Jamie Dimon’dan ABD ekonomisi ve Trump’ın vergi tasarısına eleştirel bakış

JPMorgan Chase İcra Kurulu Başkanı Jamie Dimon, ABDi Başkanı Donald Trump tarafından önerilen büyük çaplı vergi ve harcama tasarısının ekonomide kısa vadeli bir denge sağlayabileceğini ancak uzun vadede bütçe açığını azaltmaya yardımcı olmayacağını ifade etti. Dimon, bu değerlendirmeyi JPMorgan’ın Çin’in Şanghay kentinde düzenlediği Küresel Çin Zirvesi sırasında yaptı. Reuters tarafından elde edilen bilgilere göre, Dimon’un açıklamaları kamuoyuna kapalı bir oturumda gerçekleşti. JPMorgan, söz konusu değerlendirmelere ilişkin Reuters’ın yorum talebine cevap vermedi.

ABD Temsilciler Meclisi’nde Çarşamba günü yapılan oylamada, tasarının Perşembe günü gerçekleştirilecek nihai oylama öncesi görüşülmesini sağlayacak tartışma süreci başlatıldı. Meclisteki oylama parti çizgileri doğrultusunda şekillendi. Dimon, burada yaptığı değerlendirmede “Bence vergi tasarısını çıkarmaları gerekiyor. Bu, bazı şeyleri dengeleyecek ama muhtemelen açıkları artıracak” dedi.

Söz konusu yasa tasarısının, önümüzdeki on yıl içinde ABD hükümetinin halihazırda 36,2 trilyon dolar seviyesine ulaşan kamu borcuna yaklaşık 3,8 trilyon dolar daha eklemesi bekleniyor. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, geçtiğimiz hafta borç seviyesindeki artış nedeniyle ABD’nin en yüksek kredi notunu geri çekti.

Dimon, hükümetlerin kamu harcamalarında daha dikkatli davranması gerektiğini belirtti. Açığın ciddi boyutlara ulaşabileceğini ve bu eğilimin muhtemelen devam edeceğini vurgulayan Dimon, yalnızca ABD için değil, diğer ülkeler için de geçerli olan temel bir yapısal soruna işaret etti. Hükümetlerin kamu kaynaklarını verimli kullanamama eğiliminde olduğunu belirten Dimon, aynı zamanda büyümeyi kısıtlayan düzenleme ve kurallarla ekonomileri yavaşlattıklarını söyledi.

Bu noktada verimli bütçeleme, planlama ve yatırımların büyümeyi teşvik edebileceğini savunan Dimon, söz konusu önlemlerin aynı zamanda bütçe açıklarını azaltmaya da katkı sunacağını dile getirdi. Ancak Trump’ın önerdiği yasa tasarısında bu unsurların yeterince yer almadığını düşündüğünü belirtti.

Dimon, günün erken saatlerinde Bloomberg News’e verdiği demeçte ise ABD ekonomisinin durgun enflasyon riskiyle karşı karşıya olduğunu dile getirdi. Jeopolitik risklerin yanı sıra kamu açıkları ve fiyat baskılarının da bu riski tetikleyebileceğini ifade etti. Dimon, bu bağlamda ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikası kararlarını almadan önce temkinli olması gerektiğini, “bekle-gör” yaklaşımının doğru olacağını söyledi.

Fed, Mayıs ayı başında gerçekleştirdiği toplantıda faiz oranlarında bir değişikliğe gitmemişti. Ancak enflasyonun yüksek seyri ve işsizlikteki olası artışın, ekonomik görünüm üzerinde baskı yaratmaya devam ettiğini vurgulamıştı. Dimon ise daha önce yaptığı açıklamalarda, enflasyonun yükselme ve beraberinde durgun enflasyon sürecine girme olasılığının, birçok uzmanın tahmin ettiğinden daha yüksek olduğunu belirtmişti.

Jamie Dimon’un bu açıklamaları, Trump’ın ekonomik ajandasının borç ve büyüme üzerindeki etkilerine yönelik tartışmaları derinleştirirken, Fed’in önümüzdeki dönemdeki adımlarına ilişkin beklentileri de yeniden gündeme taşıdı. Ekonomik ve mali dengenin yeniden sağlanabilmesi için yalnızca kısa vadeli vergi indirimlerine değil, aynı zamanda yapısal reformlara ve verimli kamu harcamalarına ihtiyaç olduğu görüşü, Wall Street’in önde gelen isimlerinden biri olan Dimon tarafından da dile getirilmiş oldu.