Fed Guvernörü Lisa Cook’tan uyarı: Tarifeler enflasyonu yükseltiyor, faiz kararlarını zorlaştırıyor

ABD Merkez Bankası (Fed) Guvernörü Lisa Cook, Salı günü yaptığı açıklamalarda, enflasyona ilişkin ilerlemelere karşın ticaret politikalarından kaynaklanan risklerin para politikası açısından yeni zorluklar doğurduğunu belirtti. New York’taki Dış İlişkiler Konseyi’nde konuşan Cook, Başkan Donald Trump yönetiminde artan gümrük vergilerinin, yakın vadede fiyat istikrarını sağlama hedefini zorlaştırabileceğine dikkat çekti.

Cook, enflasyona ilişkin son verilerin olumlu sinyaller verdiğini ifade etti. Fed’in tercih ettiği çekirdek kişisel tüketim harcamaları (PCE) endeksine göre, Nisan ayında çekirdek enflasyon %2,5, manşet enflasyon ise %2,1 düzeyinde gerçekleşti. Bu veriler, Fed’in %2’lik hedefi doğrultusunda kademeli bir iyileşmeye işaret ediyor. Ancak Cook, bu ilerlemenin kalıcı olup olmayacağı konusunda temkinli bir duruş sergiledi.

Özellikle Trump’ın yeniden gündeme taşıdığı ve kapsamı giderek genişleyen tarifelerin, fiyatlara etkisinin geçici olmaktan çıkabileceği belirtiliyor. Cook bu konuda, “Ticaret politikasındaki değişikliklere bağlı fiyat artışları, yakın vadede daha fazla ilerleme kaydetmeyi zorlaştırabilir,” ifadesini kullandı. Ayrıca pandemiden sonra yaşanan yüksek enflasyon tecrübesinin firmaların fiyat artışına yönelik iştahını artırabileceğini ve tüketiciler arasında da yüksek enflasyonun kalıcı olacağı beklentisinin güçlenebileceğini söyledi.

Ekonomistlerin büyük bölümü, tarifelerin üretim maliyetlerini artırarak enflasyonist baskı yaratmasını bekliyor. Piyasa temelli enflasyon beklentileri daha ılımlı bir patikaya işaret etse de, anket tabanlı ölçümler yıl sonuna doğru daha hızlı bir yükselişin sinyallerini veriyor.

Lisa Cook ayrıca, ticaret politikalarının yalnızca fiyatlar üzerindeki etkisiyle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda işgücü piyasası açısından da risk taşıdığını vurguladı. “Yönetimin politikaları hakkında doğrudan yorum yapmasam da, bu hamlelerin hem enflasyonu yukarı çekeceğini hem de işgücü piyasasında soğuma ihtimalini artırdığını görüyoruz,” dedi. Şu an için ABD ekonomisinin görece güçlü bir pozisyonda olduğunu belirten Cook, ancak artan belirsizliklerin Fed’in ikili hedefi olan fiyat istikrarı ve tam istihdam açısından risk oluşturduğuna işaret etti.

Fed’in bir sonraki faiz kararı, 17-18 Haziran tarihlerinde yapılacak toplantıyla belirlenecek. Piyasalar bu toplantıda herhangi bir faiz indirimi beklemiyor. Guvernör Cook da faizlerin ne zaman indirilebileceğine dair net bir yönlendirmede bulunmadı, ancak mevcut faiz düzeyinin hem yüksek enflasyon riskine hem de işsizlik riskine karşı bir manevra alanı sunduğunu dile getirdi.

“Karar alırken bir ekonomi tarihi öğrencisi olmanın önemi büyük,” diyen Cook, belirsizlik dönemlerinden alınabilecek derslerin, politika yapımında değerli olduğunu vurguladı. Bu yaklaşım, son yıllarda yaşanan pandemi, arz şokları ve küresel ticaret gerginliklerinin oluşturduğu dalgalı ortamda Fed’in nasıl temkinli adımlar attığını yansıtıyor.

Aynı gün içinde konuşan Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic ise enflasyonun hâlâ birçok göstergede “kırmızı bölgede” seyrettiğini belirterek, 2025’e kadar yalnızca bir faiz indiriminin makul olduğunu söyledi. Öte yandan Fed Guvernörü Christopher Waller, hafta sonu yaptığı açıklamada, tarifelerin beklenenden daha sınırlı etki yaratabileceğini, yılın ikinci yarısında bu etkinin netleşeceğini ve Fed’in 2025 sona ermeden önce “iyi haber” niteliğinde faiz indirimleri yapabileceğini kaydetti.

Cook’un değerlendirmeleri, para politikası açısından önümüzdeki dönemin basit bir faiz patikası izlemesinin pek olası olmadığını ve özellikle ticaret politikalarının makroekonomik dengeler üzerindeki etkisinin yakından izleneceğini ortaya koyuyor.