Reuters: "Putin barış arayışında, ancak vatanseverlerin sert tonu Kremlin’i zorluyor"

PAYLAŞ
Reuters: "Putin barış arayışında, ancak vatanseverlerin sert tonu Kremlin’i zorluyor"

Reuters tarafından aktarılan bir habere göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’daki savaşın sona ermesi için bir barış anlaşmasını araştırırken, içerideki aşırı milliyetçi çevrelerin çatışmayı sürdürme yönündeki ısrarlı baskısıyla karşı karşıya. Kremlin’e yakın kaynaklara göre, savaşın başladığı günden bu yana kamuoyunda oluşan geniş destek, büyük ölçüde bu milliyetçi kitlelerin çabalarıyla sağlandı. Ancak bu grupların Kremlin’in kontrol alanını zorlayacak şekilde radikalleşmesi, Putin’in olası barış adımlarını karmaşık hale getiriyor.

Ukrayna’nın doğusunda, Rusya’nın kontrolü altındaki Donetsk bölgesinde yaşayan ve Moskova yanlısı söylemleriyle bilinen aktivist Pavel Gubarev, Pazar günü yaptığı bir sosyal medya paylaşımında, savaşın mevcut cephe hatlarında "dondurulması" fikrine sert şekilde karşı çıktı. Gubarev, “Silahlarımızı teslim ediyoruz, ülkemizi teslim ediyoruz!” ifadeleriyle Kremlin’e örtülü bir eleştiride bulundu.

Batı’dan bakıldığında, Putin’in içeride baskı altında olduğu düşünülebilir. Ancak Kremlin’e yakın üç kaynağın aktardığına göre, kendilerini “Z-vatanseverler” olarak tanımlayan bu gruplar belli çizgiler dahilinde hareket ediyor. Adını Rus ordusunun Ukrayna’da kullandığı “Z” sembolünden alan bu grupların, Kremlin’in belirlediği sınırları aşmaları beklenmiyor. Kaynaklar, gerektiğinde bu kişilerin geri adım atmasının sağlanacağını vurguluyor.

Putin ve istihbarat teşkilatlarının, bu milliyetçi kesimleri yöneterek kendi hedeflerine zarar vermelerini engellemek üzere özel bir çaba içinde olduğu belirtiliyor. Kremlin’in uzun süredir takipçisi olan Carnegie Rusya Avrasya Merkezi kıdemli araştırmacısı Tatiana Stanovaya’ya göre, bu grupların tamamı Putin’in tam kontrolü altında değil. Stanovaya, bazı Z-vatanseverlerin yalnızca Ukrayna’nın doğusuyla sınırlı kalmayıp, Kiev ve Odesa’nın ele geçirilmesi ya da Polonya’ya saldırılması gibi çok daha radikal taleplerde bulunduğunu ifade ediyor.

Putin’in şu ana kadar açıkladığı savaş hedefleri, Kırım’a ek olarak Ukrayna’nın dört bölgesinin Rusya’ya ilhak edilmesiyle sınırlıydı. Ancak Z-vatanseverlerin yönelttiği aşırı talepler, Kremlin’in resmi çizgisini aşarak savaşın kapsamının büyütülmesi yönünde bir kamuoyu baskısı yaratıyor. Stanovaya’ya göre bu durum, Putin’in savaşın sona erdirilmesi yönünde adım atma ihtimaline karşı ciddi bir iletişim problemi yaratıyor. Kremlin, toplumun daha büyük bir askeri harekâta yönelmesini önlemek için bu söylemleri törpüleme yoluna gidiyor.

Z-vatanseverlerin önemli bir bölümü, Telegram üzerinden yayın yapan savaş blog yazarları ve muhabirlerden oluşuyor. Bu kişiler, yalnızca Rusya içinde değil, elit çevrelerde, yurtdışında ve Ukrayna’da da geniş bir takipçi kitlesine ulaşmış durumda. Birçoğunun takipçi sayısı yarım milyonu aşıyor. Ancak bu etki gücüne rağmen, geçmişte Kremlin’in sınırlarını zorlayan milliyetçilerin ciddi sonuçlarla karşılaştığı biliniyor.

Örneğin, geçen yıl kısa süreli bir isyan başlatan Wagner paralı asker grubunun lideri Yevgeny Prigozhin bir uçak kazasında hayatını kaybetti. Açık sözlü söylemleriyle bilinen milliyetçi Igor Girkin ise hapse atıldı. Kremlin, Prigozhin’in ölümünün intikam amaçlı olduğu yönündeki iddiaları kesin şekilde yalanladı ve mahkeme süreçlerine müdahale edilmediğini savundu. Ancak Kremlin karşıtı çevreler bu açıklamalara şüpheyle yaklaşıyor.

Analistlere göre, bu radikal gruplar Kremlin açısından hem bir tehdit hem de bir araç niteliği taşıyor. Son üç yılda savaşa yönelik halk desteğinin oluşturulmasında ve sürdürülmesinde kilit rol oynadılar. Ancak savaşın farklı bir evreye geçmesi ya da diplomatik bir sürecin başlaması durumunda, bu grupların söylem gücünün geri tepme potansiyeli Kremlin’i düşündürüyor. Bu nedenle barış arayışının arka planında, iç kamuoyunun nasıl şekillendirileceği, hangi söylemlerin öne çıkarılacağı ve hangi seslerin kısıtlanacağı gibi hesaplamalar önemli bir yer tutuyor.