Nükleer gölge altında: Hindistan-Pakistan gerilimi artıyor, hangi ülke kimin yanında?
- İlk çatışmalar sonrası hızla yatışan o krizden 6 yıl sonra, Keşmir’de turistlere yönelik gerçekleşen terör saldırısının ardından, iki Güney Asya ülkesi bir kez daha askeri karşı karşıya gelişin içinde. Ancak bu kez tablo daha da karmaşık. Çünkü bölgedeki askeri ittifaklar yeniden şekillendi.
- WSJ'nin yaptığı habere göre Hindistan, geleneksel olarak tarafsız bir ülke olmasına rağmen son yıllarda ABD ve Batı’ya yakınlaşarak bu ülkelerden milyarlarca dolarlık silah tedarik etti. Soğuk Savaş döneminin başlıca tedarikçisi olan Rusya’dan yapılan düşük maliyetli silah alımlarıysa ciddi ölçüde azaldı.
- Öte yandan, ABD’nin Afganistan’daki savaşın ardından Pakistan’a olan ilgisinin azalmasıyla, İslamabad yönetimi de yüzünü Pekin’e çevirdi. Pakistan’ın askeri ekipmanlarının yüzde 80’i artık Çin’den geliyor.

Hindistan ile Pakistan arasında 2019 yılında yaşanan son askeri çatışmada, her iki ülkenin nükleer silahlarında yaşanan hareketlilik, ABD’li yetkilileri alarma geçirmişti. Dönemin Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, anılarına göre gece yarısı uykusundan uyandırılmış, tarafları nükleer savaşa hazırlanmadıklarına dair ikna etmek için telefon diplomasisi yürütmüştü.
İlk çatışmalar sonrası hızla yatışan o krizden 6 yıl sonra, Keşmir’de turistlere yönelik gerçekleşen terör saldırısının ardından, iki Güney Asya ülkesi bir kez daha askeri karşı karşıya gelişin içinde. Ancak bu kez tablo daha da karmaşık. Çünkü bölgedeki askeri ittifaklar yeniden şekillendi.
Silah ticareti yeni ittifakları ortaya koyuyor
WSJ'nin yaptığı habere göre Hindistan, geleneksel olarak tarafsız bir ülke olmasına rağmen son yıllarda ABD ve Batı’ya yakınlaşarak bu ülkelerden milyarlarca dolarlık silah tedarik etti. Soğuk Savaş döneminin başlıca tedarikçisi olan Rusya’dan yapılan düşük maliyetli silah alımlarıysa ciddi ölçüde azaldı.
Öte yandan, ABD’nin Afganistan’daki savaşın ardından Pakistan’a olan ilgisinin azalmasıyla, İslamabad yönetimi de yüzünü Pekin’e çevirdi. Pakistan’ın askeri ekipmanlarının yüzde 80’i artık Çin’den geliyor.
Bu değişimler, Güney Asya’daki en uzun soluklu ve çözülmesi en zor çatışmaya süper güç siyasetini doğrudan soktu.
Hindistan-ABD, Pakistan-Çin yakınlaşması
Washington, Çin’e karşı stratejik ortak olarak Hindistan’la ilişkilerini derinleştirirken; Pekin, Hindistan’ın Batı’ya yakınlaşmasına karşı Pakistan’la ilişkilerini daha da güçlendirdi. Çin, Pakistan’ı “sarsılmaz dost ve her koşulda stratejik ortak” olarak tanımladı.
Son dönemde Hindistan ile Çin arasında yaşanan sınır çatışmaları, bu denklemde gerilimi artıran başka bir unsur olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda ABD ile Çin arasında artan ticaret savaşı ve diplomatik soğukluk, bu karmaşık tabloyu daha da tehlikeli kılıyor.
Carnegie Endowment’tan kıdemli araştırmacı Ashley Tellis, “ABD artık Hindistan’ın güvenlik çıkarlarının merkezinde yer alıyor. Çin ise benzer şekilde Pakistan’ın başlıca destekçisi haline geldi” ifadelerini kullandı.
ABD, Hindistan’ın yanında daha açık duruş sergiliyor
Keşmir’de 22 Nisan’daki saldırı sonrası Hindistan Başbakanı Narendra Modi, ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı JD Vance ile görüşmeler yaptı. ABD’li yetkililer temkinli olunması gerektiğini vurgulasa da, Washington’dan gelen güçlü destek mesajları, Yeni Delhi’de Hindistan’ın misilleme kararına zımni onay olarak yorumlandı.
Buna karşılık Rusya’nın sessizliği dikkat çekti. Terör saldırısından günler sonra Hindistan ve Rusya dışişleri bakanları ancak temas kurabildi; Modi ile Putin ise ancak bir hafta sonra telefonda görüştü.
Gelecekteki savaşlar: Batı silahları vs. Çin silahları
Washington merkezli Observer Research Foundation’dan Lyndsey Ford, “Gelecekte Hindistan ile Pakistan arasında yaşanabilecek bir savaş, Batılı platformlara sahip Hindistan ile Çin teknolojisini kullanan Pakistan arasında bir çatışmaya dönüşebilir,” değerlendirmesinde bulundu.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne göre, 2006-2010 yıllarında Pakistan’ın silahlarının yüzde 38’i Çin’den gelirken, bu oran son dört yılda yüzde 80’e yükseldi. Aynı dönemde Hindistan’ın Rusya’dan yaptığı silah alımlarıysa yüzde 80’den yüzde 38’e düştü.
Nükleer tehdit gerçekliği ve artan risk
2019’daki çatışmalarda Hindistan’a ait bir Rus yapımı savaş uçağını, Pakistan’ın kullandığı ABD yapımı bir F-16 düşürmüştü. Hindistan, bu kullanımın satış anlaşmasına aykırı olduğunu savunmuştu. Ancak ABD’nin diplomatik belgelerinde, Pakistan’ın bu uçakları Hindistan’a karşı olası savaşlar için istediği baştan beri biliniyordu.
Son yıllarda Hindistan ordusu modernizasyon için milyarlarca dolar harcadı. Ancak hem Hindistan’ın hem de Pakistan’ın milliyetçi yönetimleri ve yoğun silahlanması, bölgede yaşanacak en küçük bir hatanın ya da emir aşımının, felakete dönüşebilecek bir tırmanmaya neden olabileceği endişesini artırıyor.
Eski ABD Savunma Bakanlığı yetkilisi Ford, “2019’daki hava saldırıları ve hava savaşı gibi bir kriz, ciddi tırmanma riskleri taşır. Bu durum, özellikle de iki nükleer silahlı komşu söz konusu olduğunda çok daha tehlikeli hale geliyor” uyarısında bulundu.