ABD, Suriyeli grup HTŞ'nin terörist statüsünü kaldırdı

PAYLAŞ
ABD, Suriyeli grup HTŞ'nin terörist statüsünü kaldırdı

ABD Dışişleri Bakanlığı, Suriye’de faaliyet gösteren İslamcı grup Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) yabancı terör örgütü statüsünü kaldırdı. Karar, ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz hafta Suriye’ye yönelik yaptırımları hafifletme yönünde aldığı adımları izliyor.

Dışişleri Bakanı Marco Rubio, HTŞ’nin terör listesinden çıkarılmasının 8 Temmuz itibarıyla yürürlüğe gireceğini açıkladı. Rubio, bu kararın HTŞ’nin kendini feshettiğini duyurmasının ve Suriye hükümetinin "terörizmin her türüyle mücadele" taahhüdünde bulunmasının ardından alındığını belirtti.

Rubio ayrıca, Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şaraa liderliğindeki yeni Suriye yönetiminin "olumlu eylemlerine" dikkat çekti. El-Şaraa, 2016 yılında El-Kaide'den açık bir şekilde ayrılan Nusra Cephesi'nin devamı olan HTŞ’nin başına geçmişti.

Dışişleri’nin kararı, Trump’ın Suriye’ye yönelik onlarca yıllık ekonomik yaptırımları hafifleten yürütme emrinin ardından geldi. Söz konusu emir, Rubio'ya yalnızca HTŞ’nin terör statüsünü değil, aynı zamanda Suriye’nin “teröre devlet desteği veren ülkeler” listesinde yer almasının da gözden geçirilmesi talimatını içeriyordu.

Trump, mayıs ayında Suudi Arabistan’da Ahmed el-Şaraa ile bir araya gelmişti. Bu görüşmeden bir hafta sonra, ABD Kongresi tarafından uygulanan yaptırımlara 180 günlük bir muafiyet getirilmiş ve böylece Suriye hükümetiyle iş yapan kişi ve kuruluşlara uygulanan cezalar askıya alınmıştı.

Ancak uzmanlara göre, Başkan’ın yürütme yetkisiyle yaptığı bu hafifletmeler tüm yaptırımların kaldırılması anlamına gelmiyor. 2019 yılında kabul edilen ve Suriye rejimini sivil halka karşı işlenen suçlardan sorumlu tutmayı amaçlayan “Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası” yürürlükte kaldığı sürece, tam bir yaptırım kaldırılması için Kongre’nin yeni bir adım atması gerekecek.

ABD’nin HTŞ’ye yönelik bu politika değişikliği, Suriye’de uzun süredir devam eden iç savaşta dengelerin yeniden şekillenebileceğine işaret ediyor. Washington’ın Esad sonrası dönemde el-Şaraa yönetimiyle daha yakın ilişki kurmaya hazırlandığı yorumları, diplomatik çevrelerde dikkatle izleniyor.