FX opsiyon piyasasında dolar aleyhine rekor pozisyonlanma

PAYLAŞ
FX opsiyon piyasasında dolar aleyhine rekor pozisyonlanma

Reuters tarafından aktarılan bilgilere göre Haziran ayının başında döviz piyasalarında dikkat çeken gelişmelerden biri, ABD dolarına yönelik negatif beklentilerin opsiyon piyasasına güçlü biçimde yansıması oldu. ABD ekonomisine dair belirsizliklerin artması, ticaret gerginliklerinin yeniden tırmanması ve Trump yönetiminin uygulamalarıyla ilgili süregelen soru işaretleri, yatırımcıların dolara ilişkin pozisyonlarını önemli ölçüde değiştirmesine neden oldu. Bu değişim, özellikle FX opsiyon piyasasında açılan satış (put) pozisyonlarının hacminde gözlenen sıçramayla somut biçimde ortaya çıktı.

Yılın ilk aylarında doların güvenli liman özelliğine duyulan talep, Trump’ın vergi indirimleri ve korumacı ekonomi politikalarıyla birleşerek doları desteklemişti. Ancak Başkan Trump’ın nisan ayında beklenenden daha büyük ve kapsamlı bir vergi paketi açıklaması, piyasalarda oynaklığın artmasına yol açtı ve dolar, üç yılın en düşük seviyelerine geriledi. Her ne kadar geçici tarifelerin bir kısmında sağlanan anlaşmalar gerilimi hafifletse de, FX opsiyon piyasasında dolar için karamsar görünüm değişmedi.

Optiver’da FX opsiyonları başkanı Tim Brooks’a göre, piyasada büyük bir tekil pozisyon görülmese de, yatırımcıların dolara karşı satış yönünde pozisyon alma isteği, son 5-10 yılın açık ara en yüksek seviyesine ulaştı. Brooks, dolarda düşüş beklentisinin “paraya yakın” opsiyonlarda bile kendini hissettirdiğini, özellikle dolar put opsiyonlarına yönelik talebin tarihi seviyelere çıktığını belirtti. Satış opsiyonlarının genellikle varlığın değer kaybedeceği beklentisiyle alındığı düşünüldüğünde, bu durum dolar karşısındaki genel düşüş beklentisinin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.

Döviz çiftleri üzerinden işlem gören opsiyonlarda, örneğin EUR/USD paritesinde, euronun değer kazanacağı yönündeki beklentiler aynı zamanda dolara karşı düşüş beklentisi anlamına geliyor. FX risk tersine çevirmeleri (risk reversals), hangi yöndeki opsiyonlara daha fazla talep olduğunu analiz etmeye yarayan teknik araçlardan biri olarak bu eğilimi destekliyor. Bu yılki kısa süreli duraklamaya rağmen, örneğin EUR/USD paritesindeki 25 delta üç, altı ve on iki aylık risk tersine çevirme göstergeleri, pandeminin neden olduğu 2020 çalkantıları hariç tutulduğunda 2007’den bu yana en yüksek seviyelere ulaşmış durumda. LSEG verileri de euronun dolar karşısında cazibesinin arttığına işaret ediyor.

Corpay'in baş stratejisti Karl Schamotta, “Opsiyon fiyatlamaları, yatırımcıların euronun dolara karşı yavaş fakat istikrarlı biçimde değer kazanacağını düşündüğünü gösteriyor” değerlendirmesini yaptı. Schamotta’ya göre, özellikle uzun vadeli opsiyonlardaki fiyatlamalar bu görüşü pekiştiriyor. Euro’nun yılbaşından bu yana dolara karşı yaklaşık %10 değer kazandığı belirtiliyor.

Nomura’dan kıdemli FX opsiyon trader’ı Sagar Sambrani ise dolar/yen paritesinde de benzer şekilde düşüş yönlü pozisyonların yoğunlaştığını bildirdi. CME Group verileri, Mayıs ayında işlem gören FX opsiyonlarının %59’undan fazlasının dolar satış opsiyonu (put) olduğunu ortaya koyuyor. CME Group’ta FX opsiyonları başkanı Chris Povey, bu eğilimin özellikle Japon yeni ve Avustralya doları karşısında yoğunlaştığını, bu çiftlerdeki opsiyon işlemlerinin %65’inden fazlasının dolar put'larına dayandığını söyledi.

Bu tabloya rağmen, piyasada dolardaki düşüşün hız kesebileceği görüşü de azımsanmayacak kadar güçlü. 2025 başından bu yana euro ve yen karşısında yaklaşık %9 değer kaybeden dolar, şu anda 1,1443 seviyesinde işlem gören euro karşısında zayıflığını sürdürüyor. Dolar/yen paritesi ise 142,70 civarında.

Karl Schamotta, yatırımcıların kısa vadede spot piyasa ivmesinin zayıflayacağına inandığını ancak uzun vadede gelişmiş ülkeler arasındaki büyüme farklılıklarının daralacağına dair beklentilerle ABD dışı piyasalara yönelimin artabileceğini öne sürdü. Yatırımcıların, yapısal olarak değeri düşük görülen piyasalara doğru kademeli bir sermaye kaydırması yapma eğiliminde oldukları değerlendiriliyor.

TD Securities’den Jayati Bharadwaj da dolara karşı negatif pozisyon almanın artık daha rasyonel bulunduğunu ifade ederek, bu pozisyonların sadece kısa vadeli değil, yılın tamamına yayılan bir perspektifle alındığını vurguladı. Bharadwaj’a göre, özellikle son aylarda açıklanan ekonomik veriler ve mali tabloya ilişkin gelişmeler bu görüşü destekliyor.

Ancak doların avantajları hâlâ tamamen kaybolmuş değil. ABD'nin devlet tahvilleri piyasası, küresel ölçekte likidite açısından hâlâ en güçlü piyasalardan biri olmaya devam ediyor. Ayrıca, Fed’in politika faizinin rakip gelişmiş ülkelere göre daha yüksek olması ve doların rezerv para statüsü, olası yükseliş senaryolarını da tamamen dışlamıyor. Bu çerçevede, zaman zaman yaşanabilecek geçici toparlanma (rebound) hareketleri olası görülüyor.

Büyük bir ABD bankasında döviz opsiyonları işleten bir yatırımcı ise, müşteri portföylerinde yaygın şekilde dolar put taleplerinin oluştuğunu belirtti. Tüccar, bu pozisyonlanmanın arkasında dünya genelindeki ekonomik, mali ve jeopolitik gelişmelerin birleşik etkisinin yattığını ifade etti.

Yatırımcıların pozisyonları, yalnızca kısa vadeli teknik hareketlerden değil, aynı zamanda ABD’nin makroekonomik görünümüne yönelik uzun vadeli kaygılardan da besleniyor. Özellikle artan bütçe açığı ve kamu borcunun sürdürülebilirliği konusundaki endişeler, yatırımcıları doların zayıflayacağı yönünde pozisyon almaya yöneltiyor. FX opsiyon piyasasında oluşan bu eğilim, aynı zamanda küresel yatırımcıların risk iştahı ve sermaye yönelimleri açısından da önümüzdeki dönemde belirleyici olabilir.