İTO Başkanı Avdagiç'ten yeni öneri: İthalat hedefi koyalım

PAYLAŞ
  • İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "Dış ticaret açığını küçültmek zorundayız, büyütme lüksümüz yok. Burada sadece ithalat, ihracat rakamını takip ederek gerçekçi bir resim çizmemiz mümkün değil. 2026'ya geçerken Türkiye olarak ithalat hedefi de koymalıyız" dedi.
İTO Başkanı Avdagiç'ten yeni öneri: İthalat hedefi koyalım

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, basın mensuplarıyla bir araya gelerek iş dünyasının gündemindeki konuları değerlendirdi.

Şekib Avdagiç, mal ihracatındaki açığın 85-90 milyar dolar mertebesinde olmasını beklediklerini belirterek, "Bence en dikkat etmemiz gereken konu bu. Yani Türkiye'nin son 150 yıldır dış ticaret açığını kapatamaması. Başımıza ne geldiyse bundan dolayı geldi. Bizim ihracatımız, ithalatımızın 85 milyar dolar altında olduğu için ihracatımızı yüzde 10, ithalatımızı da yüzde 7 artırdığımız zaman mutlak değeri olarak ikisi de aynı artıyor" diye konuştu.

Mal dış ticareti açığının bir kısmının hizmet ihracatıyla kapatıldığını dile getiren Avdagiç, hizmet ihracatının bu sene bazı sektörlerdeki olumsuzluklara rağmen belli bir seviyede gittiğini söyledi.

Avdagiç, "Cumhurbaşkanı'mızın 3 Ocak'ta mal ve hizmet ihracatıyla ilgili verdiği hedeflere ulaşacağız. Buradaki trende göre, olağanüstü dış konjoktürel bir durum olmazsa bu hedefe ulaşacağız" ifadesini kullandı.

"Dış ticaret açığını büyütme lüksümüz yok"

İTO Başkanı Avdagiç, 2026 yılına doğru giderken ihracatta olduğu gibi ithalatla ilgili de hedefler konulması ve bunların takip edilmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:

"Dış ticaret açığını küçültmek zorundayız, büyütme lüksümüz yok. Burada sadece ithalat, ihracat rakamını takip ederek gerçekçi bir resim çizmemiz mümkün değil. 2026'ya geçerken Türkiye olarak ithalat hedefi de koymalıyız. Türkiye'nin ithalat ve ihracat rakamları hem mal hem de hizmet ticareti tarafında elbette çok yakın takip ediliyor. Ticaret Bakanı'mız Ömer Bolat her sunumunda mal ihracatını, mal ithalatını, hizmet ihracatını, hizmet ithalatını ortaya koyuyor.

Bizim, ihracat için hedeflerimiz var ama ithalat için koyduğumuz bir hedef yok. İthal ettiğimiz ürünlerin bir kısmını nasıl yurt içinde üretiriz de ithalatımızı aşağıya doğru çekeriz, bu yaklaşımı önceleyen bir süreci gündeme getirmemiz gerekiyor. Mesela Türkiye plastik sektöründe senelerdir plastik ham maddesi konusunda bir yatırım yapamadı. Birçok çalışmalar, teşvikler var. Ama Türkiye'nin toplam plastik ham madde ihtiyacının yurt içindeki tedariki yüzde 15'in altına düştü."

"Krediye ulaşma konusu, şu anda kredi maliyetinden daha önemli bir konu"

Avdagiç, İstanbul iş dünyasının amasız, fakatsız, lakinsiz enflasyonun düşürülmesi gerektiği konusunda mutabık olduğunu, ancak piyasa yansımaları konusunda beklentilerinin karşılanmasını talep ettiklerini dile getirdi.

Bu beklentiler arasında en önemlisinin özellikle KOBİ'lere yönelik kredi tahsislerinin kredi kısıtlamaları dışında bırakılması olduğunu söyleyen Avdagiç, "Bununla ilgili alınmış bazı kararlar var. Bankalar, bu çerçevenin kendilerini zorladığını ifade ederek KOBİ'lere yeterli kredi plase edemiyorlar. Krediye ulaşma konusu, şu anda kredi maliyetinden de daha önemli bir konu" dedi.

Merkez Bankasının referans faizi ile ticari kredi faizi arasında makas olduğuna işaret eden Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bankalar, mevduatlarının yüzde 60'ını TL olarak bulundurma mecburiyetinden dolayı çok agresif bir şekilde TL mevduata hücum ediyorlar. Bu da TL mevduat toplarken bankaların maliyetini yükseltiyor. Bankalar da maliyet yükseldiği için kredi maliyetlerini otomatik olarak yükseltmek zorunda kalıyorlar. Dolayısıyla bu konu, şu anda sadece bankaların düzenleyebileceği bir konu değil. Neticede empati de yapmak lazım. Siz şu anda hala yüzde 47-48 ile mevduat topluyorsanız, bunu kaçla satacaksınız? Bu anlamda o oranların da gözden geçirilmesinde fayda var. Keskin ve sert kuralların hepsi bir arada olunca sistemde ciddi bir daralma ortaya çıkıyor.”

İTO Başkanı Avdagiç, "Almanya'da Anuga Gıda Fuarı'nda bakliyat ihracatçısı büyük bir firmamızla detaylı bir görüşme yaptık. 'Ben, ihtiyacımın tamamını yurt içindeki üreticiden karşılayıp, işleyerek ihracat yapıyordum. Şu anda ihracatımın yüzde 80'ini, yurt dışından tedarik ettiğim ürünleri Türkiye'de işleyip paketleyerek gerçekleştiriyorum.' diyor. Bir katma değer muhakkak oluşuyor ama Türkiye, döviz bazında baktığınız zaman bu anlamda pahalı hale geldi. Dengeyi kaybetmememiz gerekiyor" diye konuştu.