Fidelity Tahvil Şefi: Trump’ın tarifeleri Fed’i kararsızlığa itiyor

PAYLAŞ
Fidelity Tahvil Şefi: Trump’ın tarifeleri Fed’i kararsızlığa itiyor

ABD’nin önde gelen varlık yönetim şirketlerinden Fidelity’nin 2,3 trilyon dolarlık sabit gelirli menkul kıymetler biriminin başkanı Robin Foley, Donald Trump’ın ticaret politikalarının ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikası üzerindeki baskıyı artırdığını söyledi. Financial Times’a konuşan Foley, Fed’in enflasyonu dizginlemeye çalışırken aynı zamanda istihdam piyasasını güçlü tutma görevlerinin, özellikle artan gümrük vergileri nedeniyle "tamamen farklı yönlere çekildiğini" dile getirdi.

Boston merkezli Fidelity’de 39 yıldır görev yapan ve sektördeki düşük profilli duruşuna rağmen piyasa aktörleri arasında yakından takip edilen Foley, Fed’in içinde bulunduğu durumu "zor bir denge arayışı" olarak tanımladı. Ona göre enflasyonla mücadele adımları olumlu ilerlese de, iş gücü piyasasının nasıl şekilleneceği belirsizliğini koruyor. Foley, merkez bankasının 2024’ün başlarında başlattığı faiz indirimi döngüsünü, Trump’ın büyük ticaret ortaklarına yönelik sert gümrük tarifeleriyle yarattığı yeni belirsizlikler karşısında askıya almak zorunda kaldığını hatırlattı.

Son ekonomik veriler, enflasyonun Fed’in yüzde 2 hedefi yönünde yavaşladığını ortaya koysa da, işsizlik oranı hâlâ düşük seviyelerde seyrediyor. Buna rağmen yapılan kamuoyu araştırmaları, Amerikalıların istihdam piyasasına dair endişelerinin arttığını gösteriyor. Şirketlerden gelen uyarılar da benzer yönde: Yeni tarifelerin fiyatları yukarı çekebileceği ve bu durumun hem tüketici hem üretici tarafında baskı yaratabileceği belirtiliyor.

Fed Başkanı Jay Powell, geçtiğimiz ay yaptığı bir açıklamada, merkez bankasının ikili hedefleri olan fiyat istikrarı ve tam istihdam arasında “gerilim yaşanabilecek” bir döneme girilmiş olabileceğini belirtmişti. Robin Foley de bu değerlendirmeyi paylaşarak, özellikle 2 Nisan’da Trump’ın “kurtuluş günü” olarak adlandırdığı yeni gümrük vergisi açıklamalarının ardından ABD tahvil piyasasında sert dalgalanmalar yaşandığını ve bu oynaklığın, Trump’ın tarifeler konusundaki söylemini bir miktar yumuşatmasına neden olduğunu öne sürdü.

Tahvil piyasasındaki çalkantılara karşın Fidelity, bazı sabit getirili stratejilerinde piyasa ölçütlerinin üzerinde risk almayı sürdürdü. Foley, risk iştahının yüksek olmasına rağmen bu stratejilerin aşırılıktan uzak tutulduğunu ifade etti. 31 Mart itibarıyla Fidelity’nin amiral gemisi Total Bond Fund’un yaklaşık üçte biri kurumsal tahvillere yatırılmış durumdayken, bu oran Bloomberg’in izlediği sabit gelir endeksinde yüzde 25 seviyesinde bulunuyor. Buna karşılık, fonun ABD devlet tahvillerindeki payı endeksin yüzde 46’lık oranının gerisinde kalarak üçte bir seviyesinin altında kaldı.

Robin Foley, faiz oranlarının halen yüksek seviyelerde seyretmesinin yatırımcılara cazip getiriler sunduğunu, özellikle ABD Hazine Bonoları gibi güvenli limanlarda bile uzun süredir görülmeyen kazanç fırsatları oluştuğunu söyledi. Ancak bu ortamda yatırımcıların kredi riski gibi ilave riskler üstlenmeleri için daha yüksek getirilere ihtiyaç duyduğunu vurguladı. “Artan kredi riskini üstlenmek için gerçekten tazmin edilmeniz gerekiyor” diyerek, yatırım kararlarında temkinli ancak fırsatları değerlendiren bir strateji izlenmesi gerektiğinin altını çizdi.