“Yapay zeka için bilançonun yüzde 2’siyle başlanabilir”
- Kurumsal strateji uzmanı Güney Yıldız, şirketlerin yapay zekaya geçiş sürecinde büyük bütçelere ihtiyaç duymadığını vurgulayarak “Yapay zeka yatırımları için bilançoların sadece %2-3’üyle başlanabilir” dedi.
- Yıldız’a göre yapay zeka dönüşümü sadece teknoloji yatırımıyla değil liderlik vizyonu ve doğru stratejiyle mümkün.

Berfu Güven/Londra
2025’in ilk yarısında yaşanan küresel gelişmeler, ticaret savaşlarından yapay zeka dönüşümüne kadar birçok alanda derin izler bıraktı. Kurumsal strateji uzmanı Güney Yıldız jeoekonomik kırılmalara ve bu dönemin şirketler için ne anlama geldiğine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Yıldız jeoekonomide yarıyıl bilançosunu şöyle anlattı:
“Bu dönemi üç kelimeyle tanımlamak gerekirse parçalanma, dönüşüm ve fırsat denebilir. ABD-Çin gerilimi küresel düzende iki ayrı ekonomik blok oluşturdu. Bu durum, küreselleşmenin gerilemesinden çok, silahlaşmış karşılıklı bağımlılık olarak tanımlanabilir; tedarik
zincirleri artık ekonomik değil, jeopolitik mevziler haline geldi.”
Belirsizlik fırsat mı?
Yıldız’a göre piyasalardaki belirsizlik
herkes için kötü haber değil.
“Fırsat, bu dönüşümlerin kendisinde saklı. Özellikle ekonomik yeniden yapılanma, enerji dönüşümü ve yapay zeka ile hızlanan teknolojik dönüşüm verimliliği artıran, tedarik zincirlerini kısaltan ve temiz enerji yatırımlarını öne çıkaran yeni bir fırsat penceresi açıyor. Üstelik piyasalardaki belirsizlik de herkes için kötü haber olmayabilir. Bazı şirketlerde bu tür oynaklıklar genellikle pozitif bir unsur olarak değerlendirilir. Çünkü günümüzde jeoekonomi devletlerin ticareti, yatırımı, teknolojiyi ve finansı sadece bir araç olarak değil, stratejik bir kaldıraç olarak kullandığı bir alan haline geldi.”
“Yapay zeka sadece verimlilik değil, stratejik fark yaratıyor”
Güney Yıldız, yapay zekanın yalnızca iş gücü maliyetlerini azaltan bir araç olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı. “Yapay zekayı kullanan şirketler ve ülkeler kullanmayanlara göre ciddi farklar yaratacak” diyen Yıldız bu teknolojinin savaş alanlarında bile etkili biçimde kullanıldığına dikkat çekti.
Ukrayna-Rusya savaşında drone’lara entegre edilen yapay zekanın stratejik sonuçlar doğurduğunu belirten Yıldız, Türkiye dahil pek çok ülkede şirketlerin hala bu dönüşüme hazır olmadığını söyledi. Yıldız’a göre bilgi eksikliği ve teknoloji firmalarının abartılı vaatleri bu adaptasyonu geciktiren temel nedenler arasında yer alıyor ve yapay zeka şu anda etkisi sınırlı gibi görünse de ekonomik-teknolojik değişimlerin temel nedenlerinden biri.
Şirketler yapay zekaya nasıl hazırlanmalı?
Güney Yıldız’a göre şirketler için yapay zekaya geçiş süreci dört aşamalı bir yol haritasıyla yönetilmeli.
“İlk olarak, çoklu tedarik matrisi oluşturulmalı; tek ülkeye bağımlılık azaltılmalı, jeopolitik ve navlun şoklarına karşı dayanıklılık sağlanmalı.
İkincisi yapay zeka regülasyonlarına uyum konusu önemli; AB’den gelen kurallar Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor. Üçüncüsü, döviz şoklarına karşı finansal tamponlar oluşturulmalı.
Dördüncüsü, çevresel tarafta net sıfır politikası benimsenmeli; karbon muhasebesi artık ertelenemez”
Yıldız ayrıca, şirketlerin erken sinyal sistemleri kurması, senaryo modellemeleri yapması, opsiyonel yatırımlarla teknolojiyi çeşitlendirmesi ve bu stratejilerin performansını ölçülebilir kriterlere bağlaması gerektiğini vurguladı.
“Bilançonun %2’si ile başlanabilir”
Yapay zekaya yatırım konusunda büyük bütçelere gerek olmadığını söyleyen Yıldız, şirketlerin bilançolarının %2-3’ünü bu alana ayırmasının yeterli olabileceğini ifade etti. Ancak en önemli eksikliklerden birinin beceri ve liderlik vizyonu olduğunu, teknik bilgi ile stratejik öngörünün birleşmesi gerektiğini söyledi.
“Yapay zekaya uyumda en büyük sorunlardan biri beceri eksikliği. Başarılı bir dönüşüm için üç unsur şart; teknik uzmanlık, şirket vizyonu ve yapay zeka teknolojilerinin gerçek kapasitesi. Sadece iyi mühendisleri işe almak yetmez; bu uzmanların sektörel bilgisi olmalı ve yönetim de süreci doğru yönlendirmeli. Bu üçlü dengeyi kuran şirketler hızlı yol alıyor. Diğerleri ise sadece gelişmeleri takip etmekle yetiniyor. Oysa yapay zeka yalnızca yenilik değil hızlı bir değişim temposu getiriyor. Bu hıza ayak uyduramayanlar geride kalabilir.”