'Yeni STA ile İngiltere ile dijital sınırlar kalkacak'

PAYLAŞ
  • Türkiye-İngiltere İş Konseyi Başkanı Okyay, “Dijital sınırların ortadan kalkması, Türkiye-İngiltere ticaretinde yeni bir sayfa açacak” dedi.
'Yeni STA ile İngiltere ile dijital sınırlar kalkacak'

Türkiye-İngiltere İş Konseyi Başkanı Osman Okyay, temmuz ayında başlayacak Serbest Ticaret Anlaşması (STA) müzakerelerinde en kritik başlığın dijital hizmetler olacağını vurguladı. Londra’daki DEİK İş Forumu’nda CNBC-e Londra Temsilcisi Berfu Güven’in sorularını yanıtlayan Okyay, “Dijital sınırların ortadan kalkması, Türkiye-İngiltere ticaretinde yeni bir sayfa açacak” dedi.

Temmuzda yeni dönem başlıyor: STA kapsamı genişliyor

Türkiye ile İngiltere arasında 2020 sonunda imzalanan ve sanayi ürünlerini kapsayan Serbest Ticaret Anlaşması, temmuz ayında Ankara’da başlayacak görüşmelerle dijital hizmetler, tarım ve yatırımlar gibi yeni alanları kapsayacak şekilde genişletiliyor.

Osman Okyay, anlaşmanın yeni çerçevesinde özellikle dijitalleşme boyutunun öne çıktığını belirtti.

“Servisler alanının dijital tarafı bizim için kritik. Benim en önemsediğim
konu o. İngiltere'nin en önemsediği konu hizmetler sektörü. Tarım aynı şekilde her iki ülke açısından önemli. İngiltere'yle çok uyum içinde bir çalışmamız var.”

İngiltere ile ticarette yapısal avantaj: İhracat ithalatın iki katı

Türkiye’nin İngiltere’ye ihracatı yaklaşık 20 milyar pound seviyesinde. Bu rakam, ithalatın neredeyse iki katı. Okyay’a göre, Türkiye’nin gelişmiş ülkeler arasında böylesine bir ticaret fazlası verdiği başka bir ülke bulunmuyor.

“Birleşik Krallık, Türkiye’nin ihracatının ithalattan iki kat fazla olduğu tek gelişmiş Batı ülkesi. Üstelik bu ihracat kalifiye ürünlerden; otomotiv, beyaz eşya, kimya ve makine gibi yüksek katma değerli sektörlerden geliyor.”

Ticarette teknik engeller kaldırılıyor; yol haritası netleşiyor

Londra’da iki ülkenin ticaret bakanları tarafından imzalanan kimya ve otomotiv sektörüne yönelik teknik anlaşmalar, STA kapsamına girmese de müzakerelere altyapı oluşturuyor. Okyay, bu anlaşmaların ticaretteki teknik bariyerleri kaldırarak maliyetleri dolaylı olarak düşüreceğini ifade etti.

Üçüncü ülkelerde ortak projeler gündemde

Okyay, Türkiye ile İngiltere’nin kabiliyetlerinin birbirini tamamladığını, bu sayede Afrika ve Orta Doğu gibi pazarlarda ortak projeler için ciddi fırsatlar bulunduğunu belirtti.

Finans ve teknik desteği İngiltere’den, üretim ve mühendislik gücünü Türkiye’den sağlayarak üçüncü ülkelerde büyük işler yapılabilir.

Brexit sonrası derinleşen işbirliği

İngiltere’nin Türkiye ile ilişkilerinin yeni başlamadığını vurgulayan Okyay, Brexit sonrası dönemde bu ilişkilerin daha da hızlandığını hatırlattı.

İngiltere’nin Brexit anlaşmasının yürürlüğe girdiği günün ertesi günü ilk imzaladığı serbest ticaret anlaşması Türkiye’yledir. Ayrıca Brexit sonrası Türkiye’ye gelen İngiliz delegasyonlarının sıklığı, bu ilginin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Bu kararlılık yeni değil, 6-7 yıl öncesine dayanıyor.

'ABD tarifelerinde Türkiye avantajlı konumda'

ABD’deki Trump tarifeleri konusuna da değinen Okyay, Türkiye’nin bu süreçte rakiplerine göre avantajlı olduğunu söyledi:

“Trump yönetiminin Türkiye’ye uyguladığı tarife oranı çok düşük. Bu, Hindistan, Çin, Mısır gibi rakiplerimize karşı ciddi bir avantaj. ABD’de Türk ürünleri için büyük bir ihracat fırsatı var.”

Okyay ayrıca ABD’nin Türkiye’nin ikinci büyük ticaret partneri haline geldiğini belirtti ve ticaret hacminin hızla büyüdüğüne dikkat çekti.

AB ile İlişkiler

Avrupa Birliği ile ticaret ilişkilerinin diplomatik gelişmelerden daha çok etkilendiğini belirten Okyay, geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İtalya’da yaptığı görüşmenin pozitif etkisine değindi.

AB’nin azalan üretim kapasitesi karşısında Türkiye, güçlü üretim altyapısıyla büyük bir ihtiyaç alanını karşılayabilir.

Fırsatlar büyük; riskler küresel

Okyay, savunma sanayi, dijitalleşme ve altyapı projeleri başta olmak üzere, Türkiye için büyük ticari fırsatlar bulunduğunu belirtti. Ancak küresel ticaret sistemindeki belirsizliklerin de yakından izlenmesi gerektiğini ekledi: “Riskler Türkiye’ye özgü değil, küresel. Özellikle tarife savaşlarının nereye evrileceği hepimiz için kritik bir soru.”