İsviçre, ABD'nin yüzde 39'luk gümrük tarifesi karşısında sarsıldı

PAYLAŞ
İsviçre, ABD'nin yüzde 39'luk gümrük tarifesi karşısında sarsıldı

İsviçre, ABD’nin ithalatına yönelik %39’luk gümrük vergisi kararıyla adeta sarsıldı. Donald Trump yönetiminin bu sert ticaret hamlesi, hem siyasi hem de ekonomik düzeyde Bern’de büyük yankı uyandırdı. İsviçre hükümeti, alınan kararı “büyük bir üzüntüyle” karşıladığını belirtti ve Washington’la yürütülen yapıcı müzakere çabalarına rağmen, bu adımın taraflar arasındaki ilişkiler açısından ciddi bir gerilim noktası yarattığını vurguladı. Hükümet yetkilileri karar karşısında “şok halinde” olduklarını ifade ederken, İsviçre frangı da karardan doğrudan etkilendi. Cuma günü Amerikan doları karşısında yüzde 0,6’ya kadar değer kaybeden İsviçre frangı, daha sonra gelen zayıf ABD istihdam verilerinin doları aşağı çekmesiyle günü yüzde 0,7 artışla 0,806 seviyesinde tamamladı.

Vergi oranının yüksekliği, İsviçre kamuoyunu ve iş çevrelerini de derinden sarstı. Özellikle binlerce KOBİ’yi temsil eden Swissmechanic gibi lobi grupları, hükümeti Washington’a karşı daha net ve kararlı bir duruş sergilemeye çağırdı. Ülke, 1 Ağustos Ulusal Günü’ne Trump yönetiminin bu sürpriz kararıyla uyanırken, vatandaşlar İsviçre’ye uygulanan yeni vergi oranının, ABD’nin Brezilya, Suriye, Laos ve Myanmar gibi ülkelerden ithalatına uyguladığı en yüksek tarifelere oldukça yakın olduğunu öğrenmiş oldu.

İsviçre Cumhurbaşkanı Karin Keller-Sutter, Ulusal Gün konuşmasında ülkenin tarih boyunca büyük fırtınalarla başa çıkmayı başardığını, bu krizde de bir çözüm bulacaklarını dile getirdi. Ancak aynı konuşmada, ABD’ye daha fazla taviz vermenin oldukça güç olduğunu da itiraf etti. İsviçre hükümeti, ABD’ye yapılan milyarlarca dolarlık yatırım taahhütlerinin ardından böylesine sert bir karar alınmasını anlamakta güçlük çekiyor.

Ekonomi Bakanlığı sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, ilaç ürünlerinin tarife dışında bırakıldığı ve altın ithalatının da kısmen muaf tutulduğu ifade edildi. Ancak hangi ürünlerin %39'luk tarife kapsamına girdiği konusunda hâlâ netlik sağlanmış değil. İsviçre Ticaret Odası, ilaç ve altın sektörlerinin hariç tutulabileceğini “anladıklarını” belirtti. Belirsizlik iş dünyasında karar alma süreçlerini zorlaştırırken, başta ilaç ve saat sektörü olmak üzere ihracatçı firmalar arasında endişe büyüyor.

İsviçre’nin ABD ile ticaretinde en büyük kalemi oluşturan ilaç sektörü, özellikle dikkat çekiyor. Ülkenin toplam ilaç ihracatının yaklaşık yüzde 60’ı ABD’ye gönderiliyor. Bu yıl Novartis ve Roche gibi dev firmalar, ABD’ye milyarlarca dolarlık yatırım sözü verdi. Ancak aynı firmalar, Trump yönetiminin ilaç fiyatlarına yönelik baskısından da nasibini aldı. Haftanın başında, Roche’un ABD’deki iştiraki Genentech de dahil olmak üzere birçok ilaç şirketine, Trump’tan fiyatları düşürmelerini talep eden resmi mektuplar gönderildiği öğrenildi.

Bu gelişmelerin gölgesinde, İsviçre'nin ABD ile önümüzdeki günlerde müzakerelere başlaması bekleniyor. Ancak zaman daralıyor. Vergi uygulamasının 7 Ağustos'ta yürürlüğe girmesi planlanıyor ve bu süreçte anlamlı bir ilerleme sağlanması oldukça zor görünüyor. Hükümet, “İsviçre yasaları ve uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülükleri uyarınca ABD ile müzakereli bir çözüm arayışını sürdürüyoruz” açıklamasını yaparken, sürecin sonucuna ilişkin umutlar oldukça zayıf.

Siyasi cephede ise alışılmışın dışında bir birliktelik oluştu. Genellikle sakin ve uzlaşmacı tutumlarıyla bilinen İsviçre siyasi partileri, bu kez ortak bir tavır sergileyerek kararı sert ifadelerle eleştirdi. Liberal Parti, ABD’nin kararla birlikte hem İsviçre ile olan köklü ilişkileri zedelediğini hem de genel anlamda serbest ticareti baltaladığını savundu.

İsviçre’nin Avrupa’daki konumu da bu gelişmeyle birlikte tartışmalı hâle geldi. İngiltere’nin ABD’ye ihracatında %10, Avrupa Birliği’nin ise %15 oranında gümrük vergileriyle karşı karşıya olduğu bir ortamda, İsviçre %39’luk vergiyle Avrupa kıtasında benzersiz bir örnek haline geldi. Öte yandan Norveç gibi AB üyesi olmayan diğer Avrupa ülkeleri dahi %15'lik tarife diliminde yer alıyor.

IMD İşletme Okulu Profesörü Simon J. Evenett, Trump yönetiminin bu sert adımını, İsviçre’nin ABD ile olan ticaret fazlasındaki artışa bağlıyor. 2024 yılında söz konusu fazlada geçen yıla göre yüzde 56’lık bir artış yaşandığını belirten Evenett, ilk olarak açıklanan yüzde 31’lik tarife oranının 2023 verileri üzerinden belirlendiğini, yeni oranın bu yılki artışla birlikte yukarı yönlü güncellendiğini ifade etti.

İsviçre’nin geçen yıl ABD’ye 60,9 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiği, bu ihracatın önemli bölümünü ilaçlar, tıbbi cihazlar, kahve, saatler ve altın oluşturduğu biliniyor. Yalnızca altın ihracatı, bu toplamın 11,5 milyar dolarlık kısmını kapsıyor. Tüm bu rakamlar, İsviçre ekonomisinin ABD pazarına olan yüksek bağımlılığını ve bu yeni tarife kararının yaratacağı potansiyel zararın boyutlarını gözler önüne seriyor.

Cumhurbaşkanı Keller-Sutter, Perşembe günü Trump ile bir görüşme gerçekleştirdiğini açıkladı. Görüşmeye ilişkin yaptığı paylaşımda, Trump’ın ticaret açığını öncelik olarak gördüğünü, ancak iki ülke arasında ticaret mutabakatı konusunda bir uzlaşma sağlanamadığını ifade etti. Aynı gün ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da İsviçre’nin ulusal günü vesilesiyle yayımladığı mesajda, ABD’nin “İsviçre ile olan güçlü ve istikrarlı ilişkilerine değer verdiğini” belirtti.

Ancak açıklamalar, Washington'daki söylemler ile fiili uygulamalar arasındaki uyumsuzluğu gideremedi. İsviçre tarafı, ticari ilişkilerin uzun vadeli yapısını ve yatırım iş birliklerini ön plana çıkararak müzakere masasındaki yerini almak istiyor. Fakat ABD’nin seçim sürecine yaklaştığı ve korumacı adımların hız kazandığı bir dönemde, İsviçre gibi küçük ama ihracat odaklı ekonomilerin maruz kaldığı belirsizlikler her geçen gün daha da derinleşiyor.