Küresel ticarette yeni yön: ABD'nin Japonya ile anlaşması piyasaları rahatlattı

PAYLAŞ
Küresel ticarette yeni yön: ABD'nin Japonya ile anlaşması piyasaları rahatlattı

ABD Başkanı Donald Trump ile Japonya arasında imzalanan yeni ticaret anlaşması, yalnızca iki ülke arasındaki ilişkileri değil, küresel ticaret düzenini de yeniden şekillendirecek potansiyel taşıyor. Reuters'a göre dünyanın dördüncü büyük ekonomisi olan Japonya ile yapılan bu kapsamlı mutabakat, Trump’ın başkanlığı döneminde imza attığı en önemli ekonomik anlaşmalardan biri olarak görülüyor. Anlaşma, Japonya’nın ABD’deki yatırımlarını ve kredi taahhütlerini artırmasını da içeriyor. Anlaşmanın zamanlaması ise dikkat çekici; Ağustos ayında yürürlüğe girmesi beklenen gümrük vergileriyle ilgili kritik son tarihler, hem Çin’i hem Avrupa Birliği’ni baskı altına alıyor.

Yeni düzenleme kapsamında birçok ürün için yüzde 15 seviyesinde gümrük vergisi öngörülüyor. Her ne kadar bu oran ilk bakışta yüksek görünse de, bazı ekonomistler bu düzeyin belirsizlikten daha az zarar verici olduğunu savunuyor. Şirketlerin yatırım planlamasını neredeyse imkânsız hale getiren oynaklık, son dönemde küresel ölçekteki iş dünyasını olumsuz etkilemişti. Jefferies'ten Mohit Kumar, Trump’ın 2 Nisan’daki “Kurtuluş Günü” çıkışı sonrasında ABD’nin ortalama gümrük tarifelerinin 2024’te yüzde 2,5 seviyesindeyken şu anda yüzde 17 civarına yükseldiğini aktardı. Kumar, temel senaryolarında ortalamanın yüzde 15 bandında sabitlenmesini beklediklerini, ancak son anlaşmaların bu seviyenin aşılabileceğini gösterdiğini söyledi.

Küresel piyasalarda bu gelişmenin etkisi hemen hissedildi. Çarşamba günü borsalarda kayda değer bir rahatlama yaşandı. Japonya’nın Nikkei endeksi yüzde 3,5 yükselirken, Avrupa hisselerinde de iyimserlik hâkimdi. Özellikle otomobil üreticileri bu yükselişe öncülük etti. Volvo Cars hisseleri yüzde 10’un üzerinde artarken, ABD’de yüksek satış hacmine sahip Alman markaları olan Porsche, BMW, Mercedes-Benz ve Volkswagen’in hisseleri yüzde 4 ila 7 arasında değerlendi. Londra’daki MUFG’nin araştırma başkanı Derek Halpenny, büyük ekonomiler için tarifelerin yüzde 10 ila 15 aralığında şekillenmesini beklediklerini, daha küçük ekonomiler için ise bu seviyenin daha da yüksek olabileceğini ifade etti.

Deutsche Bank’tan Jim Reid, bu olumlu ticaret gelişmelerinin, 1 Ağustos’ta tarifelerin yeniden artırılacağı yönündeki endişeleri bir nebze olsun bastırdığını belirtti. Ancak ABD'nin hâlâ Kanada’ya yüzde 35, Brezilya’ya yüzde 50 ve AB’ye yüzde 30 gümrük vergisi uygulama tehdidinin sürdüğünü hatırlattı. Reid ayrıca, bu tür ticaret kararlarının çoğu zaman son dakikaya kadar netleşmediğini, daha önceki örneklerin de bu belirsizliği doğruladığını vurguladı.

Anlaşmanın bir diğer önemli etkisi, ABD'nin uzun vadeli enflasyon beklentilerindeki gevşeme oldu. Bu durum, ticaret kaynaklı fiyat baskılarının azalma eğilimine girdiğine işaret ediyor. Uzmanlar, bu gelişmenin ABD Merkez Bankası’nın (FED) yılın ilerleyen dönemlerinde faiz indirimine gitmesine alan açabileceğini düşünüyor. Ancak piyasalar, Fed’in önümüzdeki hafta faiz indirimine gitme ihtimalini çok düşük görüyor ve ilk adımın ekim ayında atılması bekleniyor.

Ticaret müzakereleri açısından Avrupa Birliği, Trump’ın radarındaki bir sonraki büyük hedef olarak öne çıkıyor. ABD’nin 1 Ağustos’tan itibaren AB mallarına yüzde 30 oranında gümrük vergisi uygulama tehdidi, Brüksel’de endişeyle karşılandı. AB, başlangıçta bu oranı yüzde 10 civarında tutmaya çalıştıysa da, son gelişmeler ışığında birkaç puan daha yüksek bir düzeyin kaçınılmaz olduğu düşünülüyor. Avrupa'nın büyük oranda ticarete bağımlı yapısı nedeniyle böyle bir tarife düzeyi, özellikle otomotiv ve sanayi sektörleri için ciddi sonuçlar doğurabilir.

Çin üzerindeki baskı da artarak sürüyor. ABD tarafında Çin'e uygulanacak gümrük vergilerinin, herhangi bir yeni anlaşma ya da uzatma olmaksızın yüzde 145’e, Çin tarafında ise yüzde 125’e kadar çıkabileceği belirtiliyor. Bu oranlar, küresel tedarik zincirleri ve emtia ticareti açısından büyük risk anlamına geliyor.

ING tarafından yapılan değerlendirmeye göre, ABD-Japonya anlaşması, diğer büyük Asya ihracatçılarını da benzer mutabakatlar yapmaya zorlayabilir. Filipinler ve Endonezya gibi ülkelerle bazı ticaret anlaşmaları imzalandı. Ancak 1 Ağustos yaklaşırken, Güney Kore, Tayvan, Vietnam gibi ülkelerle de yeni ticaret düzenlemeleri yapılması bekleniyor.

ABD’nin Japonya ile imzaladığı bu anlaşma, küresel ticaret düzeninde yeni bir dönemin habercisi olabilir. Tarafların kabul ettiği yüzde 15 seviyesindeki gümrük vergisi, gelecekte “yeni normal” olarak benimsenebilir. Ancak bu süreç, başta AB ve Çin olmak üzere, ABD ile yoğun ticaret yapan ekonomiler açısından büyük belirsizlikler barındırıyor.