Küresel ekonominin sessiz mimarlarından Stanley Fischer 81 yaşında hayatını kaybetti

FT'nin haberine göre ABD Merkez Bankası’ndan İsrail Merkez Bankası’na, IMF’den Dünya Bankası’na kadar birçok kurumda kilit görevler üstlenmiş, nesiller boyu ekonomistlerin fikir dünyasını şekillendiren Stanley Fischer, 81 yaşında yaşamını yitirdi. Fischer’in ölümünü, 2005-2013 yılları arasında guvernörlük yaptığı İsrail Merkez Bankası duyurdu. Fischer’in ölümü, yalnızca merkez bankacılığı dünyasında değil, aynı zamanda küresel iktisat camiasında da derin bir yankı uyandırdı.
Ekonomi mesleğinin yaşayan efsanelerinden biri olarak anılan Fischer, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un ifadesiyle “dünya çapında bir profesyonel, dürüst bir adam ve altın kalpli” bir figürdü. Fischer, ekonomi politikalarına yön verdiği yıllarda, kriz dönemlerinde oynadığı yapıcı rol ve akademik katkılarıyla öne çıktı.
Fischer’in kariyeri, yalnızca üst düzey kurumlardaki görevlerinden ibaret olmadı. Akademik dünyada da uzun yıllar boyunca etkili bir figür olarak öne çıktı. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) profesörlük yapan Fischer, doktora öğrencileri arasında daha sonra Avrupa Merkez Bankası Başkanı olan Mario Draghi ve ABD Merkez Bankası Başkanı olan Ben Bernanke gibi önemli isimlere danışmanlık yaptı. Queens’ College Cambridge Başkanı ve Allianz Baş Ekonomi Danışmanı Mohamed El-Erian, Fischer için “Stan’ın insani yönü, ekonomik analizlerindeki parlaklık ve iletişim becerileriyle her zaman bir bütünlük oluşturuyordu” değerlendirmesinde bulundu.
1943 yılında, o dönem İngiliz sömürgesi olan Kuzey Rodezya’da, bugünkü Zambiya’da dünyaya gelen Fischer, Mazabuka adlı kasabada Letonyalı ve Litvanyalı kökenli Yahudi göçmen bir ailenin çocuğu olarak büyüdü. Financial Times’a 2017’de verdiği bir röportajda “Ben İngiliz imparatorluğunun bir ürünüyüm, bunda hiçbir şüphe yok” demişti. Fischer, daha sonra Güney Rodezya’ya taşınan ailesiyle birlikte burada büyüdü ve hayat arkadaşı Rhoda ile genç yaşlarda tanıştı.
Eğitimine London School of Economics’te devam eden Fischer, ardından MIT’ye geçti. Burada ekonomi doktorasını 1969 yılında tamamladı ve profesör olarak görev aldı. 1970’li yıllarda yürüttüğü akademik çalışmalar, merkez bankalarının para politikaları yoluyla ekonomiyi yönlendirebileceği fikrini teorik olarak temellendiren öncü çalışmalardı. Yeni Keynezyen düşünce ekolünün gelişmesinde önemli bir rol üstlenen Fischer, Rudi Dornbusch ve Richard Startz ile birlikte yazdığı Macroeconomics kitabıyla da kuşaklar boyu iktisat öğrencilerine rehberlik etti.
Kamu görevine ilk kez 1988 yılında Dünya Bankası’na katılarak adım atan Fischer, 1994 yılında IMF’ye geçti ve burada ikinci en yetkili isim oldu. 1990’ların sonundaki Asya ve Rusya finansal krizlerinde IMF’nin politika yaklaşımını şekillendiren isimlerden biri oldu. Daha sonra özel sektöre geçen Fischer, Citigroup’ta başkan yardımcılığı yaptı. Çifte vatandaşlığa sahip olan Fischer, 2005 yılında İsrail Merkez Bankası’nın başına geçti. 2008 Küresel Finansal Krizi sırasında yürüttüğü politikalarla, İsrail’in ekonomik istikrarını korumada önemli rol oynadı.
2014 yılında ABD Merkez Bankası’na başkan yardımcısı olarak atanan Fischer, Janet Yellen liderliğindeki yönetim kurulunda görev yaptı. Bu dönemde daha sıkı para politikası gerektiğini savunması, kurum içinde zaman zaman görüş ayrılıklarına yol açtı. Fischer, 2017 yılında görev süresi dolmadan istifa ettiğini açıklarken, nedenin kişisel gerekçeler olduğunu ifade etti. Ancak aynı yıl yaptığı açıklamalarda Trump yönetiminin finansal regülasyonları gevşetme çabalarına sert tepki göstermiş ve bu adımları “son derece tehlikeli ve son derece dar görüşlü” olarak nitelemişti.
Fischer, Fed’deki görevi sırasında, ABD’nin dünya ekonomisindeki istikrar sağlayıcı rolüne güçlü biçimde inandığını dile getiriyordu. 2017’de yaptığı bir açıklamada, “Amerika Birleşik Devletleri'nin oynaklık kaynağı değil, bir çapa olduğu dünya ekonomisine dair bir tabloya sahiptim” demişti.
Stanley Fischer’in vefatının ardından, dünya ekonomisine yön veren birçok isim, ona olan saygılarını ve hayranlıklarını kamuoyu ile paylaştı. Eski IMF başekonomisti Olivier Blanchard, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “O olağanüstü bir ekonomistti, olağanüstü bir politika yapıcıydı, ama daha da önemlisi, harika bir insandı” ifadelerini kullandı.
Fischer’in hayatı, hem akademik başarılarla hem de kamu politikalarına yön veren duruşla örülmüş bir miras olarak arkada kaldı. Ekonomi dünyasında hem fikirsel hem de yapısal düzeyde kalıcı etkiler bırakan Fischer’in ardından, yalnızca meslektaşları değil, bir bütün olarak uluslararası ekonomi camiası da bir dönemin kapanışına tanıklık ediyor.