ABD'de savaş yetkileri tartışması büyüyor

İsrail ile İran arasında varılan kırılgan ateşkesin ardından ABD iç siyasetinde ordu yetkileri üzerine tartışmalar yeniden alevlendi. Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, 1973 tarihli Savaş Yetkileri Yasası’nın anayasaya aykırı olduğunu savundu. Nixon döneminde çıkarılan söz konusu yasa, başkanın tek taraflı askeri operasyon kararlarını sınırlamayı amaçlıyor.
Johnson, Başkan Donald Trump’ın geçtiğimiz hafta sonu İran’ın nükleer hedeflerine yönelik saldırı emri verme kararının, ABD Anayasası’nın II. Maddesi uyarınca “açıkça” başkanlık yetkileri dahilinde olduğunu söyledi. Johnson’a göre bu tür askeri adımlar için Kongre onayı gerekmiyor. Anayasa’nın II. Maddesi’nin başkana, ülkenin silahlı kuvvetlerinin başkomutanı sıfatıyla bu yönde yetkiler verdiğini belirten Johnson, savaş ilan etme yetkisinin Kongre’ye ait olduğunu kabul etmekle birlikte, bu yetkinin II. Dünya Savaşı’ndan bu yana resmen kullanılmadığına dikkat çekti.
Johnson, Kongre’de gazetecilere yaptığı açıklamada, birçok anayasa hukukçusunun da Savaş Yetkileri Yasası’nın başkanın yürütme yetkilerini ihlal ettiğini düşündüğünü söyledi ve bu görüşe katıldığını belirtti. Başkanların daha önce de Kongre onayı olmadan askeri operasyonlara giriştiğini hatırlatan Johnson, Trump’ın İran’a yönelik hamlesinin de bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Ancak yasama organı içerisindeki bazı üyeler bu görüşe katılmıyor. Cumhuriyetçi Kentucky Temsilcisi Thomas Massie ile Demokrat Kaliforniya Temsilcisi Ro Khanna, geçtiğimiz hafta Savaş Yetkileri Kararı kapsamında bir tasarı sundu. Tasarı, ABD ordusunun İran’da “yetkisiz düşmanlıklarda” bulunmasını yasaklamayı hedefliyor. Tasarıya Demokrat Parti’den bir düzineden fazla temsilci destek verdi. Ayrıca Virginia Senatörü Demokrat Tim Kaine, Senato’da benzer bir yasa teklifi sundu.
Savaş Yetkileri Yasası, başkanın silahlı kuvvetleri konuşlandırdıktan sonra 48 saat içinde Kongre’ye bilgi vermesini ve eğer Kongre savaş ilan etmez veya müdahaleyi uzatmazsa 60 gün içinde operasyonun sona erdirilmesini şart koşuyor. Johnson ise bu yasanın yürütme yetkisini daralttığını ve dolayısıyla anayasaya uygun olmadığını savunuyor.
Öte yandan söz konusu tasarının Temsilciler Meclisi’nde oylamaya sunulma olasılığı da siyasi dengeler ışığında tartışılıyor. Massie’nin sunduğu karar “imtiyazlı” statüde olduğu için doğrudan oylamaya sunulabiliyor. Ancak Politico’nun haberine göre Massie, pazartesi akşamı yaptığı açıklamada, İran ile İsrail arasında ateşkesin devam etmesi halinde tasarının ilerletilmeyeceğini söyledi.
Trump ise Massie’ye yönelik eleştirilerini sürdürüyor. Geçtiğimiz ay devasa bir vergi ve harcama tasarısına karşı oy kullanan az sayıdaki Cumhuriyetçiden biri olan Massie, Trump’ın sert tepkisiyle karşılaştı. Trump, Salı sabahı Truth Social platformunda yayınladığı bir gönderide Massie’yi “Üçüncü Sınıf Kongre Üyesi” ve “KAYBEDEN” olarak nitelendirdi.
Johnson, Salı günü düzenlediği basın toplantısında Massie ile yaptığı görüşmeye değindi. Johnson, Massie’ye Trump’ın ateşkes açıklaması ışığında tasarının “tartışmasız bir konu” haline gelip gelmediğini sorduğunu aktardı. Johnson’a göre Massie, “Evet, muhtemelen öyledir” yanıtını verdi.
Meclis Başkanı Johnson, bu gelişmelerin ardından söz konusu karar tasarısının Meclis’ten geçmeyeceğini ve bu konuda harekete geçmenin gerekmediğini ifade etti. Johnson, “Bu tür bir kararın oylanması korkunç bir görüntü oluşturur. Ayrıca uygunsuzdur ve yasanın doğru kullanımı kapsamında değildir” değerlendirmesinde bulundu.