ABD hisseleri zirvede ancak ekonomik görünüm bulanık kalıyor

PAYLAŞ
ABD hisseleri zirvede ancak ekonomik görünüm bulanık kalıyor

ABD hisse senetleri, yılın ilk aylarında yaşanan sert satışların ardından güçlü bir toparlanma kaydederken, ülke ekonomisinin yönüne ve para politikasına ilişkin belirsizlikler piyasa katılımcılarının zihinlerinde ağırlığını koruyor. S&P 500 endeksi, cuma günü tüm zamanların en yüksek seviyesinde kapanarak yılbaşından bu yana yaklaşık yüzde 18 değer kazandı. Ancak bu yükseliş, ABD ekonomisinin temelleri hakkında net bir resim sunmaktan hâlâ uzak.

Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, CNBC’nin “Squawk Box Europe” programında yaptığı açıklamada, makroekonomik modellemenin giderek zorlaştığını belirtti. Bostic, Kanada’nın dijital hizmet vergisinden geri adım atmasını örnek göstererek, ekonomideki oynaklığın artması nedeniyle geleneksel varsayımların geçerliliğini yitirdiğini söyledi. “Her şeyin sürekli değiştiği bir ortamda modelleme yapmak giderek daha zor hale geliyor” ifadelerini kullandı.

Piyasa aktörleri, Başkan Donald Trump’ın "büyük, güzel yasa tasarısı" olarak tanımladığı vergi reform paketine ilişkin gelişmeleri de dikkatle izliyor. Hafta sonu Senato’da önemli bir eşiği geçen yasa tasarısı, Trump’ın ekonomik ajandasının merkezinde yer alıyor. Ancak bu paketin enflasyon ve büyüme üzerindeki etkileri konusunda hâlâ soru işaretleri bulunuyor.

Raphael Bostic, fiyatlama davranışlarının yakından takip edilmesi gerektiğini belirtti. İş dünyasından ve tüketicilerden gelen sinyallerin, fiyatların yükseleceği yönünde beklentilerin oluşmaya başladığını gösterdiğini, ancak bu artışın ne ölçüde ve ne zaman gerçekleşeceğine dair belirsizliğin sürdüğünü dile getirdi. Ayrıca bazı işletmelerin 2026’ya kadar gümrük vergileriyle ilgili net bir strateji geliştiremeyebileceklerini raporladığını paylaşarak, bu tür vergilerin büyüme ve fiyatlar üzerindeki etkisinin birçok uzmanın öngördüğünden çok daha uzun sürebileceğini ifade etti.

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) son yayımladığı “nokta grafiği”, kurum içindeki görüş ayrılıklarını ve politika belirsizliklerini yansıtıyor. Bostic, bu grafiğin dış dünyadaki genel belirsizliği de yansıttığını söyledi. Fed Başkanı Jerome Powell ise geçtiğimiz hafta, tarife politikalarının fiyatlar üzerindeki etkileri netleşene kadar faiz politikasında temkinli kalınması gerektiğini vurgulamıştı. Ancak piyasalar bu mesajı farklı yorumladı. CME Group’un FedWatch aracı, yıl sonuna kadar üç çeyrek puanlık bir faiz indirimi olasılığını yaklaşık yüzde 50 olarak fiyatlıyor. Daha da ileri giderek, politika faizinin mevcut yüzde 4,25–4,5 aralığından yüzde 3,25–3,5 aralığına çekilmesi olasılığı da yüzde 10 seviyesinde bulunuyor.

AXA Investment Managers’ın baş ekonomisti Gilles Moëc’e göre, bu yeni faiz beklentileri, Trump’ın Fed Başkanı Powell’a yönelik artan eleştirilerine verilen bir piyasa tepkisi. Trump’ın Powell’ın yerine yeni bir başkan atama olasılığı, yatırımcılar arasında “gölge Fed” tartışmasını yeniden alevlendirdi. Moëc, böyle bir senaryonun kalıcı piyasa oynaklığına neden olabileceğini ve özellikle yabancı yatırımcıların ABD varlıklarından uzaklaşmasına yol açabileceğini belirtti.

Trump, Fed’in faizleri sabit tutmasını daha önce sert şekilde eleştirmiş ve halefi olarak seçeceği kişinin, diğer üyelerin karşı çıkmasına rağmen faiz indirimlerini savunmasını beklediğini açıkça ifade etmişti. Bu yaklaşım, Fed’in bağımsızlığına dair endişeleri güçlendiriyor.

Hisse senetleri tarafında ise toparlanma dikkat çekici. S&P 500, nisan başındaki sert düşüşten bu yana önemli ölçüde değer kazanarak yatırımcı güveninin yeniden tesis edildiğini gösterdi. Beyaz Saray’ın tarifelere ilişkin açıklamaları ve ABD ile Çin arasında geçen hafta duyurulan çerçeve niteliğindeki bir ticaret anlaşması, piyasalarda duyarlılığı artıran gelişmeler arasında yer aldı.

Bununla birlikte, ticaret cephesinde hareketlilik sürüyor. Pazartesi günü yürürlüğe giren ABD-İngiltere ticaret anlaşması, İngiliz otomobilleri ve havacılık parçalarına uygulanan bazı tarifeleri düşürse de, birçok üründe yüzde 10’luk temel vergi oranını koruyor. Taraflar çelik ithalatı konusunda ise henüz bir uzlaşıya varmış değil. ABD’nin uyguladığı daha geniş kapsamlı çelik tarifeleri, ülkede fiyatların yüksek kalmasına yol açarken, dış piyasalarda ise fiyatları baskılamaya devam ediyor.

Tüm bu gelişmeler, piyasalarda yaşanan toparlanmaya karşın, ekonomik yön tayininin hâlâ karmaşık bir süreç olduğunu ortaya koyuyor. Para politikasına ilişkin belirsizlikler, jeopolitik riskler ve ticaret savaşlarının uzun vadeli etkileri, yatırımcıların önümüzdeki dönemde de temkinli bir pozisyon benimsemesine neden olabilir.