EY/Jad Shimaly: Dünya CEO’larının yüzde 98’i ticaret savaşından endişeli

PAYLAŞ
  • EY Küresel Yönetici Ortağı Jad Shimaly artan ticaret gerilimleri ve yapay zeka dönüşümünün küresel CEO’ların stratejilerini yeniden şekillendirdiğini söyledi…
EY/Jad Shimaly: Dünya CEO’larının yüzde 98’i ticaret savaşından endişeli

EY Küresel Yönetici Ortağı Jad Shimaly artan ticaret gerilimleri ve yapay zeka dönüşümünün küresel CEO’ların stratejilerini yeniden şekillendirdiğini söyledi…

Monaco’daki Dünya Yılın Girişimcisi Ödülleri etkinliği kapsamında CNBC-e Londra Temsilcisi Berfu Güven’in sorularını yanıtlayan Shimaly’e göre, dünya genelinde CEO’ların yüzde 98’i yeni gümrük tarifeleri ve ticaret gerilimlerinden endişe duyuyor. EY’nin CEO beklenti anketine göre, liderlerin yarısı sermaye yatırımlarını yeniden gözden geçirirken, yüzde 22’si yatırımları tamamen durdurmuş durumda. Shimaly, “Şirketler sadece tedarik zincirlerini değil, aynı zamanda ürün tasarımlarını da tarifelere göre yeniden yapılandırıyor” dedi.

Yeni gerçeklik: Senaryo planlaması ve çeviklik

Artan belirsizlik ortamında şirketlerin tek bir plana bağlı kalmak yerine, farklı senaryolar için esnek stratejiler geliştirmesi gerektiğine vurgu yapan Shimaly “Kurallar sürekli değişiyor. Bu nedenle artık çeviklik, tüm iş dünyası için hayatta kalma aracı haline geldi” ifadesini kullandı.

“Yapay zekada balayı” bitti

Yapay zekaya dair değerlendirmelerde de bulunan Shimaly, “Artık AI teorik bir fikir olmaktan çıktı. Şirketler yapay zekayı operasyonlarına entegre etmeye başladı ve artık bu teknolojiden somut sonuçlar bekleniyor” diyerek dönüşümün hızlandığını belirtti. Shimaly CEO’ların yüzde 70’inin yapay zekayı iş süreçlerinde aktif olarak kullandığını kaydetti.

“Fırsat istikrar nerede ise orada”

Değişen küresel ticaret ortamının aynı zamanda fırsatlar da sunduğunu belirten Shimaly, “İstikrar nerede sağlanırsa, sermaye oraya akar. İlk tamamlanan ticaret anlaşmalarının kazananları da o bölgeler olur” dedi.

Geleceğin anahtarı: Krizi avantaja çevirmek

Son olarak Shimaly, şirketlerin mevcut politika şoklarını stratejik avantaja çevirebilmek için “yeni bir çeviklik anlayışı” geliştirmesi gerektiğini vurguladı: “Yeni stabilite, çok sayıda hareketli parçayı içinde barındıran bir denge olacak. Buna alışmalı ve hazırlıklı olmalıyız.”