ABD, Gazze ateşkes görüşmelerinden ekibini çekti

Donald Trump'ın özel temsilcisi Steve Witkoff, ABD’li müzakerecilerin Gazze’de ateşkes sağlanmasına yönelik yürütülen görüşmelerden çekildiğini duyurdu. Witkoff’un açıklamaları, Hamas’a yönelik sert eleştiriler içerdi. Hamas’ı “bencil” olmakla suçlayan Witkoff, grubun sürece iyi niyetle yaklaşmadığını ve koordinasyon içinde hareket etmediğini öne sürdü.
Perşembe günü X (eski adıyla Twitter) üzerinden açıklama yapan Witkoff, ABD’nin Katar’daki görüşmelere katılan müzakere heyetini geri çektiğini belirtti. Hamas’ın son teklifine verdiği yanıtın, ateşkese ulaşma konusunda isteksizliğini açıkça ortaya koyduğunu savundu. Witkoff, ABD’nin rehineleri evlerine kavuşturmak ve Gazze halkı için daha istikrarlı bir ortam yaratmak amacıyla alternatif seçenekleri değerlendirmeye başladığını da ifade etti.
Witkoff’un bu açıklamaları, aylardır devam eden ateşkes müzakerelerinde dikkat çekici bir dönüm noktasına işaret ediyor. Aynı gün içinde İsrail de kendi müzakere heyetini “ek istişareler için” geri çağırdığını duyurdu. İsrail heyetinin ayrılış nedeni olarak, Hamas’ın tutumunun değiştirilmesine yönelik stratejik değerlendirmelerin yapılacağı aktarıldı.
Görüşmeler hakkında bilgi sahibi bir kaynak, müzakere sürecinin tamamen sona ermediğini, sürecin “patladığı” ya da “çöktüğü” yönünde bir değerlendirme yapılamayacağını söyledi. Aynı kaynak, İsrail heyetinin, aradaki farkların azaltılması ve müzakerelerin kapanış aşamasına geçilmesi için yeniden Katar’a dönebileceğini belirtti.
Son günlerdeki gelişmeler, 21 aydır süren İsrail saldırılarının Gazze’de yol açtığı ağır insani tabloya ilişkin uluslararası tepkinin yoğunlaştığı bir dönemde yaşanıyor. Bu hafta 28 ülke, İsrail’in yardımları “damla damla” ulaştırmasını ve sivillerin hedef alınmasını kınayan bir açıklama yaptı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tommy Pigott ise Gazze’de artan açlık oranlarının sorumlusunun Hamas olduğunu ileri sürdü. Hamas’ın rehineleri serbest bırakıp silah bırakması durumunda insani felaketin sona ereceğini savunan Pigott, ABD’nin ateşkes için iyi niyetle çaba gösterdiğini, sorunun merkezinde ise Hamas’ın yer aldığını belirtti.
Hamas ise Perşembe günü erken saatlerde yaptığı açıklamayla, arabulucuların haftanın başında sunduğu bir teklifi reddettiklerini ve anlaşmanın son şartlarını sunduklarını duyurdu. Ancak grup, sundukları şartlara dair herhangi bir detay paylaşmadı. İsrail Başbakanlık Ofisi, Hamas’ın teklifini aldıklarını doğruladı. İsrailli bir yetkili, yapılan teklifin ilk izlenim itibarıyla İsrail’in üzerinde çalışabileceği bir zemin sunduğunu, ancak teklifin halen incelenmekte olduğunu ifade etti.
Görüşmeler, ABD, Katar ve Mısır’ın sunduğu bir çerçeve taslağı temelinde yürütülüyordu. Bu taslak, 60 günlük bir ateşkesi, Hamas’ın elindeki İsrailli rehinelerden bir kısmının serbest bırakılmasını ve çatışmaların kalıcı şekilde sonlandırılmasına yönelik adımların atılmasını öngörüyordu. Diplomatlara göre, İsrail’in askerlerini Gazze’den nasıl çekeceği ve rehinelere karşılık kaç Filistinli tutuklunun serbest bırakılacağı konuları halen tartışmalı başlıklar arasında yer alıyor.
Hamas’ın en ısrarlı olduğu başlıklardan biri, herhangi bir anlaşmanın çatışmaları kalıcı olarak sona erdirmesi gerektiği yönündeki talepti. Ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bu şartı daha önce defalarca reddetti. Ocak ayında Hamas, ABD arabuluculuğunda hazırlanan ve çatışmaları aşamalı şekilde bitirmeyi hedefleyen bir planı kabul etti. Ancak İsrail, bu planın ilk 60 günlük ateşkes döneminin ardından askeri operasyonlarına yeniden başladı. Görüşülen son anlaşma, ikinci aşamada kalıcı ateşkesin sağlanacağına dair belirli güvenceler içeriyor. Hamas’ın bu maddeye olumlu yaklaştığı aktarılıyor.
Ancak Netanyahu’nun aşırı sağcı müttefikleri, Hamas yok edilmeden savaşa son verilmesi durumunda hükümeti terk edeceklerini daha önce dile getirmişti. Aşırı milliyetçi Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Nisan ayında yaptığı bir açıklamada, Gazze’nin işgal edilmemesi durumunda hükümetin “var olma hakkının” kalmayacağını savunmuştu. Buna karşın, İsrail parlamentosu gelecek hafta tatile girdiğinde, Netanyahu hükümetini düşürebilecek siyasi manevraların ekim ayına kadar sınırlı kalacağı belirtiliyor. Bu ay, iki ultra-Ortodoks partiden bazı bakanların hükümetten ayrılması da koalisyonun dengesini zayıflatmış durumda.
Filistinli kaynaklara göre, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana süren saldırılarında Gazze’de ölenlerin sayısı 59.000’i aştı. İsrail, bu saldırıları Hamas’ın aynı gün gerçekleştirdiği, 1.200 kişinin öldüğü ve yaklaşık 250 kişinin rehin alındığı saldırıya yanıt olarak başlattığını açıklamıştı.