AYM'den Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'a ilişkin iptal kararı
- Yüksek Mahkeme, belirli kıymetlerin izinsiz ülkeye sokulması ya da ülkeden çıkarılması halinde ilgiliye "eşya ve kıymetlerin rayiç bedeli kadar" ceza verilmesine ilişkin düzenlemeyi Anayasa'ya aykırı buldu.

Anayasa Mahkemesi (AYM), belirli kıymetlerin izinsiz ülkeye sokulması ya da ülkeden çıkarılması durumunda uygulanacak yaptırımları düzenleyen 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'un 3. maddesinin 2. fıkrasının iptaline, iptalin 9 ay sonra yürürlüğe girmesine karar verdi.
Resmi Gazete'de yer alan karara göre, Gaziosmanpaşa 1. Sulh Ceza Hakimliği, yargılamasına baktığı davada düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali için Yüksek Mahkemeye başvurdu.
Başvuruda, ilgili kanunun 1. maddesiyle "bildirim ve izin şartına uymadan döviz, banknot, hisse senetleri ve tahvillerin alım ve satımının ve bunlar ile kıymetli madenler ve kıymetli taşlarla bunlardan yapılmış ya da bunları içeren her türlü eşya ve kıymetlerin ve ticari senetlerle ödeme sağlamak için kullanılan her türlü araç ve belgenin ülke dışına çıkarılması veya ülkeye getirilmesinin" yasaklandığı, buna aykırı davrananlara kanunun 3. maddesiyle yaptırım uygulanmasının öngörüldüğü ifade edildi.
Başvuruda, kanunun 3. maddesinin 2. fıkrasında yer verilen hükümle, söz konusu kabahati işleyenlere yaptırım uygulanmasına ilişkin düzenlemenin "mahkemelerin somut olayın şartlarını değerlendirmesine imkan tanımadığı" belirtilerek, bunun mülkiyet hakkına aykırı olduğu bildirildi.
AYM, 1567 sayılı kanunun 3. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "Fiil, 1. maddede yazılı kıymetlerin izinsiz olarak yurttan çıkarılması veya yurda sokulması mahiyetinde ise 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu hükümlerine göre suç veya kabahat oluşturmadığı takdirde kişi; eşya ve kıymetlerin rayiç bedeli kadar, teşebbüs halinde bu bedelin yarısı kadar idari para cezası ile cezalandırılır." şeklindeki düzenlemeyi iptal etti.
İptal hükmünün 9 ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırıldı.
Kararın gerekçesi
AYM'nin kararında, kamu düzeni ve ekonomik istikrarın korunması adına belirli kıymetlerin izinsiz olarak ülkeye sokulması ya da ülkeden çıkarılmasının "devletin kontrolü altında tutulmasının" gerekli bir faaliyet olduğu vurgulandı.
"Devlet, bu tür malların serbest dolaşımını sınırlandırarak hem kendi ekonomik güvenliğini hem de vatandaşlarının refahını koruma yükümlülüğünü yerine getirmeyi hedeflemektedir." değerlendirmesine yer verilen kararda, yasal düzenlemelerle "caydırıcılığın sağlanmasının amaçlandığı" kaydedildi.
Hangi hal ve şartlarda, kimlere ne kadar idari para cezasının uygulanacağının herhangi bir tereddüde yer vermeyecek şekilde açık ve net olarak 1567 sayılı kanunda düzenlendiği belirtilen kararda, kuralın kanunilik ölçütünü sağladığı ancak "mülkiyet hakkına ölçüsüz bir müdahale oluşturduğu" ifade edildi.
İptali istenen düzenlemenin, kabahati işleyene sabit oranda idari para cezasının uygulanmasını zorunlu kıldığının altı çizilen kararda, bunun hakime takdir yetkisi tanımadığı bildirildi.
Kararda, "Kuralın kabahati işleyen kişinin kusur derecesi, paranın kaynağı, korunmak istenen meşru amacın ne ölçüde zarar gördüğü gibi unsurları incelemeye imkan vermemek suretiyle olayın şartlarına göre müdahaleyi ölçülü kılabilecek farklı sonuçlara ulaşılmasını engellediği gözetildiğinde kişilere aşırı bir külfet yüklediği sonucuna varılmıştır. Anayasa Mahkemesi, açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir." ifadeleri yer aldı.