Trump’ın nükleer anlaşmaya güvensizliği petrolü sert yükseltti

PAYLAŞ
Trump’ın nükleer anlaşmaya güvensizliği petrolü sert yükseltti

ABD ile İran arasında devam eden nükleer müzakerelerde tansiyon yeniden yükseldi. Başkan Donald Trump’ın anlaşma ihtimaline dair güvensiz açıklamaları ve İran tarafından gelen açık tehditler, jeopolitik risk algısını keskin biçimde artırdı. Gerginliğin yeniden alevlenmesiyle birlikte petrol fiyatlarında da hızlı bir yükseliş gözlendi.

Trump, New York Post’a verdiği röportajda, İran’la yürütülen müzakerelere ilişkin olarak “bir anlaşmanın yapılacağından çok daha az emin” olduğunu söyledi. İran’ın müzakereleri sürüncemede bıraktığını öne süren Trump, bu durumu "utanç verici" şeklinde niteledi. Açıklamanın ardından Brent tipi ham petrol, uluslararası piyasalarda %2’nin üzerinde yükselerek varil başına 68 doları aştı. Türkiye saatiyle 22:45 itibarıyla yükseliş %4’ü bulurken, fiyatlar 69 dolar seviyesinden işlem görmeye başladı.

Tahran ise görüşmelerin çıkmaza girmesi ve olası bir askeri saldırı halinde ABD’nin Ortadoğu’daki askeri varlıklarını hedef alacağına dair doğrudan bir uyarı yaptı. İran Savunma Bakanı Aziz Nasirzadeh, televizyonda yaptığı açıklamada “Görüşmelerin çözüme ulaşmasını içtenlikle umuyorum. Ancak bize çatışma dayatılırsa, ev sahibi ülkelerdeki tüm ABD üslerini tereddüt etmeden hedef alacağız” dedi.

Buna rağmen İran, diplomatik kapıları tamamen kapatmış değil. İran Dışişleri Bakanı ve aynı zamanda nükleer müzakerelerin baş müzakerecisi Abbas Araghchi, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, İran’ın nükleer programının barışçıl doğasını koruyacak bir anlaşmanın "ulaşılabilir ve hızlıca uygulanabilir" olduğunu belirtti.

ABD ile İran yaklaşık iki aydır Umman arabuluculuğunda müzakere yürütüyor. Beş tur görüşme gerçekleştirildi, altıncı turun ise Pazar günü Maskat’ta yapılması planlanıyor. İran tarafı, görüşmelere yeni bir teknik teklif hazırlığı içinde olduklarını belirtirken, Dışişleri Bakan Yardımcısı Majid Takht-Ravanchi, üzerinde çalışılan karmaşık teknik detaylara dayanarak geçici bir çerçeve anlaşmanın temel alınabileceğini söyledi.

Müzakerelerdeki en çetrefilli başlıklardan biri, İran’ın düşük seviyede uranyum zenginleştirmeye devam edip edemeyeceği. Tahran bu konuda faaliyetlerine son vereceğini bildirirken, Trump yönetimi son haftalarda İran’ın bu programı tamamen durdurması gerektiğini daha açık biçimde vurguluyor. Bu pozisyon farklılığı taraflar arasında temel bir uzlaşmazlık noktası olmaya devam ediyor.

Öte yandan, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı tarafından Çarşamba günü yapılan bir açıklamada, İran’ın fazla nükleer materyalini Rusya’ya transfer etmesi yönünde bir çözüm önerisi sunuldu. Bu öneri, Moskova’nın ABD-İran müzakerelerine katkı sağlamaya çalıştığını gösteriyor.

Trump, nükleer silaha sahip bir İran’ın "varoluşsal bir tehdit" oluşturduğunu ve anlaşma başarısız olursa askeri müdahalenin masada olduğunu defalarca ifade etti. İsrail de benzer biçimde, Tahran’a karşı gerektiğinde ABD desteği olmadan da harekete geçebileceğini belirtiyor.

İran ise nükleer silah geliştirme niyeti olduğunu uzun süredir reddediyor. Ancak Batılı ülkeler ve bölgesel aktörler, İran’ın sivil kullanım gerekçesiyle açıklanamayacak düzeyde uranyum zenginleştirdiğini ve bu stoğun nükleer silah üretimine çok yakın olduğunu belirterek endişelerini sürdürüyor.

Yaşanan gelişmeler, jeopolitik risklerin kısa vadede küresel enerji piyasalarına yön vermeye devam edeceğini gösteriyor. Görüşmelerin geleceği ve sahada olası bir çatışmanın önlenip önlenemeyeceği, önümüzdeki haftalarda piyasaların yakından takip edeceği temel başlıklar arasında yer alacak.