Paris'te siyasi kriz büyüyor: Macron mu istifa eder yoksa ülke erken seçime mi gider?

PAYLAŞ
  • Fransa'da Başbakan Sebastien Lecornu’nun istifası sonrası Fransa’da siyasi kriz derinleşti.
  • Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a hem muhalefetten hem eski müttefiklerinden “erken seçim ya da istifa” çağrıları yapılıyor.
Paris'te siyasi kriz büyüyor: Macron mu istifa eder yoksa ülke erken seçime mi gider?

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkenin giderek ağırlaşan siyasi krizi karşısında istifa ya da erken seçim baskısı altında. Avrupa’nın ikinci büyük ekonomisinde artan istikrarsızlık, Macron’un yönetim gücünü ciddi şekilde zayıflatıyor.

Macron’un ilk başbakanı Edouard Philippe, Cumhurbaşkanı’na istifa çağrısı yaptı. Philippe, “Altı aydır yaşadıklarımızı 18 ay daha sürdüremeyiz. Bu durum Fransa’ya zarar veriyor,” diyerek 2025 bütçesi onaylandıktan sonra erken cumhurbaşkanlığı seçimi yapılması gerektiğini söyledi. Anketlerde merkez siyasetin en güçlü adaylarından biri olarak görülen Philippe’in bu açıklaması, Macron üzerindeki baskıyı artırdı.

Bir diğer eski başbakan Gabriel Attal da Macron’a mesafe koyarak, “İki yıl içinde beş başbakan değiştirdik, artık başka bir şey denemenin zamanı geldi,” ifadelerini kullandı. Attal, Macron’un “kontrolü bırakmama” isteğini eleştirdi.

Macron’un son atadığı başbakan Sebastien Lecornu, yalnızca 28 gün görevde kaldıktan sonra istifa etti. Lecornu’nun kabinesi ise sadece 14 saat ayakta kalabildi. Kriz derinleşirken Macron, Lecornu’dan parti liderleriyle son bir kez görüşerek destek toplamasını istedi. Cumhurbaşkanı, çarşamba akşamına kadar “eylem ve istikrar için bir platform” oluşturulmasını talep etti.

Ancak aşırı sağ parti Ulusal Birlik (RN), bu görüşmelere katılmayı reddetti. Parti, “Bu görüşmeler artık Fransız halkının değil, Cumhurbaşkanı’nın çıkarlarını korumaya hizmet ediyor,” açıklamasını yaptı.

“Beşinci Cumhuriyet’ten bu yana en ağır kriz”

Le Monde gazetesi, yaşananları “Macron’un ikinci döneminin çözülüşü” olarak yorumladı. Gazeteye göre Fransa, 1958’de Beşinci Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana en büyük siyasi çıkmazla karşı karşıya.

2024’te yapılan erken genel seçimlerin ardından ülke üçe bölünmüş bir parlamento ile yönetiliyor: sol blok, aşırı sağ ve Macron’un merkez ittifakı. Hiçbir grubun çoğunluğu bulunmadığı için yasaların geçmesi neredeyse imkansız hale geldi.

Yeni seçim mi, teknokrat hükümet mi?

Macron’un önünde birkaç seçenek bulunuyor: Lecornu’yu yeniden atamak, partiler üstü bir teknokrat başbakan seçmek veya parlamentoyu feshedip yeni seçim çağrısı yapmak.

Cumhurbaşkanı bugüne kadar yeni bir seçimin “ülkeyi yeniden bölünmüş bir meclise götüreceği” gerekçesiyle bu fikre mesafeli dursa da, son günlerde “Lecornu’nun çabaları sonuçsuz kalırsa seçim olasılığı değerlendirilebilir” diyerek geri adım sinyali verdi.

Macron ayrıca, 2027’deki görev süresi dolmadan istifa etmeyeceğini yineledi.

Krize ekonomik baskı da eklendi

Siyasi istikrarsızlık, Fransa’nın kötüleşen mali tablosuyla aynı döneme denk geliyor. Ülkenin borç/GSYH oranı, Avrupa Birliği’nde üçüncü sıraya yükseldi ve AB’nin belirlediği sınırın neredeyse iki katına ulaştı. Bütçe açığının yüzde 6’ya yaklaşması bekleniyor.

Yeni bütçenin geçebilmesi için hükümetin merkez sağ ve sosyalistlerle uzlaşması gerekiyor. Ancak Sosyalist Parti, “yeni bir sol hükümet” kurulması çağrısı yaparak Macron’un çizgisinden uzaklaştı.

Macron’un eski müttefiklerinden gelen bu çıkışlar, Fransa’da hem siyasi hem ekonomik istikrarsızlığın derinleştiğini ve Cumhurbaşkanı’nın giderek yalnızlaştığını gösteriyor.