ABD’nin T+1 kararı varlık yöneticilerini zorladı: Avrupa ile uyum sorunu büyüyor

PAYLAŞ
ABD’nin T+1 kararı varlık yöneticilerini zorladı: Avrupa ile uyum sorunu büyüyor

Citigroup’un menkul kıymet hizmetleri kolu tarafından yürütülen bir araştırma, ABD’de bu yılın başlarında daha kısa bir takas süresi olan T+1'e geçilmesinin ardından varlık yöneticilerinin ciddi finansman sorunlarıyla karşılaştığını ortaya koydu.

Financial Times'ın haberine göre, Citigroup tarafından yayımlanan raporda özellikle Avrupa ile ABD arasındaki takas döngüsü uyumsuzluğunun, fon yöneticilerini büyük finansman açıklarını kapatma konusunda zorladığı belirtiliyor.

ABD’de menkul kıymet işlemlerinde takas döngüsü, işlem tarihinden iki gün sonra gerçekleşen T+2’den bir gün sonra tamamlanan T+1’e düşürüldü. Ancak Citigroup’un araştırmasına göre bu geçiş, beklenenden çok daha zor bir süreç oldu. Araştırma, varlık yönetimi işlerinin neredeyse her alanının bu değişimden etkilenerek zorluklar yaşadığını vurguluyor. Finansman süreçlerinden insan kaynaklarına, menkul kıymet ödünç verme işlemlerine ve işlem başarısızlık oranlarına kadar birçok farklı alanda işleyişin tahmin edilenden çok daha fazla sekteye uğradığı belirtiliyor.

Raporda, "Fiili geçişin üzerinden üç ay geçmiş olmasına rağmen, başlangıçta sorunsuz gibi görünen bu süreç, uzun vadede daha fazla olumsuz etki yaratıyor gibi görünüyor" ifadesi dikkat çekiyor. Araştırmanın bulgularına göre, Avrupa ve ABD arasında takas döngüsü uyumsuzluğu yaşanması, varlık yöneticilerinin finansal süreçlerini yönetmede zorluklarla karşılaşmasına yol açtı. Özellikle T+1 rejimi ile T+2 rejimleri arasında uyumsuzluk yaşayan varlık yöneticilerinin %46’sı, takas sürecinde önemli finansman açıklarını kapatmak zorunda kaldıklarını belirtiyor. Finansman maliyetlerinin bu süreçte kötüleştiği de gözlemleniyor.

Citi, Hizmetleri, birçok varlık yöneticisi ve kurumsal yatırımcının T+1 geçişine hazırlık aşamasında yeterince dikkat göstermediğini belirtiyor. Bu durum, finansman zorluklarının derinliği ve etkisinin piyasa aktörlerini şaşırttığını gösteriyor. Ankete katılan 494 kişinin yüzde 44’ü, T+1 döngüsünün iş süreçlerini "önemli ölçüde etkilediğini" ifade ederken, bu oranın geçen yıl yüzde 28 seviyesinde olduğu belirtiliyor. Ayrıca, ankete katılanların yaklaşık üçte birinin Avrupa’da yer alması, bölgedeki fon yöneticilerinin ABD’deki bu değişimden nasıl etkilendiğini daha iyi gözler önüne seriyor.

Avrupa ile ABD arasındaki takas döngüsü farkı, özellikle Avrupa’daki fon yöneticilerinin işlem maliyetlerinin artmasına neden oluyor. Bu durum, nihayetinde Avrupa’daki yatırımcıların getirilerinin düşmesine yol açıyor. Geçen ay, Ignites Europe tarafından Morningstar verileri kullanılarak yapılan bir analiz, ABD’de takas döngülerinin kısaltılmasının Avrupa merkezli yatırım fonları için olumsuz etkiler yaratabileceğini öne sürüyor. Rapora göre, ABD hisse senetlerine yatırım yapan Avrupa merkezli fonların ortalama getirileri, ABD’de aynı varlık sınıfında faaliyet gösteren fonlara kıyasla daha düşük seviyelerde gerçekleşti.

Avrupa Birliği politika yapıcıları, şu anda ABD’yi takip ederek takas döngüsünü T+2’den T+1’e indirmenin gerekliliğini değerlendiriyor. Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi (ESMA), bu konuda bloğun gelecekteki adımlarıyla ilgili tavsiyelerini önümüzdeki aylarda yayınlayacak. AB’de 2027’de olası bir geçiş sürecinin yaşanabileceği öngörülüyor.

Bu geçişin Avrupa'daki yatırımcılar ve fon yöneticileri üzerindeki potansiyel etkileri ise şimdiden tartışma konusu olmuş durumda.