Suriye 14 yıl sonra küresel finans sistemine dönüyor: SWIFT'e yeniden giriş süreci başladı
- İç savaş ve yaptırımlar nedeniyle 2011’den bu yana küresel finans sisteminden kopan Suriye, SWIFT ödeme ağına yeniden bağlanmaya hazırlanıyor.
- Yeni merkez bankası başkanı Abdulkader Husrieh’in açıkladığı kapsamlı reform planı; bankacılıktan dış ticarete, para politikasından Körfez ülkeleriyle işbirliğine kadar ülkenin ekonomik yeniden doğuşuna işaret ediyor.
Suriye, 14 yıl süren iç savaş, yaptırımlar ve uluslararası izolasyonun ardından küresel ekonomiyle yeniden entegrasyon için kritik bir adım atmaya hazırlanıyor.
Suriye'nin yeni merkez bankası başkanı Abdulkader Husrieh, birkaç hafta içinde Suriye’nin SWIFT uluslararası ödeme sistemine tam olarak yeniden bağlanacağını açıkladı.
Financial Times’a (FT) konuşan Husrieh, “Yeniden inşa ve altyapı için beklenen doğrudan yabancı yatırımlar göz önüne alındığında, ülkenin finans merkezi olarak markasını güçlendirmeyi hedefliyoruz — bu çok önemli” ifadelerini kullandı. Husrieh, ancak sürecin henüz başında olduklarını vurgulayarak, “Önemli ilerlemeler kaydedilmiş olsa da, önümüzde hala çok iş var" dedi.
Esad sonrası dönem: ABD yaptırımları kaldırdı, reformlar hız kazandı
Suriye ekonomisi, 2011 yılında Esad rejiminin halk ayaklanmalarını şiddetle bastırmasıyla başlayan iç savaş ve onu izleyen uluslararası yaptırımlar nedeniyle uzun yıllar boyunca dünya ekonomisinden kopmuştu. Ancak geçen aralık ayında Ahmed Şara liderliğindeki isyancı ittifakın Beşar Esad’ı devirmesiyle ülkenin siyasi ve ekonomik yapısı köklü bir değişim sürecine girdi.
Yeni hükümet, geçen ay ABD’nin Suriye üzerindeki yaptırımları kaldırmasının ardından dış yatırımı çekmek ve uluslararası ticarete entegrasyonu sağlamak amacıyla serbestleşme yanlısı ekonomik reformları hayata geçirdi.
Bankacılık sistemi yeniden yapılandırılıyor
Merkez Bankası Başkanı Husrieh, bankacılık sektörünü yeniden yapılandırmak ve para politikasını istikrara kavuşturmak için kapsamlı bir yol haritası açıkladı. Bu plan; para biriminin tekleştirilmesini, diaspora yatırımlarını teşvik etmeyi, sektörü yeniden sermayelendirmeyi ve finansal aracılık rolünün yeniden tanımlanmasını kapsıyor.
“Merkez bankası daha önce finansal sistemi mikro düzeyde yönetiyor, kredileri aşırı derecede düzenliyor ve mevduat çekimlerini kısıtlıyordu” diyen Husrieh, yeni dönemde deregülasyonun ve piyasaya erişimin önünün açılacağını belirtti.
SWIFT'e dönüş dış ticareti canlandıracak
Suriye’nin SWIFT ağına yeniden bağlanması, ülkenin dış ticaretini önemli ölçüde kolaylaştıracak. Bu adım; ithalat maliyetlerinin düşmesini, ihracatın artmasını, döviz girişinin hızlanmasını ve sınır ötesi işlemlerin resmileştirilmesini sağlayacak. Aynı zamanda kara para aklama gibi yasa dışı finansal faaliyetlerle mücadeleye de katkı sunacak.
Husrieh, “Plan, tüm dış ticaretin artık resmi bankacılık sektörü üzerinden yürütülmesidir” diyerek, yüksek komisyon alan gayri resmi döviz bürolarına bağımlılığın sona erdirileceğini söyledi.
Körfez ülkeleri ve IMF ile yeni işbirliği
Yeni yönetim, uluslararası finans kuruluşları ve bölgesel müttefiklerle de temaslarını güçlendiriyor. Suudi Arabistan ve Katar’ın borç silme ve kamu sektörü maaş taahhütleri gibi alanlarda Suriye’ye mali destek sunduğu belirtilirken, IMF ve Dünya Bankası ile de işbirlikleri yapmaya başladı.
İslami finans sistemine dayalı yeni finansman araçları denenecek
Hükümet, İslami finans sistemine dayalı sukuk gibi yeni finansman araçları üzerinde çalışarak ekonomik toparlanma sürecine sermaye çeşitliliği kazandırmayı hedefliyor.
Suriye’nin finansal entegrasyona geri dönüş hamlesi, hem bölge ekonomileri hem de uluslararası yatırımcılar açısından dikkatle izleniyor. Ancak önündeki yol, geçmişin enkazını kaldırmak kadar geleceğin güvenli altyapısını kurmakla da şekillenecek.
