AB, banka dışı kurumlara yönelik ilk kapsamlı stres testine hazırlanıyor

Avrupa Birliği düzenleyicileri, son yıllarda hızlı büyüyen ve görece daha az denetlenen hedge fonlar, özel sermaye şirketleri ve para piyasası fonları gibi banka dışı finansal kuruluşlara yönelik ilk kapsamlı stres testi için hazırlık yapıyor. Bu girişim, finansal sistemin giderek daha fazla parçası hâline gelen bu kuruluşların olası kriz senaryolarında yaratabileceği sistemik riskleri tespit etmeyi hedefliyor.
Avrupa Merkez Bankası (ECB), Avrupa Bankacılık Otoritesi (EBA), Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi (ESMA), Avrupa Sigorta ve Mesleki Emeklilik Otoritesi (EIOPA) ile Avrupa Komisyonu ve Avrupa Sistemik Risk Kurulu gibi kilit aktörlerin yer aldığı görüşmeler sürüyor. Sürecin detayları henüz netlik kazanmasa da, konuyla ilgili bilgi sahibi iki kaynak, bu stres testinin 2026 yılı içerisinde başlatılabileceği konusunda yetkililerin iyimser olduğunu belirtiyor.
Testin hedefinde, yalnızca bankalar değil, sigorta şirketleri, emeklilik fonları, para piyasası fonları ve takas odaları da bulunuyor. Bu sayede, finansal sistemin farklı parçaları arasındaki olası bulaşma etkilerinin nasıl gelişebileceği ve krizlerin bu kanallar üzerinden büyüyüp büyümeyeceği analiz edilecek. Banka dışı finansal kuruluşlar, son yıllarda likidite dalgalanmalarının merkezinde yer aldı. COVID-19 pandemisinin ardından tahvil piyasalarında yaşanan sıkışıklık, 2021’de Archegos Capital Management’ın çöküşü ve Rusya-Ukrayna savaşının tetiklediği enerji piyasası çalkantıları, bu kuruluşların sistem üzerindeki etkilerini gözler önüne serdi.
ECB Denetim Kurulu Başkanı Claudia Buch, Avrupa Parlamentosu’ndaki bir oturumda yaptığı açıklamada, banka dışı finansal aracılık (NBFI) alanında likidite riskinin taşma etkisi yarattığı bazı kriz dönemlerinin yaşandığını belirtti. Buch, her NBFI kuruluşunun riskli olmadığını vurgulasa da, bu alandaki risklerin doğru şekilde anlaşılması ve regülasyonların da buna göre şekillendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Finansal denetçiler, NBFI'ların sunduğu şeffaflık seviyesinin düşük olması ve bu kuruluşların bankacılık sistemine olan dolaylı bağlantıları konusunda artan bir endişe taşıyor. Avrupa Merkez Bankası’nın verilerine göre, 2023 sonu itibarıyla Euro Bölgesi’nde toplam kredi hacminin yaklaşık dörtte biri banka dışı kurumlar tarafından sağlandı. Söz konusu rakamın büyük kısmı emeklilik fonları ve sigorta şirketlerinden geliyor. Ayrıca, Euro Bölgesi bankalarının bu tür kurumlara sağladığı krediler 1999 yılından bu yana üç katına çıkarak 6 trilyon avroya ulaştı.
Tüm bu gelişmeler ışığında, Avrupa genelinde bazı ulusal otoriteler de kendi stres testlerini başlatma planlarını açıklamış durumda. Örneğin Fransa’daki düzenleyiciler, ülke özelinde benzer bir testin hazırlığı içinde olduklarını duyurdu. Öte yandan, Avrupa Birliği’nin bu girişimi, hâlihazırda bankalar, sigortacılar ve takas kuruluşları için yürütülen sektör bazlı stres testlerine dayanıyor. Ancak yeni plan, sistemin genel dayanıklılığını test etmek üzere daha bütünsel bir yaklaşımı esas alıyor.
Bu test süreci, sektör genelinde daha sıkı regülasyonların habercisi olabilir. Hedge fonlar, özel kredi grupları ve para piyasası fonları, ileride daha fazla denetime tabi tutulabileceklerine dair endişe duyuyor. AB yetkilileri ise, bölgenin finansal istikrarı açısından bu adımın gerekli olduğunu savunuyor.
Diğer yandan, İngiltere Merkez Bankası'nın geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği sistem çaplı stres testinde, bir hedge fonun varsayımsal temerrüdü üzerine kurgulanan senaryoda, 50'den fazla finansal kuruluşun dayanıklılığı test edilmişti. Sonuçlar, özellikle hazine tahvili piyasalarında yaşanan kriz sonrası emeklilik fonlarındaki kırılganlıkların göreceli olarak azaldığını gösterse de, kriz anlarında yatırımcıların ani varlık satışlarının sistemsel riskleri büyütebileceği yönünde uyarılar yapılmıştı.
AB Komisyonu ise geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, bankaların menkul kıymet ticaretine ilişkin daha sıkı sermaye gereksinimlerinin uygulanmasını bir yıl erteleyerek 2027 başına öteleme kararı aldı. Bu ertelemenin, Brüksel’in, ABD’nin Basel Bankacılık Denetim Komitesi kararlarına tam uyum gösterip göstermeyeceği konusundaki belirsizliği gidermesi için zaman kazandıracağı belirtildi.