Petrol tahtını kaybedecek mi? OPEC'ten 2050 senaryosu
- Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'ne (OPEC) göre, 2050'de petrol küresel enerji karışımında yüzde 29,8'le en büyük paya sahip kaynak olmayı sürdürecek. Kömür dışındaki tüm birincil kaynaklara yönelik talebin artması bekleniyor.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) 2024-2050 dönemi küresel enerji görünümüne ilişkin orta ve uzun vadeli tahminlerini içeren "2025 Dünya Petrol Görünümü" raporu yayımlandı.
Rapora göre, artan nüfus, ekonomik büyüme, enerji politikalarındaki değişim ve teknolojik gelişmeler küresel enerji talebini hızla artırmaya devam ediyor. Geçen yıl yenilenebilir enerji kapasitesine rekor seviyede yaklaşık 600 gigavat yeni kapasite eklendi. Ancak bu hızlı büyüme, küresel enerji talebindeki artışı tam olarak karşılayamadı. Bu nedenle petrol, doğalgaz, kömür ve nükleer enerji gibi geleneksel kaynaklara olan talep rekor seviyelere ulaştı.
Tahmin döneminin sonuna doğru, dünya nüfusu ve ekonomik büyümedeki yavaşlamanın yanı sıra enerji verimliliğindeki artış, birincil enerji talebinin büyüme hızının yavaşlamasına yol açacak. Bu yavaşlama, özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının payının artmasından kaynaklanacak.
Küresel birincil enerji talebi 2050'de geçen yıla kıyasla yaklaşık yüzde 23 artarak günlük 378 milyon varil petrol eşdeğerine çıkacak. Yıllık ortalama yüzde 0,8 artış anlamına gelen bu büyümenin neredeyse tamamı OECD dışı ülkelerden kaynaklanırken, OECD ülkelerinde talebin sabit kalması ya da azalması bekleniyor.
Kömür hariç tüm kaynaklara talep artacak
Bu dönemde kömür dışındaki tüm birincil kaynaklara yönelik talep artacak.
Yenilenebilir enerji talebi günlük 52 milyon varil petrol eşdeğeri artarak yaklaşık 99,4 milyon varil petrol eşdeğerine ulaşacak. Bu artışın büyük kısmı, rüzgar ve güneş gibi diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik politik destek ve azalan üretim maliyetlerinden kaynaklanacak.
Nükleer enerjiye olan talep ise yeniden ivme kazanacak ve günlük 10 milyon varil petrol eşdeğeri artışla 2050'de 24,9 milyon varil petrol eşdeğerine yükselecek.
Güvenilir ve uygun fiyatlı enerji talebine bağlı olarak petrol ve doğalgaz talebi de artmaya devam edecek. Petrol talebi günlük 18,2 milyon varil petrol eşdeğeri artışla 112,4 milyon varil petrol eşdeğerine, doğalgaz talebi ise günlük 19,7 milyon varil petrol eşdeğeri artışla 89,7 milyon varil petrol eşdeğerine ulaşacak.
Kömür talebi ise enerji ve iklim politikalarının yanı sıra diğer kaynakların yaygınlaşması nedeniyle günlük 30,4 milyon varil petrol eşdeğeri azalarak 51,4 milyon varil petrol eşdeğeri seviyesine gerileyecek. Böylece kömür, talebin düştüğü tek birincil yakıt olacak.
Petrol ve gazın enerji karışımındaki payı yüzde 50'nin üzerinde kalacak
Rapora göre, bu dönemde petrol ve doğalgazın küresel enerji karışımındaki payı yüzde 50'nin üzerinde kalmaya devam edecek.
Buna göre, 2050'de petrol yüzde 29,8 ile küresel enerji karışımında en büyük paya sahip olacak. Bunu, hidroelektrik ve biyokütle de dahil olmak üzere toplam yüzde 26,3 pay ile yenilenebilir enerji kaynakları takip edecek. doğalgaz yüzde 23,7 ile üçüncü sırada yer alırken, kömür yüzde 13,6, nükleer enerji yüzde 6,6 paya sahip olacak.