olmuş.
Benzer şekilde, Çin’den ürün ithal eden bir ev eşyası perakendecisi de tedarikçileriyle yaptığı yeni anlaşma kapsamında bir sonraki ödemesini yuan cinsinden gerçekleştirmeyi planlıyor. İtalya'dan ekipman alan bir ABD’li gıda şirketi ise satın alma işlemini euro üzerinden gerçekleştirmiş ve 400 bin avroluk (yaklaşık 463 bin dolar) anlaşmada daha avantajlı bir oran elde ettiğini bildirmiş.
Toronto merkezli uluslararası ödeme firması Corpay’da baş piyasa stratejisti olarak görev yapan Karl Schamotta, bu eğilimin belirginleştiğine dikkat çekiyor. Schamotta, “Bu dönüşümü sayısal olarak gerçek zamanlı ölçmek zor olabilir ama Doğu Asya’dan Latin Amerika’ya kadar birçok pazarda giderek daha fazla ihracatçı, sözleşmeleri yerel para birimleriyle ya da euro, yuan gibi alternatif para birimleriyle düzenlemek istiyor,” ifadesini kullanıyor.
Küresel finans dünyasının önemli aktörlerinden Citigroup’un stratejistleri Dirk Willer ve Adam Pickett ise yakın zamanda yayımladıkları analizde, doların ticaret faturalandırmasındaki ağırlığının gelecekte daha da gerileyeceği görüşünü dile getirdi. Analize göre, özellikle Latin Amerika ve Asya'da ABD'nin yürüttüğü ticaret politikalarına tepki olarak gelişen bölgesel ticaret blokları, doların dışlanmasını hızlandırabilir.
IMF ve New York Fed’in verileri, 1999’dan 2019’a kadar ABD dolarının küresel ihracat faturalarının büyük çoğunluğunda tercih edilen para birimi olduğunu ortaya koyuyor. Ancak bu oran bölgelere göre farklılık gösteriyor. Asya-Pasifik'te doların ihracat faturalandırmasındaki payı yaklaşık %75 seviyesindeyken, iç ticaretin baskın olduğu Avrupa’da bu oran çok daha düşük seviyelerde seyrediyor.
US Bank yöneticisi Comings, bu eğilimin henüz resmi istatistiklere tam olarak yansımadığını kabul ediyor. Ancak uluslararası satıcıların dolar yerine yerel para birimlerinde işlem yapmak istemesinin, uzun vadede doların küresel ticaretteki itibarı üzerinde etkili olabileceğine vurgu yapıyor. Bu değişimin kalıcı bir paradigma dönüşümüne işaret edip etmediği ise önümüzdeki dönemde netlik kazanacak.